gazetesiz.biz'de yer alan habere göre; Şehit kardeşinin cenaze töreninde hükümet aleyhinde söylediği sözler nedeniyle, “Uyarı” cezası alan; 2016’daki kalkışma sonrası ise KHK ile ordudan ihraç edilen ve daha sonra avukatlık yapmaya başlayan Mehmet Alkan’ın avukatlık ruhsatının da elinden alınacağı iddia edildi. TSK’dan İhraç olduktan sonra CHP’ye katılan ve parti rozeti genel kurulda bizzat CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından takılan Mehmet Alkan, Osmaniye’den milletvekili aday adayı olmuştu.

İDARE MAHKEMESİNDEN KÖTÜ HABER

Ordudan ihraç olduktan sonra avukatlık yapan Mehmet Alkan’a bir kötü haber de idare mahkemesinden geldi. Adalet Bakanlığı’nın idare mahkemesine açtığı dava sonucunda; İdare mahkemesi Alkan’ın avukatlık ruhsatını askıya alan yürütmenin durdurulması kararı verdi. 

Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Mehmet Alkan; bu ülkede hukukun Adalet Bakanlığı eliyle askıya alındığını kin ve nefretle hareket edildiğini ileri sürdü.

“HİÇ BİR İŞ YAPAMAZSIN GİT AĞAÇ KABUĞU YE” 

Hakkında hiç bir mahkûmiyet kararı olmamasına rağmen böyle bir kararın çıkmasına anlam veremediğini aktaran Alkan, “Devlet bana diyor ki sen hiçbir iş yapamazsın, git ağaç kabuğu ye, senin tek hakkın nefes almak onu da şimdilik bahşediyoruz.. Bakınız övünmek için değil ama durumu ortaya koymak için belirtmem gerekir ki; benim endüstri mühendisliği/işletme ve kamu yönetimi denkliği olan Kara Harp Okulu diplomam, Hukuk Fakültesi diplomam, Avukatlık ruhsatım, Hukuk Yüksek Lisansım, Arabuluculuk belgem, Jandarma subaylığı diplomam bulunmasına ve  hakkımda hiç bir mahkûmiyet kararı olmamasına rağmen devlet bana diyor ki sen hiçbir iş yapamazsın, git ağaç kabuğu ye, senin tek hakkın nefes almak onu da şimdilik bahşediyoruz." dedi. 

“BAŞTAN SONA HUKUSUZLUK”

Kendisi gibi binlerce masum asker, polis, memur, askeri öğrenci, işçi, ve kadının KHK’lar eliyle ağaç kabuğu yemeye mahkum edildiğini belirten Mehmet Alkan, “Düşman hukukunun da ötesinde uygulamalara maruz kaldık. Geçmiş dönemlerde de bu tür hukuksuzluklar oldu. Gelinen nokta o günlerden çok farklı değil, sadece mağdurları ve failleri farklı olay tamamen aynı, yani baştan sona hukuksuzluk” diye konuştu.

Avukatlık ruhsatı elinden alınan Mehmet Alkan başından geçenleri şu şekilde anlattı:

“1990 yılında Osmaniye Atatürk Lisesinden mezun olduktan sonra Kara Harp Okuluna girdim. Bir arkadaşımın da yönlendirmesiyle ileride serbest meslek icra edebilmek maksadıyla Harp Okulundan sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini dışarıdan okuyarak 1999 yılında mezun oldum. Hakka ve hukuka aykırı alçakça bir eylemle KHK ile ihraç edilince Ankara Barosu nezdinde stajımı yaptım. Baro levhasına yazılmak için yaptığım müracaat bakanlık tarafından reddedildi, ancak her zaman hukukun savunucusu olan Türkiye Barolar Birliği’nin kararı üzerine 31 Ocak 2018 tarihinde yemin ederek avukatlığa başladım ve büromu açtım."

“HUKUK ‘ADALET’ BAKANLIĞI ELİYLE ASKIYA ALINMIŞTIR, KİN VE NEFRETLE HAREKET EDİLMEKTEDİR”

Avukatlık yapmaya başladıktan sonra Adalet Bakanlığı’nın “ruhsatımın iptali ve yürürlüğün durdurulması” için dava açtığını ve çok kısa sürede yürütmenin durdurulması kararı çıktığını aktaran Mehmet Alkan şunları söyledi:

“Avukatlık yapmaya engel haller 1136 sayılı Avukatlık Kanununda tek tek sayılmıştır ve avukatlık yapmam için hiçbir yasal engel yoktur ancak Bakanlık KHK’lerde standart olarak yer alan “ihraç edilenler bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemezler, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemezler” hükmünü ileri sürerek kamu hizmeti ve serbest meslek olan avukatlık yapmamıza mahkemeler aracılığıyla engel olmaktadır. Mahkemeler hiçbir değerlendirmeye girmeden, ileri sürdüğümüz hiçbir argümana cevap vermeden, Bakanlığın dava dilekçesinin sonuna bir satır hüküm fıkrası yazarak karar vermektedirler.

"PEKİ YASAĞIN SÜRESİ NE KADAR ?"

Bu ülkede hukuk Adalet Bakanlığı eliyle askıya alınmıştır, kin ve nefretle hareket edilmektedir, Hatırlarsanız çok değil daha 4 yıl önce başörtülü fotoğraf nedeniyle avukatlık kimlik belgesi verilmeyen Av. Figen Şaştım hukuk mücadelesi sonunda diyor ki “… bir kısmını da olsa anlamak isteyenlere bir empati kurmalarını rica ediyorum. Düşünün 17 yıl boyunca eğitim ve öğrenim görüyorsunuz. Avukat oluyorsunuz. Ancak birileri hiçbir yasal mevzuata dayanmadan size, "avukatlık yapamazsınız! Yasak..." diyor. Peki, bu yasağın süresi ne kadar? Bir yıl mı? Beş yıl mı? On yıl mı? Hayır diyor "ömür boyu"... Hukuk diliyle ifade edecek olursak yargılama yapılmadan, savunmamız alınmadan mesleğimiz açısından biz müebbet hapse mahkûm edildik." 

“ARABULUCULUK TALEBİM REDDEDİLDİ”

Avukatlığın bir serbest meslek olduğunu hatırlatan Alkan; “Bana yapılan yaptırımlar ve zulümler bununla da sınırlı değildir. Hukuk mezuniyetim nedeniyle bakanlığın yaptığı yazılı ve sözlü sınavları geçerek Mayıs 2017 de başvurduğum “Arabuluculuk” siciline kayıt olma talebim bakanlık tarafından tam 37 gün bekletildikten sonra çıkarılan KHK ile reddedilmiştir. Yani şahsa özel düzenleme yapılmıştır. Bunlar hukuk devletinde olacak şeyler değildir” dedi.

BARO LEVHASI

Hukukihaber.net olarak yaptığımız incelemede; Mehmet Alkan'ın baro levhası üzerinden yapılan isim sorgulamasında hem Ankara Barosu'nun hem de Türkiye Barolar Birliği'nin internet sitelerinde adının geçtiği görüldü.