Kayseri Barosu'ndan yapılan açıklamada, Eskişehir Adliyesi'nde duruşmada bir avukatın ayağa kalkmaması ile ilgili tartışma nedeniyle HSYK tarafından 19 Aralık tarihide yapılan açıklamanın kabul edilemez olduğu belirtildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"HSYK tarafından yapılan 'Talihsiz, ön yargılı, yılların birikimi olan bilinçaltındaki asıl düşünceyi ve yaklaşımı deşifre eden' açıklama ile ilgili, Kayseri Barosu ve tüm meslektaşlarımızın onur ve vakarının korunması adına açıklama yapılması kaçınılmaz olmuştur. Yasal mevzuatta Avukatın hangi hallerde 'Ayağa kalkacağı' açık olarak belirlenmiştir. Bu güne kadar tüm meslektaşlarımız yasal mevzuat gereği ve avukatlık meslek kurallarımıza göre mahkemelerde ve savcılıklarda saygı ve nezaket ölçüleri içerisinde hareket etmişlerdir. Başta TBB olmak üzere, açıklama yapan barolarımızın tüm kanaatlerinin altına imza attığımızı öncelikle belirtirken, gelinen noktada gözden kaçırıldığı kanaatini taşıdığımız ve neredeyse tüm adliyelerde 'Vaka-ı adiye' haline gelen bir takım tavırların tüm avukatlarımızı rencide ettiği ortadadır. Mahkemelerde hakim ve savcıların tavırları ile onurları kırılan, en basit itirazlarına karşı tutanak tutmakla tehdit edilen, kalemlerde ve icra dairelerinde itibarsızlaştırılan, haciz sırasında saldırı ve hakarete maruz kalan, en küçük olayda bile 'Potansiyel suçlu' ilan edilen avukatlarımız, bugün HSYK açıklaması ile anlamışlardır ki; bilinçaltında 'Emir eri' gibi davranmaları beklenirken, kendilerine biçilen rolün dışına çıkmışlardır. Eskişehir'deki olayda meslektaşımız yasal mevzuat dışına çıkmadığı halde suçlu ilan edilmiş, kamuoyu algısında mahkum edilmiş ve bu olay tüm avukatlara saygı ve nezaket dersi verilmesi için 'fırsat' bilinmiştir."

Açıklamada avukatlara nezaket dersi vermenin kimsenin haddi olmadığı, nerede, nasıl, kime karşı saygı göstereceklerini en iyi bilen mesleğin mensupları olduğu ifade edilirken, "HSYK, Yargının bu kadar sorunu dururken, oturma düzenini acilen Sayın Mahkemelerin gündeminden çıkaracak tedbirleri almalıdır. 'Varsın davalar yıllarca sürsün, vatandaş mahkeme kapılarında sürünsün, hukuka ve yargıya olan güven azalsın! Ama mutlaka ve mutlaka hazır ola geçilsin, düğmeler iliklensin.' Asıl vahim olan ise; şekli kutsamak ve asli işimizi, sorumluluklarımızı gözden kaçırmaktır" denildi.