Divan Başkanlığı'na Türkiye Barolar Birliği önceki Başkanlarından Önder Sav'ın seçildiği genel kurulda üç aday yarışacak. TBB Başkanı Vedat Ahsen Coşar'ın yeniden aday olduğu genel kurulda karşısındaki diğer iki aday ise Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu ile İstanbul Barosu önceki başkanı Kazım Kolcuoğlu. Seçimler ise yarın.

99 delegeli İstanbul Barosu ile 22 delegeli İzmir Barosu güç birliği yaparak, Kolcuoğlu ile listesini destekleyeceğini kamuoyuna ilan etmişti. Seçimlere İstanbul-Ankara barosu arasındaki bu çekişmesinin damga vuracağı yorumları yapılmıştı. 

TBB Başkanı Vedat Ahsen Coşar toplantıya açış konuşmasında çarpıcı mesajlar verdi ve "Türkiye'de hukuki güvenlik yok. Yargı siyasallaştı ve tıkandı. Hep birlikte buna karşı çıkmamız gerekir. Değil ise tarihe karşı gelecek kuşaklara karşı sorumlu oluruz" dedi.

Danıştay'ın türbanlı avukata vize kararını "incitti" diye eleştiren Coşar, yeni anayasa ile getirilmek istenen Başkanlık sistemine de karşı olduklarını söyledi. Coşar dört yıllık icraatını anlatırken de iddialı konuştu ve  "Bu sunduklarım yaptıklarımızın sadece küçük bir kısmıdır. Tamamını anlatmaya kalksam, içtenlikle söylüyorum, sizi sabaha kadar burada esir almam gerekir" dedi. Coşar satırbaşları ile şunları söyledi:

TEK PARTİ DÖNEMİ GİBİ
"Ne var ki, bugün Türkiye'de yönetime keyfilik egemen olduğu için hukuki güvenlik yoktur. İktidar 'hikmeti-i hükümet' anlayışı içinde iş görür durumdadır. Tek parti döneminde olduğu gibi bugün de devlet ile iktidar bütünleşmiş durumdadır.

YARGI SİYASALLAŞTI VE TIKANDI
Hal böyle iken geçmişte olduğu gibi bugün de yargı bağımsız ve daha önemlisi tarafsız değildir. Günün iktidarı tarafından kendi siyasi görüşü ve tercihi doğrultusunda siyasallaştırılmıştır daha da siyasallaştırılmaktadır. Yargı hem iş yükü ve hem de insan unsurundaki eksiklikler nedeniyle tıkanmış durumdadır.

SESSİZ KALMADIK
Gerek ülkemizde gerekse dünyada olan hiçbir olaya hukuksuzluğa insan hakları ihlaline savunmaya ve savunma mesleğine yönelik saldırılara karşı asla ve asla kayıtsız kalmadık, sessiz kalmadık.

KİMSENİN EMRİNDE OLMADIK
Bunu yaparken sesimizden ziyade sözümüzü yükselttik. Ne kimseden korktuk ne de kimsenin emrinde olduk. Sadece ama sadece hukukun adaletin hizmetinde ve yanında olduk. 

SİLİVRİ'YE DE ERGENEKON'A DA GİTTİK
Silivri'ye de gittik, Diyarbakır'a da. Ergenekon, Balyoz, KCK davalarını benzeri diğer davaları takip ettik.

KESER DÖNER SAP DÖNER
Gün birlik olma günüdür, gün dayanışma gündür. Unutmayalım gelecek uzun sürer, uzun sürecek olan bu gelecekte gün gelir keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner. Hele Türkiye'de gelecek o kadar uzun sürmez. Gün de çabuk gelir, keser de sap da hesap da çabuk döner.



Divan Başkanlığı'na Türkiye Barolar Birliği önceki Başkanlarından Önder Sav seçildi.


TÜRBAN KARARI AVUKATLARI İNCİTTİ
Danıştay'ımızın avukatlık kimliği (türbanlı avukata vize kararı) gerekse protokolde baro başkanlarının yeri konularındaki kararları yine yerel mahkemelerin ve Yargıtay'ımızın avukatların dosya incelemeleri konusundaki uygulaması ve kararları bize göre hukuki ve yasal olmadığı gibi biz avukatları incitecek boyuttadır.

BAŞKANLIK SİSTEMİNE KARŞIYIZ
Türkiye Barolar Birliği olarak getirilmesi düşünülen ve önerilen başkanlık sistemine karşıyız. Yeni anayasanın Türkiye Cumhuriyetinin kurucu değerleri olan ve biri diğerinden soyutlanması mümkün olmayan aksine hep birlikte bir bütün oluşturan üniter, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkelerini benimseyen insan haklarını koruyan temel hedef olarak gören bunu güvence altına alan hak ve özgürlükleri kısıtlayan kullanılmasını engelleyen değil çoğaltan ve kullanılmasının önündeki engelleri kaldıran demokrasi ve hukuk devleti konularında evrensel standartları yakalayan bir anayasa olması gerekir.

