Taslağı incelemek için tıklayınız.


I- 4077 SAYILI TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN DEĞİŞİKLİĞİNE İLİŞKİN GENEL AÇIKLAMALAR

 

Türk Ticaret Kanunu ve Türk Borçlar Kanunda tüketici haklarına ilişkin getirilen düzenlemelere uyum sağlanması, diğer taraftan süreç içerisinde yeni AB direktiflerin düzenlenmesi ve mevcut direktiflerde yapılan değişiklikler ile uygulamada ortaya çıkan aksaklıkların giderilmesi amacıyla 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun hemen hemen bütün maddelerinde bir değişiklik ihtiyacı hasıl olmuştur.

 

Bu ihtiyaca istinaden Kanunun her maddesini değiştirmek yerine yeni bir Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hazırlanmasının daha uygun olacağı değerlendirilerek 54 maddelik yeni bir Tasarı Taslağı hazırlanmıştır.

 

Tüketicileri daha ileri seviyede korumaya yönelik tedbirlerin alınması, tüketicilerin hak arama yollarının kolaylaştırılması, tüketicinin bilgilendirilmesine ağırlık verilmesi, bürokrasinin azaltılması ve cezalarda hakkaniyete uygun bir ceza sisteminin oluşturulması amacıyla hazırlanmış olan yeni kanun tasarısı taslağı, mevcut düzenlemelerin birçoğunda değişiklik öngörmenin yanı sıra, hâlihazırda kanunda yer almayan bazı yeni düzenlemeler de getirmektedir. Özellikle;

Haksız ticari uygulamalar,

Ürün sorumluluğu,

Finansal hizmetlere ilişkin mesafeli satışlar,

Tüketici ödülleri

Ismarlanmamış mal ve hizmetler,

gibi alanlarda ilişkin yeni düzenlemeler getirilmektedir.

 

Kanun Taslağının yasalaşmasının ardından 22 adet uygulama yönetmeliği hazırlanacaktır.

 

II- KANUNUN YENİDEN KALEME ALINMASININ NEDENLERİ

 

1- YENİ RK TİCARET VE TÜRK BORÇLAR KANUNUNA UYUM SAĞLANMASI

Bilindiği üzere hem Türk Ticaret Kanunu hem de Türk Borçlar Kanunu köklü bir değişikliğe uğramış ve ticari hayatın birçok alanı yeniden düzenlenmiştir. Bu iki temel kanunla ortak pek çok hüküm içeren 4077 sayılı Kanunda da değişiklik yapılması kaçınılmaz olmuştur.

 

 

2- UYGULAMADA KARŞILAŞILAN SORUNLARIN GİDERİLMESİ

 

4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girdiği 1995 yılından bugüne kadarki uygulama sürecinde tespit edilen sorunların giderilmesi amacıyla Kanunun yeniden kaleme alınması ihtiyacı kendisini göstermiştir.

 

3- AB DİREKTİFLERİNE TAM UYUMUN SAĞLANMASI

Avrupa Birliği ile yapılan müzakerelerde “Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Faslı” çerçevesinde gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda AB tüketicinin korunması mevzuatında yer alan 13 Yönerge, 1 Tüzük ve 2 Tavsiye Kararının iç hukukumuza aktarılması amacıyla 4077 sayılı Kanunda değişikliklerin yapılması öngörülmektedir.

 

4- SATIŞ YÖNTEMLERİNİN DEĞİŞMESİ VE YENİ SATIŞ TÜRLERİNİN ORTAYA ÇIKMASI

Tüketicinin korunması alanı çok dinamik bir alan olup özellikle satış yöntemlerinde sürekli değişiklik yaşanmakta ve yeni satış türleri ortaya çıkmaktadır. Örneğin 9 yıl önce internet üzerinden yapılan satışlar toplam satışlar içerisinde çok önemli bir paya sahip değil iken günümüzde en önemli satış türlerinden biri olmuştur. Bu yeni alanların düzenlenmesi kanun değişikliğinin en temel nedenlerinden biri olmuştur.

