Bu saldırının ardından Baro Başkanı Av. Zafer Kazan çok sert bir basın açıklaması yaptı. 

Açıklamasında kişilerin hak ve hüviyetini savunan avukatlara yapılan bu saldırıları toplumun intihar etmesine benzeten Başkan Kazan, son günlerde avukatları hedef alan bu sürece değinerek: “Avukata sıkılan kurşun bu toplumun huzuruna hukukuna hak ve özgürlüklerine sıkılan kurşun demektir! Cinnet halinde olan toplumun, bu sosyolojik durumunu ne ile nasıl açıklayabiliriz? Meslektaşımıza geçmiş olsun diyoruz. Baromuz daima yanında olacaktır ve yasal sürecin de sonuna kadar takipçisi olacaktır. ” diyerek davanın takipçisi olacağını belirtirken asıl sorumluların, avukatları itibarsızlaştırmakla beraber adeta hedef gösteren yüksek makam sahipleri olduğu vurgusunu yaptı. 

Alanya’da da basın açıklaması yapan avukatların polis tarafından uğradığı sert müdahaleye de değinen Başkan Kazan :” Demokratik haklarını kullanan meslektaşlarımıza yapılan bu vahşice saldırıyı kınıyoruz. Kimse bizden bugün avukatlara yapılanları unutmamızı beklemesin. Gün gelecek devran dönecek hesabını soracağız ama biz hukuktan ayrılmayacağız.” diyerek tüm meslektaşlarına geçmiş olsun dileğinde bulundu. 
Başkan Kazan’ın yapmış olduğu basın açıklamasının tam metni şöyle: 

AVUKATLAR İNSANCA YAŞAMANIN TEMİNATIDIR 

Baromuz mensubu meslektaşımız Av. Aydın Günaydın 14.10.2015 günü akşam saatlerinde bürosunda silahlı saldırıya uğramıştır. Bu saldırılar ne yazık ki, son yıllarda giderek artmakta ve hatta ölümle sonuçlanmaktadır! İnsanlarımıza ne oluyor, toplumumuz nereye gidiyor? Neden bir insan kendisini tedavi eden doktorunu darp eder, yaralar, öldürür? Neden hak ve menfaatlerini savunan avukatına el kaldırır? Bir insanın ancak hak ve menfaati, onuru, özgürlüğü korunduğu sürece insanca yaşaması mümkündür! İşte Avukat; onuruyla, hakkıyla, hukukuyla, özgürce ve insanca yaşamanın teminatıdır!
 
TOPLUMUN İNTİHARI!
 
Bir insan doktoruna el kaldırıyorsa kendisini öldürüyor demektir! Avukatına el kaldırıyorsa kendisini köleleştiriyor, onursuzlaştırıyor demektir! Peki neden? Bu durum ve gidiş bir toplumun intiharı değil de nedir? Kendisini intihara sürükleyen bir toplum cinnet içinde demektir! Peki ya, neden? Neden bu toplum bir cinnet içindedir? Bu sosyolojik durumu ne ile nasıl açıklayabiliriz? 

YÜKSEK MAKAM SAHİPLERİNİN UMURUNDA MI! 


Açıklamayı ve araştırmayı bir yana koyalım, toplumu cinnete sürükleyen bu sosyolojik şiddet hastalığı yüksek makam sahiplerinin umurunda mı acaba? Hayır! Bırakınız umurunda olmayı, eğer bu ülkenin en yetkili insanları dahi her fırsat ve zamanda avukatlara saldırıyor ise, bizleri düşmanca bir eda ile hedef gösteriyor ise, Savcı Selim Kiraz’ın acısını iliklerimize kadar hissetmemize rağmen neredeyse cinayetin zanlısı olarak gösterilebiliyor isek, “Danıştay saldırısında da bakıyorsunuz yine bunlar var” denilebiliyor ise… 

>> ŞOK!.. AVUKATA SİLAHLI SALDIRI...


ASIL SUÇLULAR! 


Televizyon ekranlarından “tabi terörist sizin adamınız size bir şey yapmaz” diyerek avukatlara en ağır hakaretler eden ağzı bozuk saygısız bir adam(!) hakkında Savcı takipsizlik kararı veriyor ise, avukata sövmek, dövmek, mubah gibi hatta sevap gibi gösteriliyor ise, en doğal Anayasal hakkını kullanan avukatların, Alanya Adliyesi önünde olduğu gibi, sadece basın açıklaması yapmak isteyen avukatların gözünün içine gaz sıkılıyor, hastanelik ediliyor ise, ellerinde sadece kağıt ve kalem olan avukatlar polislerin kalkanları ile darp ediliyor ise suçluyu asıl sorumluyu başka yerlerde aramıyoruz! 

SONRA DÜŞÜNÜYORUZ NEDEN DİYE! 


Zira yüksek sorumlu makamların, sorumsuz sahipleri Avukatları hedef gösterip itibarsızlaştırırsa, aşağılarsa, polisi ile darp ederse, televizyonu ile hakaret ederse, savcısı ile adeta “yok bir şey, bunlar az bile size, olur böyle şeyler” dercesine tüm hakaret ve tehditleri meşrulaştırırcasına takipsizlik kararı verir ise vatandaş da gelir insanca yaşama hakkının teminatı olan avukata kurşun sıkar, anlamsızca öfke kusar! Sonra düşünüyoruz “neden bunlar oluyor böyle, neden acaba?” diye… 

TOPLUMLARI AYAKTA TUTAN ŞEY HUKUK 


Kimse unutmasın! Toplumları ayakta tutan şey hukuktur. Yani adalettir. Avukata sıkılan kurşun bu toplumun huzuruna hukukuna hak ve özgürlüklerine sıkılan kurşun demektir! Avukatın tehdit altında olması tüm toplumun, hak ve özgürlüklerinin tehdit altında olması demektir. 


DÜNDEN DAHA İYİ DAHA CESUR OLACAĞIZ 


Meslektaşımız çok iyi olacak, eskisinden hem de çok daha iyi olacak. Bizler çok iyi olacağız hem de dünden çok daha iyi, çok daha cesur, çok daha enerji dolu! Çünkü biz bu toplumun hakkını hukukunu özgürlüğünü onurunu insanca yaşama teminatını temsil ediyoruz. 

YASAL SÜRECİN TAKİPÇİSİYİZ 


Meslektaşımıza geçmiş olsun diyoruz. Baromuz daima yanında olacaktır ve yasal sürecin de sonuna kadar takipçisi olacaktır. 

ANTALYA BAROSU’NA GEÇMİŞ OLSUN 


Bu vesile ile Alanya Adliyesi önünde en doğal demokratik açıklama yapma özgürlüğünü kullanmak isterken vahşice saldırıya uğrayan ve 10 cm mesafeden gözünün içine biber gazı sıkılan Antalya Barosu Yönetim Kurulu üyesi meslektaşımız Av. Polat Balkan ve hastanelik edilen meslektaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. 

UNUTMUYORUZ! HESABINI SORACAĞIZ! 


Meslektaşlarımızın müsterih olmalıdır, zira tüm bu hukuksuzlukları tek tek kaydediyoruz ve hesabını soracağımız zamanı bekliyoruz! Kimse bizden bugün avukatlara yapılanları unutmamızı beklemesin! Gün gelecek devran dönecek ama biz hukuktan ayrılmayacağız her şeyin hesabını hukuk içinde soracağız! 

Kamuoyuna saygılarımızla… 

Av. Zafer KAZAN 
Sakarya Barosu Başkanı