Av. Arif Baltacı

Baro başkanları ve baro seçimlerine katılan gruplara bakıldığında işin vehameti açıkça ortaya çıkacaktır. Baroda aktif halde seçimleri kazanmak için çalışan bütün gruplara bakıldığında hepsi çeşitli siyasi görüşler etrafında toplanmıştır. Bu da seçilen grubun Avukatlık mesleği için çalışmasından çok grubunun siyasi görüşü yönünde kadrolaşmasını ve çalışmasını getirmektedir.

Seçimlerde başkanlık ve kurullar için katılan kişilere bakıldığında ise hepsi yaş olarak oldukça büyük ve gerek mesleki gerekse ekonomik olarak belirli bir rahatlığa erişmiş kişilerdir. Bu sebeple seçilen kişilerin derdi avukatlığın gelişmesinden çok kendi reklamını yapmak ve görüşünü savunduğu gruba ait siyasi partilerde bir noktaya gelmektir. Hal böyle olunca da uzun yıllar bu zihniyetle gelen bütün yönetimler avukatlık mesleğinin onuru ve gelişmesi adına hiçbir şey yapmamıştır.

Yıllarca baro bünyesinde siyasi konuşmalar yapıldı. Avukatlar ocu, bucu, şucu diye ayrıldı. Bu arada orada bulunmalarının birincil amacı olan avukatlık mesleğini kimse konuşmadı. Kimse genç avukatların ekonomik sorunlarına, üç kuruş paralara çalıştırılmasına, stajyer avukatların ucuz iş gücü olarak görülmesine ses çıkarmadı. Kısacası kimse Avukatın hakkını savunmadı. Baro seçimlerinde hep siyasi kavgalar yapıldı.
Baroda seçilen avukatlara bakıldığında tamamının ekonomik olarak oldukça rahat olduğunu görmüşsünüzdür. Ekonomik olarak zaten istediğini kazanan bu kişiler düzenin değişmesi yerine bozukta olsa kendi paylarına dokunulmaması için avukatlığın gelişmesini düşünmekten çok kendi ceplerini düşünerek hareket ettiler. Hatta daha ileri giderek bir ara bağlı çalışan avukatların ayrı bir sicile kaydedilmesini ve avukatlığın kimliği değil bağlı çalışan avukat kimliği verilmesini istediler. Yani bağlı çalışan avukatın avukat kâtibinden bir farkı kalmayacaktı. Çünkü bunu isteyenler belli bir yaşa erişmiş ve avukatlıkta belli köşeleri tutmuş kişilerdi. Elbette ki bu kazançların azalması yerine avukatlığın yerlerde sürünmesini tercih edeceklerdir.

Kısacası başa gelen her yönetim kendi grubunun çıkarlarına göre harekette bulundu. Avukatlığın gelişmesi hiçbir baro başkanının derdi olmadı. Hepsinin derdi bir basamak olarak gördüğü İstanbul Barosu Başkanlığı makamından meclise gitmekti. Ve nitekim bir çoğu da bu emeline ulaştı.

Yeni yönetimden beklentileri çok olan avukat sayısı fazlaydı ama yine bir şey değişmedi. Yakın zamanda çağlayan adliyesinde KANUNİ HAKKIMIZ OLAN ÇANTAMIZI ARATMAMAK hakkını korumaya çalışan avukatlar güvenlik görevlisi olduğunu iddia eden üç beş kendini bilmez tarafından tartaklandı. Aynı okuldan, aynı sıralardan mezun olduğumuz Hakim ve Savcı’lar protokol kapılarından kapıları açılarak içeri girerken bizlerin birer suçlu gibi aranmasını asla hazmedemeyiz. Bu konuda İstanbul Barosunun yapması gerekeni “çantanızı cihaza koysanız ne olur” görüşünü savunmak yerine hakkımızı birlikte almak için biz avukatlarla birlikte olmaktı. Ama yine olmadı.
Yönetime seçilen avukatların çoğu adliyelerden uzaktır. Baro başkanı adliyeye seçimden seçime gelir. Hal böyle olunca uygulama da yaşanan sıkıntılardan bir haberdirler. Oysa uygulamanın içerisinden gelen tabiri caizse adliyenin tozunu yutmuş kişilerin bu makama gelmesi gerekmektedir.