 

5- MEVCUT CEZALARIN ÖNGÖRÜLEN AMACA HİZMET ETMEMESİ

Mevcut Kanunda düzenlenen cezalarla ilgili uygulamada ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Bazı cezalar firmaları ekonomik olarak zora sokar nitelikte yüksek iken, bazıları öngörülen amaca hizmet etmeyecek kadar düşüktür. Cezalarla ilgili olarak, yeni yasada firmaların gayrisafi hâsılaları dikkate alınmakta ve hakkaniyete uygun bir ceza sistemi getirilmektedir.

 

6- CEZALANDIRMAK YERİNE ISLAH ETME VE BİLGİLENDİRME ANLAYIŞININ ÖNEM KAZANMASI

Sektörde faaliyet gösteren firmaların çoğu, kendi alanlarıyla ilgili 4077 sayılı Kanunda yer alan düzenlemeleri bilmemektedir. Sektörlerle yapılan bilgilendirme toplantıları neticesinde firmaların birçoğunun mevzuata uygun hareket etmeye başladığı görülmektedir. İşini doğru yapan ve tüketici mağduriyetine sebep olmayan firmalar sadece sözleşmede yer alması gereken bazı bilgilerde eksiklik bulunması nedeniyle ağır yaptırımlara maruz kalmaktadır. Bunun önüne geçilmesi için bazı alanlarda uyarı mekanizmaları getirilecektir.

 

III- HAZIRLANAN YENİ KANUN TASARISI TASLAĞININ GETİRDİĞİ YENİLİKLER

 

1- KANUNUN KAPSAMI TÜKETİCİLER LEHİNE GENİŞLETİLMEKTEDİR (Madde 2, 3/L)

 

En temel tüketici işlemlerinden olan eser, taşımacılık, simsarlık gibi diğer kanunlarda düzenlenen ve bir tarafını tüketicinin oluşturduğu sözleşmelerin yargı kararları ile 4077 sayılı Kanun kapsamı dışında değerlendirilmesi nedeniyle söz konusu sözleşmelerden kaynaklanan tüketici uyuşmazlıklarının etkin ve hızlı bir şekilde çözümü için oluşturulan Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri ile Tüketici Mahkemeleri yerine genel mahkemelerde görülmesi durumu ortaya çıkmıştır. Bu nedenle eser, taşımacılık, simsarlık vb. sözleşmeleri ile ilgili uyuşmazlıklarda da tüketici sorunları hakem heyetlerine başvurulabilecektir.

 

 

2- BANKACILIK SÖZLEŞMELERİNDE TÜKETİCİLERDEN ALINAN KREDİ KARTI ÜYELİK ÜCRETİ, HESAP İŞLETİM ÜCRETİ VB. ÜCRETLER KALDIRILMAKTADIR. (Madde 4)

 

Bankacılık sözleşmelerinde, hiçbir suretle tüketicilerden kredi kartı üyelik ücreti, hesap işletim ücreti, dosya ücreti, ipotek fek ücreti vb. isimler altında herhangi bir bedel alınamayacağı hüküm altına alınmaktadır.

 

3- MEVCUT CAYMA HAKKI SÜRELERİ 14 GÜNE ÇIKARILMAKTA, TAKSİTLİ SATIŞLAR, ÖN ÖDEMELİ KONUT SATIŞLARI VE TÜKETİCİ KREDİLERİNE CAYMA HAKKI GETİRİLMEKTEDİR. (Madde 22, 23, 25)

 

Özellikle risk oranı yüksek olan işyeri dışında yapılan sözleşme, mesafeli sözleşme ya da devre tatil sözleşmelerinde cayma hakkı süreleri uzatılmaktadır. Örneğin devre tatillerdeki 10 günlük cayma hakkı süresi 14 güne, kapıdan satışlar ve mesafeli satışlardaki 7 günlük cayma hakkı süreleri ise 14 güne çıkarılarak tüketicilere daha ileri düzeyde koruma sağlanmaktadır. Diğer taraftan mevcut düzenlemede cayma hakkının olmadığı ön ödemeli konut satışları ve tüketici kredilerinde de tüketicilere 14 gün, taksitli satışlarda ise 7 günlük sebepsiz cayma hakkı getirilmektedir.

