Anayasa değişikliklerini içeren reform paketindeki en önemli maddelerden biri vatandaşların hakkının devlete karşı korunmasını sağlayan ombudsmanlık (kamu denetçiliği) kurumunun hayata geçirilecek olması. Fakat çok az kişi 'ombudsman'ın ne olduğunu biliyor. Devletle vatandaş arasında bir köprü vazifesi görecek olan ombudsman, bir nevi 'Nerede bu devlet?' diye soran mağdur vatandaşların ilk adresi olacak. Kamu Denetçiliği müessesesi, TBMM Başkanlığı'na bağlı çalışacak ve devletin keyfi kararlarına karşı adeta vatandaşa 'koruma zırhı' giydirecek. Vatandaş mahkemeye gitmeden, ilk elden ombudsman aracılığıyla sorunlarına çözüm arayacak. İsveç'te ortaya çıkan bu kurum, İngiltere, Danimarka, Yunanistan, Fransa, İsrail, Finlandiya, Norveç, Hollanda, Yeni Zelanda, Avusturya ve Avustralya gibi 100'ü aşkın dünya ülkesinde etkin bir şekilde çalışıyor. Türkiye'de de 15 Haziran 2006'da TBMM'de kabul edilen Ombudsmanlık Yasası, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilmişti.

Reform paketindeki düzenlemeyle, devlet kurumlarının her türlü işleminde haksızlığa, kötü muameleye uğrayan vatandaş, mahkemeye müracaat etmeden sorununu ombudsman aracılığıyla çözebilecek. Haksız bir muameleye maruz kalan vatandaşların ilk adresi olacak olan ombudsmanlık, istihdam kriterlerine de el atacak. Örneğin, bir kamu kurumuna iş başvurusu yapan bir vatandaş, liyakat olarak kendisinden daha alt seviyedeki bir kişinin altında kalırsa ombudsmana başvurabilecek. Eğer ortada şikâyetçi olan vatandaşı haklı kılan sebepler somut bir şekilde varsa, ombudsman bunu bir rapor halinde bizzat hükümete tavsiye kararı şeklinde sunacak. Vatandaşın hakkının iadesi için de önemli bir adım atılmış olacak. Böylece sistemin tam olarak işletilmesi halinde, halk arasındaki tabirle 'torpil' tarihe gömülecek.

Vatandaş, devlete bağlı kamu kurum ve kuruluşlarında kimi zaman önemli haksızlıklarla karşılaşabiliyor. Devlet gücü kullanılarak hemen her kurumda, görev suistimal edilebiliyor ve siyasî nüfuz sonuna kadar kullanılabiliyor. Pek çok insan, kamudaki işlemlerdeki bürokrasiden, ihmal veya kasıtlı şekilde hatalı uygulamalardan şikâyetçi. Bu yüzden, yıllar yılı vatandaşı mağdur eden idarenin işleyişiyle ilgili, keyfîlikle mücadelede etkili bir kamu denetçiliğine ihtiyaç duyuluyor.

OMBUDSMANLIK NASIL İŞLEYECEK?

Vatandaş idarenin işleyişiyle ilgili herhangi bir şikâyetinden dolayı ombudsmanlık kurumuna başvuracak. Oradaki yetkililer konuyu her yönüyle araştıracak ve hazırladığı raporu ilgili bakanlığa sunacak. Eğer müşteki vatandaş haklı çıkarsa bizzat hükümete tavsiye kararı şeklinde sunulacak. Bakanlık ise derhal harekete geçip raporlar doğrultusunda vatandaşın hakkını teslim edebilecek.

CİNSİYET VE IRK AYRIMCILIĞINA SON VERECEK

Ombudsmanlık sistemi bazı gazetelerde de uygulanıyor. Okuyucular, şikâyet ve görüşlerini ilk elden ombudsman olarak belirlenen bu kişilere ulaştırıyor. Onlar da bunu ilgili birimlerle görüşerek tekrar okuyucuyu bilgilendiriyor. Sabah Gazetesi Ombudsmanı Yavuz Baydar, anayasa paketinde yer alan kurumun temelinde, 'devlete karşı güçlü bir vatandaş' profili oluşturmak olduğunu söylüyor. Baydar, kurumu şöyle tarif ediyor: "Bu madde, kamu kurumlarında genelde vatandaş özelde ise cinsiyet ve ırk ayrımcılığına son verecek. Mesela başörtülü kadınları işe almayanlar teşhir edilebilecek. Tabii haksız oldukları tespit edilirse. Bu madde AB sürecinde atılmış önemli bir adımdır."

Kitabına uydurulmuş haksızlıklar tespit edilecek

Tüketiciler Birliği Başkanı Nazım Kaya, demokrasinin tam anlamıyla yerleşmiş olduğu ülkelerde, bağımsız ombudsmanlar tarafından yazılan raporların ülkeyi yerinden oynatabilecek güçte olduğunu dile getiriyor. "Kanuna uygun hale getirilmiş, yani 'kitabına uydurulmuş' olan bütün haksızlıkları dahi tespit edebilecektir." diyen Kaya, "Ombudsman, idare ile vatandaş arasında 'sürtüşmeyi azaltacak yağ' niteliğinde olacaktır." ifadesini kullandı.

Ombudsman gelen şikâyetlerde şu gibi işlemlerde bulunabilir

İdarenin işçi alımı, ataması ve işinin sona erdirilmesi konuları bakımından liyakat esaslı, eşitlik ilkesini her olay için tek tek tespit edebilir.

Temel ihtiyaçların karşılanmasını insan hakkı kavramı bakımından inceler. Mesela enerji, barınma, sağlık, eğitim ve gıda konularında ciddi tavsiyelerde bulunur ve gerekli baskıları yapar. Böylece tam demokratik sosyal bir devlete gidişi hızlandırabilir.

Kamu hizmetlerinin tüketiciler arasında eşitlik ilkesine aykırı olmayacak şekilde sağlanması yönünde çeşitli tavsiyelerde bulunabilir.

Adil yargılanma hakkına aykırılıklar konusunda incelemelerde bulunabilir.

Baz istasyonlarının insan haklarına aykırı olduğu yönünde tespit yaparak istasyonların şehir dışına taşınmasını tavsiye edebilir.

Eğitim hakkının eşit sağlanması bakımından önemli denetimler yaparak gerekli çözümlerin hayata geçirilmesini tavsiye edebilir.

Din ve vicdan hürriyetini koruyucu çalışmaları ile incelemelerde bulunabilir.

Yeteri kadar saygın ve ciddi bir kurum haline gelir ise vergi adaletsizliğini insan hakkı ihlali olarak görerek düzeltilmesi için çalışmalarda bulunabilir. (Zaman