5 Kasım 2010 tarihli genel kurulda alınan bağlı çalışan avukatlara tek tip ücret verilmesi ve hizmet sözleşmesinin aynı olması hususunda alınan karara rağmen baro yönetimi bir kesime yaranmak için bu kararı yerine getirmedi. Neden yerine getirmediği yukarıda yazdıklarımızda açıkça bellidir. Kararın üzerinden 16 ay geçmesine rağmen ne baro başkanı ne de yönetim kurulu bu konuda hiçbir adım atmadı. İstanbul barosu bünyesinde bulunan avukatlardan 16.000 tanesi bağlı çalışan avukat konumundadır. Buna rağmen bu denli önemli bir hususta genel kurul karar vermişken yönetiminin bu kararı uygulamaması da aslında her şeyi çok net özetliyor. Avukatların genel kurullarda ağzına bal çalınıyor ve avukatlar açık açık kandırılıyor. Zaten iş ve geçinme kaygısında olan birçok avukat meslektaşımızda bu konuyu sorgulayamıyor.
GENÇ AVUKATLAR olarak artık yola çıktık.

Her türlü siyasi görüşten uzak, adliyelerde birebir çalışan işin sadece yemek kısmını değil asıl zor olan emek kısmını ifa eden avukatlar olarak bir araya geldik. Öncelikli amacımız Avukatlığın hak ettiği saygınlığı kazanması ve ekonomik olarak tüm avukatların feraha ulaşması sağlamak olacaktır. Adliyelerde yaşanan sıkıntılarda birebir müdahil olmak, haciz esnasında yapılan saldırılarda meslektaşlarımızın hakkını savunarak bir daha saldırı yapılmayacak derece de caydırıcı cezaların alınmasını sağlamak, genç avukatların köle olarak görülüp üç kuruşa çalıştırılmasını engellemek, yıllık milyonlarca vergi veren avukatlarla üç kuruşa çalışan avukatlar arasındaki ekonomik uçurumları kaldırmak üzere bu grubu oluşturduk.

Bundan sonrasında baro seçimlerinde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Sayımız onbinlerin üzerinde 35 yaş altı avukatların yaşadığı sıkıntıları iyi biliyoruz. Amacımız bu sıkıntıların tamamen ortadan kaldırılmasıdır. Artık barodan siyaset el çekecek. Baro sadece avukata hizmet amaçlı çalışacak. Baro herhangi bir siyasi görüşün gençlik kolları gibi çalışmayacak. Baro avukatların haklarını savunmakla yetinmeyecek, avukatların haklarını alacak.

Avukatlığa dair tüm sıkıntıları asıl çalışanlar yani genç avukatlar olarak bizler yaşarken mesleğin bütün faydalarından belli bir kesim avukatlar faydalanmaktadır. Artık sağı – solu, şucu – bucu demeyi bırakıp sadece ve sadece avukatlar için çalışma zamanıdır. Kanunlar bu kadar hızlı değişirken avukatların alması gereken haklarını alma zamanı gelmiştir. Kanunların belirlediği haklarımızı bile alamadığımız bu günlerden kurtulup hiçbir siyasi düşünce gütmeden sadece avukatlığın gelişmesi için çalışmak gerekmektedir. Avukatlığın her türlü sıkıntısını yaşayan bizler yani genç avukatlar artık yönetime gelmelidir.

Genç avukatlar olarak artık baronun siyaset yapmasından bıktığımızı ve baronun sadece avukat için çalışması gerektiğini hatırlatma vakti geldi. Bundan sonra genç avukatlar olarak hep bir araya gelmeli ve bu düzenin figüranı olmayacağımızı adliyeye gelmeden bizlerin üzerinden ciddi paralar kazanan, baroyu siyasi bir basamak olarak gören, rant kavgasına tutuşan kişilere gösterme zamanı geldi. Çıktığımız bu yolda bizimle misiniz?


Gençbaro