 

4- TÜKETİCİNİN TARAF OLDUĞU SÖZLEŞMELERDE YER ALAN HAKSIZ ŞARTLARA İLİŞKİN DENETİM YETKİSİ BAKANLIĞIMIZA VERİLMEKTEDİR. (Madde 5)

 

Mevcut düzenlemede tüketicinin taraf olduğu sözleşmede yer alan haksız şartların hangi kurum tarafından tespit edileceği ve denetleneceğine ilişkin açık bir hüküm olmadığından bu alanda etkin bir denetim yapılamamış ve milyonlarca tüketici mağduriyet yaşamıştır. Yeni düzenlemede ise haksız sözleşme şartlarının denetimi yetkisi Bakanlığımıza verilmiştir. Verilen bu yetki ile özellikle bankacılık alanındaki sözleşmeler, abonelik sözleşmeleri vb. çok geniş kitleleri ilgilendiren sözleşmelerde tüketici aleyhine hükümler yer alması durumunda bu sözleşmeler Bakanlığımız tarafından denetlenecek ve tüketicinin mağdur olması engellenmiş olacaktır.

 

5- TÜKETİCİ SİPARİŞ VERMEDİĞİ BİR ÜRÜNÜN KENDİSİNE GÖNDERİLMESİ DURUMUNDA BUNDAN SORUMLU OLMAYACAKTIR. (Madde 7)

 

Talep etmediği halde kendisine sunulan ürüne ilişkin bir yükümlülük altına sokulmak istenen tüketiciler koruma altına alınmaktadır. Ismarlanmamış olan bir ürünle ilgili olarak müteşebbis, tüketiciye karşı herhangi bir hak ileri süremeyecek. Tüketicinin ısmarlamamış olduğu malı geri yollamak veya muhafaza etmek gibi bir yükümlülüğü de bulunmamaktadır.

 

6- HATALI ÜRÜNLERİN SEBEP OLACAĞI ZARARLARDAN İMALATÇI SORUMLU OLACAKTIR. (Madde 8-15)

 

Hatalı bir ürünün, bir kişinin ölümüne veya yaralanmasına veya kullanımdaki bir başka malın zarar görmesine sebep olması halinde, bu ürünün imalatçısı doğan zarardan kusuru aranmaksızın sorumlu tutulacaktır.

 

 

7- AYIPLI MAL VE AYIPLI HİZMETTE TÜKETİCİYE SAĞLANAN HAKLAR TÜKETİCİ LEHİNE GENİŞLETİLMEKTEDİR. (Madde 16,17)

 

a- Mevcut kanunda düzenlenmiş olan 30 gün içinde ayıbın müteşebbise bildirilmesi yükümlülüğü kaldırılmaktadır.

 

b- Malın teslimi ya da hizmetin ifa edilmesinden itibaren 6 ay içinde ortaya çıkan ayıpların teslim anında var olduğu kabul edilecektir.

 

c- Bir ürünün ayıplı çıkması durumunda tüketicinin ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarından birini seçmesi halinde, müteşebbis, tüketicinin seçmiş olduğu bu hakkı 30 gün içerisinde yerine getirmekle yükümlü olacaktır.

 

8- BANKACILIK SÖZLEŞMELERİNDE TÜKETİCİLERİ KORUYUCU YENİ DÜZENLEMELER GETİRİLMEKTEDİR. (Madde 19, 20)

 

a- Kredi sözleşmesi imzalamadan en az 1 gün önce, banka, sözleşme şartları hakkında tüketiciyi yazılı olarak bilgilendirmek zorunda olacaktır.

