Günün şartları ve ihtiyaçlarına cevap veremeyen icra teşkilatı yeniden düzenliyor.
İcra teşkilatına, ihtiyaç duyduğu nitelikte ve sayısal olarak yeterli personeli sağlıyor.
Alacaklı ile borçlu arasındaki menfaat dengesini koruyacak düzenlemeler içeriyor.
Borcun ödenmesi amacına hizmet etmekten çok borçlunun eziyet görmesi ve incinmesine neden olan haciz çemberi bu düzenlemeyle daraltılıyor.
Ev eşyası gibi satışı ve muhafazasında zorluk bulunan yahut aile bireyleri için lüzumlu eşyaların haczedilemezliğini kabul ediyor.
Buna mukabil kıymeti açıkça fazla olanların, ihtiyacı karşılayacak uygun bir miktar borçluya bırakıldıktan sonra haczedilebilmesi imkanı da borçlunun karşısında alacaklıyı koruyor.
İcra dairelerinin parayla teması kesiliyor.
Her türlü ödeme ve tahsilâtı icra dairelerinden bankalara taşınıyor.
Hacizli malların satışı şeffaflaşıyor.
Hacizli mal satışları internet ortama taşınarak, ihalelere internet ortamda katılım ve teklif imkânı getiriyor.
Böylece bir taraftan satış masrafları azaltıyor, diğer taraftan açık artırmalar üzerindeki her türlü istifhamı, kuşkuyu giderecek bir açıklık sağlıyor.
İdari yargılama süreçlerini hızlandıracak düzenlemeler getiriyor.
Bazı ara kararların, müstakilen mahkeme başkanı veya dosya hakimi tarafından verilebilmesinin önünü açıyor.
Heyet halinde görülen davalarda böylece zaman kaybı önleniyor.
Mahkemelerde evrak büroları oluşturulması imkânı getiriyor.
Mahkeme hâkimini, her gün yüzlerce evrakı bizzat havale etme yükünden kurtarıyor.
Yargılama sürelerini uzatan yürütmenin durdurulması müessesesi, amacına ve işlevine uygun olarak yeniden düzenliyor.
Yargı kararlarının zamanında ve süratle uygulanması teminat altına alınıyor.
İdari makamların keyfi gecikmelerine karşı vatandaşı korunuyor.
Kararların idareye tebliği ile ödeme tarihi arasında geçen maddi zararları karşılayan düzenlemeler öngörülüyor.
Danıştay’ın ilk derece olarak baktığı dava sayısı azaltıyor.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 3 yıllık süre için sabit kurul halinde çalışması öngörülüyor.
Daha etkin ve hızlı bir yargılama için Bölge İdare Mahkemelerinin birden fazla kurul halinde çalışması sağlıyor.
Niteliği itibarıyla Danıştay incelemesine girmesi gerekmeyen davalar ile konusu belli miktarın altındaki davaların, itirazen Bölge İdare Mahkemelerinde karara bağlanabilmesi mümkün hale getiriliyor.
Böylece birikmiş dosyaların eritilebilmesi için önemli çözüm adımları öngörülüyor.
Tasarıyla ceza mevzuatı kapsamında yer alan bazı suçlar kabahate dönüştürülüyor.
Bir kısım kabahatler yönünden ceza verme yetkisi adlî mercilerden alınarak idari makamlara devrediliyor.
Üyesi olduğumuz Avrupa Konseyi bünyesindeki Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu (GRECO) tavsiye kararları doğrultusunda Türk Ceza Kanununun rüşvete ilişkin maddeleri ile Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilen maddeler yeniden düzenleniyor.
Yolsuzlukla mücadelede etkinliği artıracak önlemler alınıyor.
Rüşvet suçunun dışında irtikap ve nüfuz ticareti gibi suçlar yeniden düzenleniyor.
Türk Ceza Kanununda yer alan özel hayatın gizliliği, haberleşme hürriyeti ve soruşturmanın gizliliğini ihlal, yargı görevini yapanı etkileme, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs, enerji hırsızlıkları ve örgüt üyeliği gibi suçlar, Avrupa Birliği ilerleme raporlarında ve bir kısım uluslararası belgeler ile kamuoyunda yer alan eleştiriler dikkate alınarak gözden geçiriliyor.
Savunma hakkı güçlendiriliyor.
Ceza Muhakemesi Kanununun 251 ve 252 nci maddelerinde yapılan değişikliklerle, esas hakkındaki savunmasını yapmak üzere sanık ve müdafisine hâkim tarafından verilen süre sınırlamasından vazgeçiliyor.
Terörle Mücadele Kanununda yapılan değişiklikle, müdafiin dosya inceleme yetkisine getirilen sınırlamanın en çok 3 ay süreyle uygulanabileceği öngörülüyor.
Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkına daha güçlü bir koruma getiriyor.
Tutuklamaya ilişkin var olan temel paradigmaları değiştiriyor.
Ceza muhakemesi sürecinin en önemli ancak en kritik koruma tedbiri olan tutuklama gerekçeleri daha somutlaştırılarak, özgürlükçü kriterlere bağlanıyor.
Kuvvetli suç şüphesi yanında tutuklama nedenlerinin varlığı ve bu tedbirin ölçülü olduğunun her somut olayda gerekçelendirilmesi aranıyor.
Tutuklama yasağının sınırı genişleterek üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarla ilgili tutuklama kararı verilememesini öngörülüyor.
Adli kontrol uygulamasının kapsamı genişleterek, bu müessese, gerçek anlamda bir tutuklama alternatifine dönüştürülüyor.
İfade ve basın özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılılıyor.
Henüz yayımlanmamış, dolayısıyla suç içeriği belirsiz yayınlara, sansür anlamı taşıyacak biçimde ileriye yönelik yayın durdurma tedbiri uygulamasına son veriliyor.
Bugüne kadar çeşitli mahkemelerce verilmiş, basılı eserler hakkındaki toplatma kararları hükümsüz hale getiriliyor.
Basın ve yayın yoluyla işlenen belli ceza miktarına kadar suçlarda, soruşturmalar, kovuşturmalar ve kesinleşmiş hükümlerin infazları erteleniyor.
Çokça eleştiri konusu olan, soruşturmanın gizliliğini ihlal ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçlarını yeniden düzenleniyor.
Özellikle basın mensuplarınca dile getirilen “suç unsurlarının belirgin olmadığı” yönündeki eleştirileri, böylelikle giderilmiş olunuyor.
Satır başları itibarıyla sayılanlar, öne çıkan başlıklarıdır.
Bu düzenlemelerin, birçok uygulama sorununa çözüm sağladığı ve ülkemizin demokratik zeminini güçlendirdiğine kuşku bulunmamaktadır
Memurlar.net
