2004 yılında Anayasa’nın 90. maddesine ilave edilen hüküm ile başta Avrupa İnsanHakları Sözleşmesi (AİHM) olmak üzere insan haklarıyla ilgili uluslararası sözleşmelerin, iç hukuk kurallarının üstünde bir konuma geldiğini belirten Alkan “Ayrıca AİHMkararları bu hükümle Türkiye için bağlayıcı bir nitelik kazandı” dedi.
SONUÇLARINI ALIYORUZ
Alkan, 2010 yılından beri Yargıtay’ınkoordinatörlüğündeAvrupa Konseyi ile birlikte yürütülen “Yüksek Yargı Kurumları’nın Avrupa Standartları Bakımından Rollerinin Güçlendirilmesi Projesi”yle bugüne kadar çok sayıda daire başkanı, üye, tetkik hakimi ve savcının AİHM’de çalışma ziyaretlerine katıldığını söyledi.
ADİL YARGILAMA HAKKI
Alkan, “Bu yöndeki faaliyetlerin olumlu sonuçlarını da almaktayız. Bunlara ‘yol tutuklaması’ diye tanımlanan haksız yere hürriyetinden mahrumbırakılan şahıslara tazminat ödenmesine, yine kişilerin taşınmazlarına el konulduğu durumlarda taşınmaz bedelinin tazminat olarak ödenmesine karar verilmesini’ örnek gösterebiliriz. Bu yaklaşımın doğal sonucu AİHM’nin 6. maddesindeki adil yargılanma hakkının ihlaline ilişkin davaların azalmasıdır” diye konuştu.
Yargılamaya süre ayarı
Ali Alkan, “Şu anda AİHM önünde sorunlu olarak gördüğümüz en önemli konulardan birisi de yargılamaların makul sürede bitirilmemesidir. Bu konuda Adalet Bakanlığı yasal bir düzenleme ile tazminat yolunu açmaya çalışmaktadır” diye konuştu. Alkan yapılan değişikliklerin amacının AİHM’e yapılan başvuruları azaltmak olduğunu belirtti.
Alkan, “Daire, üye, tetkik hakimi ve savcı sayısında önemli ölçüde artış oldu. Alınan bu tedbirler sayesinde Yargıtay ilk kez yıllık gelen iş sayısından fazla dosyayı karara bağladı. Bu da her yıl artarak büyüyen birikmiş dosya yükünün azalmaya başlamasına işaret etmektedir” dedi
Müeyyide uygulanıyor
Yargıtay Başkanı Ali Alkan, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) nezdinde açılan davada bireysel hak ihlaline neden olan hakimlere HSYK’ca terfinin geri bırakılması müeyyidesi uygulandığını kaydetti.
MEHMET ALİ AY - BUGÜN GAZETESİ