 

b- Tüketici 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin kredi sözleşmesinden cayma hakkına sahip olacaktır.

 

c- Tüketici kredisi sözleşmelerindeki kefaletin Türk Borçlar Kanununda belirtilen adi kefalet hükümlerine tabi olacağı düzenleme altına alınmaktadır.

 

d- Bankaların, tüketicinin ödemelerini kambiyo senedine bağlaması veya krediyi kambiyo senedi kabul etmek suretiyle teminat altına alması yasaklanmaktadır.

 

e- Kredi verilmesi sigorta yaptırılması şartına bağlanamayacak.

 

f- Konut ve otomobil gibi tüketici kredileri için hesap açılması halinde bu hesaptan herhangi bir ücret ya da masraf talep edilemeyecek.

 

9- MAKET ÜZERİNDEN SATIŞI YAPILAN VE BİNLERCE KİŞİNİN MAĞDUR OLMASINA NEDEN OLAN KONUT KAMPANYALARINA YÖNELİK SIKI TEDBİRLER GETİRİLMEKTEDİR. (Madde 21)

 

a- Kampanyalı konut satışları daha sıkı denetlenecektir.

 

b- Tüketici, ödemelerini banka üzerinden ve tarafların rızasıyla yapacak, dolayısıyla konutu inşa etmeyen firmalar tüketiciden ödeme alamayacaktır.

 

c- Konut veya tatil amaçlı taşınmaz satışları resmi şekilde olmadıkça geçerli olmayacaktır.

 

d- Taşınmazlara ilişkin teslim süresi 30 aydan 36 aya çıkarılmaktadır.

 

e- Ön ödemeli konut satışlarında 14 günlük sebepsiz cayma hakkı getirilmektedir.

 

f- Konut veya tatil amaçlı taşınmazların tüketiciye teslim tarihine kadar tüketiciye sözleşmeden dönme hakkı getirilmektedir.

 

g- Kampanyalı Satış İzin Belgesi kaldırılmak suretiyle konut satışlarının devlet garantisinde olduğu yönündeki yanlış izlenimlerin önüne geçilecektir.

 

10- MAĞDURİYETLERİN EN ÇOK YAŞANDIĞI KAPIDAN SATIŞLARA YENİ TEDBİRLER ALINMAKTADIR. (Madde 22)

 

a-      “Kapıdan satışlar” ismi “iş yeri dışında yapılan satışlar” şeklinde değiştirilerek kapıdan satışların kapsamı genişletilmiştir.

 

b- İş yeri dışında satış yapacak olan firmalara 50.000 TL sermaye şartı getirilmektedir.

 

c- İş yeri dışında yapılan satışlarda 7 günlük cayma hakkı süresi 14 güne çıkarılmaktadır.

 

d- İş yeri dışında yapılan satış sözleşmesinin tarihi tüketicinin kendi el yazısıyla attırılacak ve sözleşmenin bir örneği tüketiciye verilecektir.

 

11- SATIŞ TÜRLERİ ARASINDAKİ PAYINI HER GEÇEN GÜN ARTTIRAN MESAFELİ SATIŞLARDAN KAYNAKLANAN MAĞDURİYETLERİN ÖNLENMESİ İÇİN YENİ ÖNLEMLER ALINMAKTADIR. (Madde 23,24)

 

a- Mesafeli satışlarda mal ya da hizmetin teslimi 30 günü aşamayacaktır.

 

b- Mesafeli satışlardaki 7 günlük cayma hakkı süresi 14 güne çıkarılmaktadır.

 

c- Bankacılık, sigortacılık ve bireysel emeklilik gibi finansal hizmetlerin mesafeli satışına ilişkin yönerge ilk defa iç hukukumuza aktarılarak tüketicilerimize yeni haklar getirilmektedir.

