Sayıştay Başkanı Recai Akyel, Sayıştay'ın yeterince basına açık olmadığı hususunda sitem edildiğinin farkında olduğunu belirterek, "Basını memnun edici düzeyde basına açık bir kurum değiliz. Bu durumdan zaman zaman kurum olarak zarar görmekteyiz. Ancak bu durum, bizim kurumsal olarak stratejik bir tercihimizdir" dedi.

Akyel, törende yaptığı konuşmada, Sayıştay'ın çalışmalarında yeterli ve etkin kalite kontrol süreci kurulduğunu, gerek Sayıştay raporlarının gerekse yargısal kararların oluşumunda bu kalite kontrol sürecinin etkin şekilde işletildiğini belirtti. Sayıştay çalışmalarında, denetçinin tavrı veya yaklaşımının raporun oluşumunda tek başına belirleyici olmadığını anlatan Akyel, raporların oluşumunda; denetçinin denetim raporu üzerinde, ekip başkanının, grup başkanının, rapor değerlendirme komisyonunun, ilgili kurumun görüşünün alınması, ilgili Sayıştay dairesinin ve nihayetinde Rapor Değerlendirme Kurulunun değerlendirmelerinin belirleyici olduğunu söyledi.

Kamu zararı ile ilgili kesin hüküm oluşumunda; denetçinin denetimi, sorumlunun savunması, grup başkanı, savcının görüşü, üyenin görüşü, daire kararı ve temyiz kurulu kararının belirleyici olduğunu ifade eden Akyel, "Kamu kurumlarının mali işlemleri hukuka uygun olduğu takdirde bu sayılan kalite kontrol süreci sonucunda mağduriyetlerin oluşması ihtimali çok düşük görülmektedir" diye konuştu.

Yeni Kanun ile birlikte Sayıştay'a verilen mali denetim yapma sorumluluğu yerine getirilirken, kurumların mali sistemlerinin analizi esnasında denetçiler ile kurum görevlilerinin eskiye nazaran daha fazla görüşme durumunun ortaya çıktığını belirten Akyel, "Denetçilerin, denetlenen kurumların üst yöneticileri ile muhatap olmaları, denetlenen kurumdan çalışma mekanı istenmesi, denetlenen kurumdan daha fazla bilgi ve belge istenilmesi, bunlara ilaveten denetlenen kurumların mali denetim ile yeni karşılaşmış olmaları gibi nedenlerle denetçilerin davranışları hakkında değerlendirmeler yapılmıştır. Bu değerlendirmelerin olumsuz anlamda fazla abartıldığı, denetçiler ile ilgili asılsız ithamlarda bulunulduğu ve hatta kasıtlı olduğu müşahade edilmiştir" dedi.

Sayıştay Denetçilerinin Mesleki Etik Kurallarına İlişkin Usul ve Esasları'nın yayınlandığını, etik dışı davranışların soruşturulacağının hükme bağlandığını anlatan Akyel, Sayıştay'ın "nezaketi ve nazik davranışı" etik kurallar içerisinde gösteren bir kurum olduğunu vurguladı.

Basın ile ilişkiler

Sayıştay'ın yeterince basına açık olmadığı hususunda sitem edildiğinin farkında olduğunu ifade eden Akyel, şöyle konuştu:

"Basını memnun edici düzeyde basına açık bir kurum değiliz. Bu durumdan zaman zaman kurum olarak zarar görmekteyiz. Ancak bu durum, bizim kurumsal olarak stratejik bir tercihimizdir. Sayıştay'ın ketum tavrı bir kurum kültürüdür. Sayıştay yargısal kararları ve raporları ile konuşmaktadır. Devletin tüm kurumlarını denetleme görevi ve sorumluluğu, bizi sorumlu davranmaya ve ketum olmaya zorlamaktadır. Sayıştay'ın basına kapalı tavrı aslında Sayıştay'ın bir fedakarlığıdır. Sayıştay hakkında zaman zaman yapılan haksız ithamlara, asılsız iddialara ve çirkin hitaplara bile cevap vermemekteyiz. Basının ve kamuoyunun Sayıştay'ın bu ketum tavrını saygıyla karşılayacağını beklemekteyiz."

