YARSAV Başkanı Arslan, 2012 Adli yıl açışı nedeniyle bir mesaj yayınladı ve Adalet Bakanlığı ile HSYK'ya ağır eleştiriler yöneltti. Açıklamasında, "HSYK ikinci adli yılını geride bırakırken Türk yargısı, hiçbir şeyin değişmediği karamsarlığı eşliğinde çözülemeyen problemleri ile her geçen gün daha da kötüleşen bir tablo sergilemektedir" diyen Arslan, "her şeye heveskar, durakta beklemeyi sevmeyip ilk gelen iktidar aracına binmeyi maharet sayan hırslı ve sabırsız bir kadronun", yargı alanında "yeni"yi hızla tükettiğine işaret etti. Arslan, "Uygulama ve icraatları ile siyasal iktidar karşısındaki tutumuyla HSYK'nın, yargıyı yürütme adına sevk ve idare eden, onun uzantısı kılan köprü ve aparat kimliği gittikçe belirginleşmektedir" dedi.


-"YARGI ALT ÜST EDİLMİŞTİR"-

Arslan, HSYK atamalarının coğrafi güvencesi olmadığını vurgulayarak, "Bir yıl içinde yargı mensuplarının yarıdan fazlasının görev unvanları ve yerleri değiştirilmiş, adeta yargı alt üst edilmiştir" dedi. HSYK'nın yüksek yargıya üye seçimlerinde "keyfilik" sürdüğünü ve yeni anlayışın kadın konusunda dışlayıcı tavırlarının devam ettiğini ileri süren Arslan, şunları söyledi: 
"Bir kariyer meslekte "Kim, niçin terfi ediyor?' sorusunun yokluğu, bırakın o mesleğin gelişmesini, normal olarak işlenmesini bile etkiler. Yandaş görülmeyen kişilerin küstürülmesi ile gidenlerden geriye kalacak kalite ve nitelik ile yargının yoluna çok fazla devam edemeyeceği bilinmelidir."
Arslan, Adli Yıl Açılışları'nda hakim ve savcılar ile meslek örgütlerine yer verilmemesinin kabul edilemez bir durum olduğunu belirterek, "Yargının sorunlarının ve beklentilerinin ifade edildiği bir düzlemde konunun birinci planda ilgilisi hakim ve savcılar ile meslek örgütlerine yer verilmiyor olması kabul edilemez. Bu konuda 2009'dan beri Yargıtay Başkanlığı'na yaptığımız başvurulara yanıt verilmemiştir. Bu yanlışlığın acilen giderilmesi gerekir" diye konuştu.

-"YARGISI BAĞIMSIZ OLMAYAN, DEVLETTEN SAYILMAZ"-

Siyasi iktidarın yargıya müdahale ettiğini savunan Arslan, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: 
"Siyasi iktidarın emri altındaki Adalet Bakanlığı, HSYK ve yasama içindeki güçleri ile yargıya saldırıları sürmektedir. Deniz Feneri savcıları, MİT ve Şike Yasaları, Özel Yetkili Mahkemelerle ilgili değişiklik düzenlemeleri ve verilen demeçler ile ülkeyi polis devletinden ayıran çizgiler buharlaştırılmıştır. Otoriteleşme eğilimleri artık dünyanın malumu haline gelmiştir. Yargıyı yürütmenin onayına muhtaç kılan tutuk adalet anlayışı, 19. yüzyılda tecrübemiz, 20. yüzyılda makyajla sakladığımız gerçeğimiz olabilir ama yargısı bağımsız olmayanın devletten sayılmadığı 21. yüzyılda artık varlık bulamayacağı bilinmelidir."

-"YENİ ADLİ YILA İLİŞKİN YAPILMASI GEREKENLER"-

Arslan, herkesin çözüm bekleyen sorunlarından yola çıkarak yeni adli yıla ilişkin yapılması gerekenleri sıraladı. Arslan'a göre yeni adli yılda yapılması gerenlerden bazıları şöyle:
"HSYK'nın siyasal iktidar ve yürütme ile ilişkilerinde yargı bağımsızlığına uygun bir çizgi izlemesi, bir tercih değil anayasal yükümlülüğüdür. Biz sadece yargıyı diğer erkler karşısında eğilmemeye, toplumun kendisine tevdi ettiği gücün hakkını vermeye davet ediyoruz.
HSYK'nın tayin, terfi ve yüksek yargı üyelik seçimlerinde yandaşlık kriteri yerine objektif kriterleri uygulamasını, devran bizde mantığıyla teamülleri alt üst edercesine makam dağıtma ve ilkelce rövanş alma duygularının esiri olmaktan kendini kurtarmasını bekliyoruz.
Hemen ve öncelikli olarak yargı bağımsızlığına tehdit ifade eden disiplin hükümlerindeki belirsizliğin, keyfi değerlendirmeler ile nitelendirmelere kapı aralayan ifadelerin ayıklanması yoluyla giderilmesi gerekmektedir.
Yaşamını yitiren, geride eş ve çocuklarını emanet bırakan meslektaşlarımıza yönelik yardım kampanyaları sevindirici olsa da bu konuda diğer meslek camialarında olduğu türden bir kurumsallaşma çözüm adına daha doğru ve etkili olacaktır."

-HAYIRLI ADLİ YIL-

Arslan, açıklamasının son bölümünde yeni adli yılın herkese hayırlı olması dileğinde de bulundu ve şöyle dedi: 
"Yeni adli yılın, yargıdaki sorunların en aza indirileceği, hukukun üstünlüğü ve adaletin eksiksiz ve zamanında tesisi değerlerinin daha da yücelip parlayarak gittikçe kararan ufkumuzu aydınlatan ışıklar olacağı bir yıl olması umuduyla, yargıç ve Cumhuriyet savcısı meslektaşlarımız, tüm adalet personelimiz ve onların inanılmaz yükünü birlikte omuzlayarak her türlü takdir ve teşekkürü fazlasıyla hak eden fedakar aileleri ile adalet beklentisi içinde olan tüm halkımız için hayırlı bir adli yıl diliyorum."



Anka