 

12- SALDIRGAN BİR SATIŞ TÜRÜ OLAN DEVRE TATİL UYGULAMALARINA YENİ DÜZENLEMELER GETİRİLMEKTEDİR. (Madde 25)

 

a- Bazı temel konular kanun maddesine eklenmekte ve yaptırımlar arttırılmaktadır.

 

b- Devre tatil kavramının tanımı değiştirilerek devre mülk ve uzun süreli tatil ürünü gibi alternatif tatil üyelikleri de Kanun kapsamına alınmaktadır.

 

c- Devre tatil ve uzun süreli tatillerde sözleşme kurulmadan önce ön bilgilendirme yükümlülüğü getirilmiştir.

 

d- Müteşebbis, tüketicinin, sözleşmeleri imzalamasını, sözleşme tarihini tüketicinin kendi el yazısıyla yazmasını sağlamak ve kurulan sözleşmelerin bir nüshasını tüketiciye vermekle yükümlü tutulmaktadır.

 

e- Devre tatillerde cayma hakkı süresi 10 günden 14 güne çıkarılmaktadır.

 

13- MİLYONLARCA YERLİ VE YABANCI TURİSTİ İLGİLENDİREN PAKET TURLAR YENİDEN DÜZENLENMEKTEDİR. (Madde 26)

 

a- Bazı temel düzenlemeler paket tur maddesine eklenmek suretiyle yaptırımlar arttırılmaktadır.

 

b- Ticari ve mesleki amaçla paket tura katılanlar da paket tur katılımcısı olarak değerlendirilmek suretiyle paket turun kapsamı genişletilmektedir.

 

c- Paket tur sözleşmesi kurulmadan önce ön bilgilendirme yükümlülüğü getirilmektedir.

 

d- Tüketicilere paket tur sözleşmeden dönme hakkı getirilmektedir.

 

e- Paket tur düzenleyicisi, sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle tüketicinin uğradığı her türlü zarardan sorumlu olacaktır.

 

14- ELEKTRİK, SU, DOĞALGAZ, İNTERNET, TELEFON VB. TÜM ABONELİKLERDE TÜKETİCİLERİ KORUYUCU YENİ DÜZENLEMELER GETİRİLMEKTEDİR. (Madde 27)

 

a- Abonelik sözleşmelerinin kapsamı genişletilerek her türlü abonelik kanun kapsamına dahil edilmektedir.

 

b- Müteşebbis tüketicinin aboneliğe son verme isteğini, yönetmelikte belirlenecek süreler içinde yerine getirmek zorunda olacak aksi halde tüketici bundan sorumlu olmayacaktır.

 

15- GAZETE VE DERGİ GİBİ SÜRELİ YAYIN KURULUŞLARININ VERDİĞİ PROMOSYONLARA KONU ÜRÜN VE HİZMETLERE SINIRLAMA GETİRİLMEKTEDİR. (Madde 28)

 

Herhangi bir süreli yayınla ilişkilendirilerek, o süreli yayınla birlikte ikinci bir mal veya hizmetin verilmesinin taahhüt edildiği promosyon uygulamalarında; Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek süreli yayıncılık amaçlarına uygun kültürel mal veya hizmetler dışında başka bir mal veya hizmet promosyon olarak verilemeyecektir.

 

16- GERÇEĞİ YANSITMAYAN İNDİRİMLİ SATIŞ KAMPANYALARINA SINIRLAMA GETİRİLMEKTEDİR. (Madde 29)

 

