GÖRME engelli avukat Cemal Donat, Silivri 6 No’lu cezaevine her gittiğinde kapının açılması için göz okuma cihazları nedeniyle büyük sıkıntı çektiğini söylüyor. Her girişinde sistemin elektriğinin şalterler indirilerek kesildiğini, kendi geçtikten sonra açıldığını söylüyor. Donat ile meslektaşları Cemil Yazarkan ve Mümin Ekemen, çoğu zaman bir memurun gözü okutulduktan sonra içeri alındıklarını belirterek, “Her defasında birilerine minnet duymak, zaman harcamak istemiyoruz. Baro ve özürlü kimliğimiz yeterli görülsün” diyor.

Özürlü kartım neden yetmiyor

Cemal Donat 6 yıllık avukat. Gözleri fakültede başlayan rahatsızlık sonucu staj döneminde görmez olmuş. Müvekkilleriyle görüşmeye gittiği cezaevlerinde yaşadığı sıkıntıları şöyle anlatıyor: “Silivri Cezaevi’nde 6 tane kapalı cezaevi var, hepsinde de ayrı göz taraması... Her cezaevinde farklı kişilerle muhatap oluyor, dert anlatmak zorunda kalıyoruz. Geçen hafta 40 dakika retina okutacak mıyız, okutmayacak mıyızla geçti. Diyorum ki, benim hastalığım zaten retina hastalığı, okumanız mümkün değil. Özürlü olduğuma dair Başbakanlık’tan kartımı gösteriyorum, kabul etmiyor. Diyor ki, gözünüzü okumadan içeri alamam. Amirinizle görüşeceğiz deyince çözülüyor.”



‘Düşer müşer dikkat et’

Cemil Yazarkan 15 yıllık avukat. “Benimkini zaten okuyamaz, bende göz de yok” diyor. Mümin Özeken 20 yıllık avukat. 5 yaşında geçirdiği bir trafik kazası sonucu gözlerini kaybetmiş. “Silivri’ye, Kartal, Maltepe cezaevlerine gittiğimizde yürünecek mesafe çok geniş olduğundan, refakatçi de alınmadığından muamele çok acı verici. Götürüyor seni, ‘al sana teslim’ diyor. Sanki paket teslim ediyor. Ya da ‘Bir şey olmasın, düşer müşer dikkat et’ diyor. Bizim refakatçilerimizin içeri alınmasına müsaade edilsin, kimlik yeterli olsun.”

İndirin şalteri avukat geliyor

AVUKAT Cemal Donat 6 No’lu cezaevinde sorunu çözdüklerini söylüyor: “Ben gittiğim zaman yukarıdan şalteri indiriyorlar, elektriği tamamen kesiyorlar. Çünkü göz taraması yapmadan kapılar açılmıyor. Elektronik bir kart düzenlenebilir. 3 No’lu cezaevinde iki kişi girmek zorunda kalıyoruz. Memur kendi gözünü okutuyor. Ben okuttum ama avukat girdi diye tutanak düzenliyor memur. Ben niye sürekli birilerine minnet duymak zorunda kalayım ki? Bana standart bir uygulama yapın, kimseye eyvallahım olmasın.”





Hürriyet