ULUS DEVLETTEN VAZGEÇİLEMEZ
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir ulus devlet olarak kurulmuştur ve doğru kurulmuştur. O nedenle ulus devletten vazgeçilemez. Bu yapının korunması gerekir. Yine yeni yapılacak anayasada mevcut anayasanın ilk üç maddesinde yer alan ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşuna esas olan temel değerlerin muhafaza edilmesi gerekir.

HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİMİZ TEHLİKEYE GİRER
Hukuksuz iktidar, iktidarsız hukuk olmaz. Aksine düşünce iktidar araçlarının keyfi ve meşru olmayan biçimde kullanılmasıdır ki, bu da kötü yönetim demektir. Salt bu nedenle iktidarın iradi veya keyfi olarak değil de normatif biçimde kullanılmasını gerçekleştirmek için iktidarı başta anayasa olmak üzere hukukla bağlamak anayasal bir devlet düzeni kurmak iktidarın buna uymasını sağlamak gerekir. Bunu yapmaz isek yapamaz isek ne mi olur. Geleceğimiz kararır. Ne adalet ne bireysel ne de toplumsal güvenliğimiz kalır elimizde. Hak ve özgürlüklerimizi tehlikeye girer.

KISIR İKTİDAR ÇEKİŞMELERİNDEN VAZGEÇİN
O halde birbirimizi öğütmeyi bırakıp kısır iktidar çekişmelerinden kutuplaşmalardan vazgeçip kendimiz için geleceğimiz için çocuklarımız için daha güzel daha güvenli daha özgür, daha demokrat bir Türkiye inşa etmek için hep birlikte çalışalım, toplumumuza insanlarımıza bu konuda rehberlik edelim.

BARO BAŞKANLARI NE DEDİ
 
KONUŞMALARI beş dakika ile sınırlandırılan baro başkanları ve delegelerin konuşmalar ise özetle şöyle:

Ankara Barosu delegesi Sami Kahraman: Sayın başkanım sokağa çıkın sizi kim tanıyor. Siz sesinizi yükseltmediğinizi söylüyorsunuz. Fısıltıyla konuşuyorsunuz.

Diyarbakır Delegesi Tahir Elçi: TBB toplumun gündemine yakın bir çalışma faaliyet ve tutum içinde olamıyor.Türkiye yeni bir anayasa yapım sürecini yaşıyor. Ancak bu fırsatın değerlendirilemeyeceği ortaya çıktı. Yeni anayasa ve Kürt meselesi konusunda ön açıcı bir tutum yerine geriye götürücü bir tutum içinde olduğunuzu ifade etmek istiyorum. Binlerce insan hak arıyor. Uİudere'deki bombalama olayı bir yılı aşkın süredir gizli yürütülüyor, hala bu emri kimlerin verdiği ortaya çıkmadı. Türkiye'deki cezasızlık sorunu bizi ilgilendirmektedir.

'AVUKATA DURUŞMA TUTANAĞI VERİLMİYOR' 
TBB Genel Kurulu'na Adalet Bakanlığı'nın avukatlara duruşma tutanaklarının çıktısı verilmemesine ilişkin yeni uygulaması damgasını vurdu.

Edirne Barosu Başkanı Özgür Yıldırım,
30 Nisan tarihli bakanlık yazısının ardından Edirne'de avukatlara duruşma çıktısı verilmemeye başlandığını söyledi. Yıldırım, duruşma tutanağını almanın avukatlar için "namus meselesi" olduğunu belirterek, "Yeni birlik yönetiminin Bakanlığın bu kararına karşı idari yargıda dava açmasını istiyoruz. Dava açma süresi geçmedi" dedi.

AFYON'DA UYGULAMA YUMUŞATILMIŞ
Bazı baro başkanları ise yeni birlik yönetiminin Adalet Bakanlığı ile temasa geçerek bu sorunun çözümünü ve genelgenin kaldırılmasının sağlanmasını istedi. Afyon'da Adalet Komisyonu başkanıyla konuşularak çıktı verilmemesi uygulamasının yumuşatıldığını anlattılar.



İZMİR BAROSU BAŞKANI: YARGI ELİYLE YENİ BİR TOPLUM YARATILMAK İSTENİYOR

İstanbul Barosu ile birlikte İstanbul eski Baro Başkanı Kazım Kolcuoğlu'nu destekleme kararını açıklayan İzmir Baro Başkanı Sema Pekdaş ise Coşar'ı "baroların koordinasyonu sağlamakta zayıf kalmakla" eleştirdi. Pekdaş şöyle dedi: "Açılama yapan bir barolar birliği gördük, baroların gücünü organize eden koordinasyonunu sağlayan bir barolar birliği göremedik.

Yargı eliyle yeni bir toplum yaratılmak istendiği gibi yeni bir insan topluluğu yaratılmak isteniyor. Türkiye'nin buradan bu platformdan yükselecek sese ihtiyacı var. Bu nedenle TBB, baroların sesini, mücadelesini, bu platformdan duyurmayı ilke edinen baroların örgütlü gücünü koordine eden bir birlik olmalıdır.