İş­ye­ri sa­hip­le­ri dü­zen­siz bir bi­çim­de se­ne­nin 12 ayı in­di­rim­li sa­tış kampanyalarına ilişkin reklam ve ilan ya­pa­bil­mek­te veya fiyat etiketleri üzerine önceden geçerli olmayan yüksek fiyatlar yazarak, sonrasında bu fiyatların üzerini çizmek ve aslında mevcut olan eski fiyatları tekrar yazmak suretiyle tüketicilerde indirim yapılmış izlenimi uyandırabilmektedirler.  Bu gerçek dışı kam­pan­ya­lar­, tüketiciler nezdinde yanlış izlenimler uyandırmak suretiyle­ke­ti­ci­le­ri ya­nıl­tmaktadır. Yeni düzenlemeye göre; indirimli satışa konu edilen mal veya hizmetlerin indirimli satış fiyatı, indirimden önceki fiyatı ve indirim oranı, tarife ve fiyat listeleri ile etiketlerinde gösterilmesi zorunluluğu getirilmektedir. İndirimden önceki fiyatın geçerliliğinin ispatı müteşebbise aittir.

 

17- ÜRÜN ÜZERİNDE YER ALAN, KULLANIMA İLİŞKİN BİLGİLERİN TÜRKÇE OLMASI ZORUNLULUĞU GETİRİLMEKTEDİR. (Madde 30)

 

Örneğin emniyet kemerinizi takınız gibi güvenlikle ilgili bilgilendirmenin yabancı dilde yapılması tüketicilerin can ve mal güvenliğini tehdit etmektedir. Bu sakıncaların giderilmesi bakımından tanıtım ve kullanıma ilişkin hususların, malın üzerinde de yer alması halinde, yazılı ve sesli ifadelerin Türkçe olması zorunluluğu getirilmektedir.

 

 

 

18- GARANTİ BELGESİ UYGULAMASI DEĞİŞTİRİLMEKTEDİR. (Madde 31)

 

a- “Garanti belgesi” ismi “Tüketici Hakları Belgesi” şeklinde değiştirilmektedir. Tüketici hakları belgesinin garanti belgesinden farkı belgenin bir yüzünde tüketicinin Kanundan kaynaklanan haklarının belirtilmesidir. Dolayısıyla bu belge tüketicilerin hakları konusunda bilgilendirilmeleri bakımından oldukça önemli bir uygulama olacaktır.

 

b- Garanti uygulaması değiştirilerek tüketicilerin seçimlik haklarının önündeki engeller kaldırılmaktadır. Bilindiği üzere satın alınan bir malda ayıp çıkması durumunda tüketicinin 4 seçimlik hakkı bulunmaktadır. Ancak garanti belgesi uygulaması ülkemizde yanlış algılanmış ve tüketicinin bu 4 seçimlik hakkı firmalar tarafından gözardı edilerek ürünün 2 yıl garantisi var ifadesinden sanki sadece onarım hakkı varmış gibi tüketiciler her zaman servislere yönlendirilmektedir

 

c- Garanti belgelerinden Bakanlık onayının kaldırılması ile gereksiz bürokrasi azaltılacaktır. Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü yılda yaklaşık olarak 20.000 adet garanti belgesi onaylamak suretiyle Avrupa’nın hiçbir ülkesinde olmayan bir uygulamayı sürdürmekte ve bu belgelerin onaylanmasında yaklaşık 15 adet nitelikli personel çalışmaktadır. AB tarafından da teknik engel olarak görülen bu uygulamanın kaldırılması ile hiçbir amaca hizmet etmeyen bu gereksiz bürokrasi ortadan kalkmış olacak ve burada çalışan personel daha verimli alanlarda değerlendirilecektir.

 

d- Tamir edilemeyen ürüne rayiç bedelden ödeme getirilmektedir. Malın Bakanlıkça belirlenen kullanım ömrü süresi içerisinde arızalanması durumunda şayet o mal tamir edilemez ise tüketicinin malın rayiç bedelini imalatçı ve ithalatçıdan talep edebilecektir.

 

20- RADYO VE TELEVİZYONLARA AYDA 10 DAKİKADAN AZ OLMAMAK ÜZERE TÜKETİCİYİ BİLİNÇLENDİRİCİ PROGRAM YAYINLAMA ZORUNLULUĞU GETİRİLMEKTEDİR. (Madde 33)

 

Tüketicinin eğitilmesi maddesi hâlihazırda da var olmakla birlikte burada getirilen en önemli düzenleme radyo ve televizyonlarda yapılan eğitimlerin çoğunluğun izleyebileceği 7-23 saatleri arasında yayınlanması ve bu programların süresinin aylık en az 10 dakika olması zorunluluğunun getirilmesidir.

