Biz Ceza İnfaz Kurumunda çalışan İnfaz Koruma Memurlarıyız. Bilmiyorum hiç biliyor musunuz ne işe yaradığımızı ?

Hani sizin gardiyan diyerek küçümseyip, toplumun çalıştığı kurum dolayısı ile soyutladığı, çekilen filmlerde hep kötü, rüşvetçi, soğuk yüzlü olarak tanımlanan kamu görevlileriyiz işte… 

Bilmiyorum siz biliyor musunuz ne işe yaradığımızı ama biz hatırlatalım istedik size kim olduğumuzu;

Bizler sizin ilköğretim çağındaki çocuklarınıza uyuşturucu hap sattığı için cezasını çeken, uyuşturucu tacirlerinin toplumdan uzak kalmasını ve yine sizin çocuklarınıza uyuşturucu satmasını engelleyen; Sizin ilköğretim çağındaki çocuklarınıza her hangi bir cinsel taciz veya işi daha da ilerletip beklide tecavüz eden suçluların başka masum çocukların hayatlarını karartmasını engelleyen; Nedeni ne olursa olsun kendi annesini babasını acımasızca katleden, sırf zevk için insan öldüren, canına hunharca kıyan suçluların yeni cinayetler işlemesini engelleyen, Sizin veya çevrenizdeki herhangi birinin haklarını, eşyalarını, hürriyetini, birikimlerini çalan yahut gasp eden; Bu ülkenin varlığına ve birliğine göz diken, bu ülkeyi bölmeye çalışan; Belki evlilik arifesinde bir alışverişte, belki de çocuğunun elinden tutan bir annenin gezerken yakalandığı bombayı patlatarak hayallerini söndüren; insanların başında duruyoruz.

Çünkü biliyoruz onlar dışarıda olursa sizde rahat edemezsiniz. Biliyoruz hepiniz bir şekilde bu suçlulardan etkilendiniz. Biz yeniden başkaları etkilenmesin diye bu insanlara göz kulak oluyoruz.

Mahkemelerin bu şahıslara verdikleri hapis cezalarını sağlıklı bir şekilde geçirmeleri için kendi sağlığımızı hiçe sayarak, Devletin bize emanet ettiği mahkumların ıslah olup tekrar özgürlüklerine kavuşuncaya dek İnfaz Kurumlarımızda kalmalarını sağlıyoruz. 

Bizler diğer memurlar gibi sabah 8 akşam 5 memuru değiliz biliyor musunuz? Biz göreve gelirken evde yeni doğan çocuğumuz ateşler içinde havaleler geçiriyor, eşimiz gece tek başına evde kalmaya korkuyor olabilir.

Sizler anne ve babalarınızla, çocuklarınızla ve kardeşlerinizle bayramlaşıyorken bizler Ceza İnfaz Kurumlarında, ailelerimizden ayrı görevimizin başında olabiliriz. Sizler bir pazar sabahı ailenizle kahvaltı yapıp, gazete okurken bizler görevimizin başında olabiliriz.

Bilmiyorum biliyor musunuz bizler kendi ailelerimizle ilgilenemiyoruz. Çocuklarımız okullarda babalarının annelerinin cezaevi personeli olduğunu söylemeye çekiniyor.

Bilmiyorum farkında mısınız bu durumların?

Bizler Muz Cumhuriyetinin vatandaşı değiliz. Bu ülkenin vatandaşı ve bu Devletin memurlarıyız. Çalıştığımız şartlar, kaldığımız psikolojik baskılar, çektiğimiz sıkıntılar…

Komik bir maaşı uygun görüyor Devletimiz bize. 

Zabıtanın, postacının bile yıpranma payı varken İnfaz Koruma Memurunun yıpranma payı yok. Bizler zabıta gibi işportacı kovalamıyoruz. Bizler postacı gibi mektup dağıtmıyoruz. Haklısınız…

Sizin canınıza kasteden, namusunuza göz diken insanların başında duruyoruz sadece. Size tekrar zarar vermesinler diye!...

Bugün 1 Mart 2011 ve bir arkadaşımız bir mahkûmun saldırısına uğradı. Bunlar hemen her gün bir ceza evinde olan olaylar. Birimiz bir gün evine gidemeyecek bunun sizin için bir anlamı var mı bilmiyoruz!

Ama bizi evde bekleyen insanlar var…

Bu satırları herhangi bir şey istemek için yazmıyoruz. Biz yıllarca isteklerimizi söyledik. Maaşlarımız az geçim sıkıntısı çekiyoruz dedik duymadı kimse… Hep asgari ücreti örnek gösterdiler. Ölümü gösterip sıtmaya razı ettiler. Ama bizler askere ve polise verilen özlük haklarından daha fazlasını istemedik hiçbir zaman…

Yıpranma istiyoruz dedik kimse umursamadı, “Genel İdari hizmetlerinde çalışan güvenlik memuru mu olur” dedik, “sus” dediler bize... Hep üvey evlat muamelesi yaptılar.

Evet artık dilimizde tüy bittiği için kimseye ne maaştan, ne yıpranmadan ne de diğer özlük haklarımızdan bahsetmeyeceğiz.

İstediğimiz tek şey biraz anlayış. Sizin biraz daha rahat etmesi için gece gündüz çalışan birileri var bunu bilin ve bizi anlayın yeter…

Unutmayın çok şanslısınız. Bu yazıyı okuyorsanız kurbanlardan biri olmadınız demektir. Ama biz o suçluların başlarında olmazsak sonraki kurbanın siz, yahut bir tanıdığınızın kurban olma ihtimalini düşünün lütfen.


Ö.M.
İnfaz ve Koruma Memuru