Sayıştay denetiminin sınırları ve yanlış denetim

Akyel, Sayıştay denetiminin sınırları olduğunu, yönetim olarak, denetçilerin bireysel yanlış denetim yapmamaları için gerekli özeni gösterdiklerini, ayrıca 6085 sayılı Sayıştay Kanunu'nda bu düzenlemelere yer verildiğini hatırlattı.

Bugünkü Türk Sayıştayını düzenleyen 6085 sayılı Kanun'un, 19 Aralık 2010 günü yürürlüğe girdiğini, bu kanunda Avrupa Birliği müktesebatı çerçevesinde Avrupa sayıştaylarının örnek alındığını ifade eden Akyel, "Sayıştay Kanunu yeni tarihli olduğundan dolayı, uluslararası denetim standartlarını yeteri derecede karşılamaktadır ancak daha ileri düzeyde değildir. Sayıştay Kanunu ayrıca denetimlerin uluslararası standartlara göre yapılmasını kabul etmiştir. Uluslararası uygulamalardan farklı, kendimize özgü herhangi bir uygulamamız yoktur" şeklinde konuştu.

Yeni Sayıştay Kanunu

Yeni Sayıştay Kanunu'nun, denetim alanında reform sayılabilecek yeni ve kapsamlı değişiklikler getirdiğini, her yeni sistemin, uygulanmasında riskler olduğunu, öğrenilmesi ve kabulünün zaman aldığını dile getiren Akyel, şöyle devam etti:

"Gerek kuralların uygulanmasında, gerekse insan davranışlarında tereddütler olması kaçınılmazdır. Bu evrensel gerçekten hareketle Yeni Sayıştay Kanunu'nun uygulanmasında hem Sayıştay'a hem denetlenen kurumlara hem de kamuoyuna görevler düşmektedir. Yeni Sayıştay Kanunu'nun doğru uygulanması ve geçiş sürecinin başarılı olabilmesi bakımından; kamu kurumlarının yeni Sayıştay denetiminin niteliğini doğru kavramaları, yeni denetim anlayışına göre kurumlarında gerekli düzenlemeleri yapmaları, Sayıştay denetimi sonucu bulgulara önem vermeleri, Sayıştay ile iletişim içinde olmaları; dilek, temenni ve şikayetlerini Sayıştay Başkanlığı'na iletmeleri beklenmektedir. Kamu kurumları, ayrıca, kamu kaynağının elde edilmesi, muhafaza edilmesi ve kullanılması ile ilgili işlemlerin önemli ve hassas konular olduğunun farkında olmalıdır." Akyel, kurum olarak eleştirilere açık, şeffaf ve hesap verebilir olduklarını, güvenilir olmaya önem verdiklerini söyledi.

Türk anayasalarının tümünde, 1876, 1924, 1961 ve 1982 anayasalarında yer alan Sayıştay'ın, yazım süreci başlayan yeni anayasada da etkin bir biçimde yer alacağı hususunda şüphe bulunmadığını belirten Akyel, zira Sayıştay'ın devletin vazgeçilmez önemli bir organı olduğunu kaydetti.

Yeni seçilen üyelere cüppeleri giydirildi

Konuşmaların ardından TBMM Başkan Vekili Sadık Yakut, yeni seçilen 5 Sayıştay üyesine cüpbelerini giydirdi. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç da 11 yeni denetçiye mühürlerini sundu. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise emekli daire başkanları Taykan Ataman ve Ömer Faruk Doğan'a plaketlerini verdi. İçişleri Bakanı Muammer Güler ise sosyal sorumluluk çalışmaları dolayısıyla Sayıştay 5. Daire Başkanı Kemal Turan'a plaket takdim etti.



AA