 

21- ÖZEL KURULUŞLARCA VERİLEN VE OBJEKTİF KRİTERLERE DAYANMAYAN TÜKETİCİ ÖDÜLLERİNİN REKLAMLARDA KULLANILMASI YASAKLANMAKTADIR. (Madde 34)

 

a- Bakanlık dışındaki kurumlar tarafından verilen tüketici ödüllerinin reklamlarda kullanılması yasaklanmaktadır.

 

b-     Tüketici ödüllerine ilişkin kanunda yer alan düzenlemelere aykırı hareket edenler hakkında idari yaptırım uygulanacaktır.

 

22- TÜKETİCİLERE YÖNELİK HAKSIZ TİCARİ UYGULAMALAR YASAKLANMAKTADIR (Madde 36)

 

Özellikle aldatıcı veya saldırgan nitelikte olan uygulamalar haksız ticari uygulama olarak kabul edilmekte ve işletmeden tüketiciye olan her türlü haksız ticari uygulama yasaklanmaktadır. Örneğin, televizyonlarda çok kısıtlı süreler dahilinde tüketicilerin sipariş vermesi halinde uygun fiyatlarla ürünleri temin edebileceğine ilişkin tanıtımlar haksız ticari uygulama olarak kabul edilecek ve gerekli yaptırımlar uygulanacaktır.

 

23- REKLAM KURULU YENİDEN YAPILANDIRILACAK VE KURULUN DENETİM ETKİNLİĞİ ARTTIRILACAKTIR.              (Madde 37)

 

              a- Kurul hem ticari reklamları hem de haksız ticari uygulamaları denetleyecektir.

 

b- Reklam Kurulun üye sayısı 29’dan 11’e düşürülmektedir.

 

c- Kurul Başkanı tedbiren durdurmaya yetkili olacaktır.

 

d- Sektörel alanlarda özel ihtisas komisyonları kurulacaktır.

 

24- TÜKETİCİ SORUNLARI HAKEM HEYETLERİ YENİDEN YAPILANDIRILACAK VE TÜKETİCİLERİMİZİN HAKLARINI ARAMALARI KOLAYLAŞTIRILACAKTIR. (Madde 40)

 

a- Başvuruların az olduğu yerlerde hakem heyeti sayısı azaltılırken, çok olduğu yerlerde arttırılacak ve ihtiyaca göre hakem heyeti kurulacaktır.

 

b- Tüketici sorunları hakem heyetlerine yalnızca tüketiciler başvurabilecektir.

 

c- Hakem heyetlerinin bağlayıcı karar alma sınırı 1.161,67 TL’den 2000 TL’ye çıkarılacaktır.

 

d- Hakem heyetlerinde istihdam edilmek üzere raportör kadrosu ihdas edilecektir.

 

e- Hakem heyeti üye ve raportörlerinin huzur hakları iyileştirilecektir.

 

f- Hakem heyetleri tarafları sulhe teşvik edebilecektir.

 

g- Hakem heyeti kararlarına karşı mahkemeye itiraz edilmesi durumunda tüketici vekalet ücreti ödemeyecektir.

 

26- TÜKETİCİ MAHKEMELERİNDE TÜKETİCİLERİN DAVA AÇMALARININ ÖNÜDEKİ ENGELLER KALDIRILMAKTADIR. (Madde 41)

 

Tüketicilerin Mahkemeye başvurmaları esnasında peşin olarak alınan mahkeme masraflarının (tebligat, tanık, bilirkişi vb.) Mahkeme kararı ile birlikte alınmasını sağlayan bir düzenlemeye yer verilmektedir.

 

 

1


Memurlar.Net