Hukukihaber.net okurlarından kıymetli meslektaşımız Av. Alaiddin KÖLGESİZ Bey tarafından, 6273 sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun sonrasında gerek daha önce verilmiş (vekalet ücretini de içerir) mahkumiyet kararlarına dair verilen Ek Kararlarda gerekse yeni kararlarda müdahil vekili lehine hükmedilen vekalet ücretlerinin artık verilmediğini ve bu hususta TBB’nin çalışmaları sorulmuştur.

 

İlgili yazı:

 

 

BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANLIĞINA 

KONUSU : Çek yasasındaki değişiklik sonrası Mahkeme kararlarında vekiller lehine AAÜT vs. mevzuat uyarınca hükmedilmesi gereken vekâlet ücretlerinin hükmedilmemesi uygulaması hakkındadır. 

Bilindiği üzere, karşılıksız çek suçunu düzenleyen yasanın 6273 Sayılı kanunla yapılan değişiklik sonrasında mahkemelerce yeni yasaya göre karar verilmektedir. 

Gerek dünyanın en büyük Barosu olmakla övündüğümüz Baromuz ve Barolar Birliğimiz bu hususta hiçbir çabasının olmadığını görmek bizi üzmektedir. 

Şimdilik bize tebliğ edilen kararlardan anlaşıldığı ve uygulamadaki diğer meslektaşlarımızdan öğrenildiği kadarıyla, Mahkemelerce önceden verilmiş olan vekâlet ücretlerinin tamamen kaldırıldığı ve yeni kararlarda vekâlet ücretlerine hükmedilmediği, her koşulda şikâyetçi-katılan lehine de hükmedilmesi gereken vekâlet ücretlerine hükmedilmediği, daha evvel verilmiş vekâlet ücretlerini içeren kararlardan yeni yasaya uyarlama yapıldıktan sonra da vekâlet ücretlerine hükmedilmediği görülmektedir. 

Bu uygulama hukuka ve Avukatlık Kanunu ile AAÜT ve genel hukuk kurallarına aykırıdır. Mevzuat gereğince Kabahatler Kanununun uygulanması durumunda vekâlet ücretinin nasıl tayin ve takdir edileceği hususu bu zamana kadar gündeme alınmamıştır. Maalesef bu konuda karar veren Hâkimler bu konuda hüküm olmadığı gerekçesiyle vekâlet ücretine hükmetmediklerini şifahen ifade etmektedirler. 

Sonuç olarak, bu konuda meslek örgütümüz olarak, Mahkemelerce AAÜT uyarınca lehimize hükmedilmesi gereken vekâlet ücretlerine hükmedilmemesi uygulamasına, yasal ve bilimsel dayanaklarıyla birlikte en kısa zamanda tepki verilmesini, bu konuda yapılacak çalışmaların diğer meslek örgütleriyle paylaşılarak dayanışma içinde gerekenlerin yapılmasını, gerekir ise AAÜT de acil değişiklik yapılması ve hiç olmaz ise tarifenin yayınlanmasından önceki verilern kararlara şamil olmak üzere bir düzenleme yapılmasını, mağduriyetlerin gündeme getirilmesini bu konuda var olan ve doğacak mağduriyetlerin giderilmesinin temini için, ÇOK ACELE BİR ÇALIŞMA YAPILIP MESLEKTAŞLARIMIZ VE HÂKİMLERİN BİLGİLENDİRİLMELERİNİN SAĞLANMASINI gerekenin yapılmasını arz ederim. 07.03.2012 


Saygılarımla 
Av. Alaiddin Kölgesiz (İstanbul Barosu 14515) 

Eki: Örnek karar fotokopileri 

www.hukukihaber.net 

İlgili yazıya karşılık TBB tarafından verilen cevabi! yazı:

 

 

Sayın Av. Alaiddin KÖLGESİZ

                                            İSTANBUL

 

 

İLGİ: a) 07.03.2012 tarihli bilgi edinme başvurunuz.

           b) 07.03.2012 tarihli dilekçeniz.

 

Başvurularınız 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun 27. maddesine göre bilgi edinme hakkı kapsamında değerlendirilememekte olup yol gösterici olması açısından aşağıdaki mevzuat hükümlerine yer verilmiştir.

 

6273 sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 3. maddesi ile 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklikle, üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında uygulanan adlî nitelikteki yaptırım, Cumhuriyet savcısı tarafından uygulanacak idarî nitelikte bir yaptırıma dönüştürülmüştür.

 

6273 sayılı Kanun’un 6. maddesi ile 5941 sayılı Çek Kanunu’na Geçici Madde 3 eklenmiş olup, buna göre Çek Kanunu hükümlerine göre suç karşılığı uygulanan yaptırımı, idari yaptırıma dönüştürülen fiiller nedeniyle, soruşturma evresinde bulunan dosyalar hakkında Cumhuriyet başsavcılığınca, kovuşturma evresinde bulunan dosyalar hakkında mahkemece idari yaptırım kararı verilir.

 

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7.maddesinin birinci fıkrasına göre, “işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. İşlendikten sonra yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı da kimse cezalandırılamaz ve hakkında güvenlik tedbiri uygulanamaz.” Ayrıca 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. maddesine göre yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması halinde beraat hükmü kurulur. Yine  Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 325. maddesine göre beraat dışında “cezaya veya güvenlik tedbirine mahkûm edilmesi hâlinde, bütün yargılama giderleri sanığa yüklenir.” denilmektedir.

 

Konunun bu mevzuat hükümleri ile birlikte 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri çerçevesinde değerlendirilebileceği hususunu bilgilerinize sunarız.

 

Saygılarımızla.

  

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANLIĞI

www.hukukihaber.net