Türk Borçlar Kanunu Resmi Gazete'de yayımlandı. Kanuna göre, kira bedelleri, bir önceki yılın üretici fiyat endeksindeki artışı geçemeyecek. Kirasını ödemeyen kişiye ev sahibi öncelikle ihtar çekecek. 2 defa ihtar çekilen kiracı, kira döneminin bitiminde bir ay içinde dava yoluyla tahliye edilecek.

Türk Borçlar Kanunu 1 Temmuz 2012'da yürürlüğe girmek üzere Resmi Gazete'de yayımlandı. Kanuna göre, kira bedelleri, bir önceki yılın üretici fiyat endeksindeki artışı geçemeyecek. Döviz üzerinden ödenen kira bedelleri 5 yılda bir yeniden belirlenecek. Kiralamalarda güvence bedeli (depozito) 3 aylık kira tutarını aşamayacak. Depozito parası, kiracı ve mülk sahibinin ortak vadeli hesabında tutulacak. Kirasını ödemeyen kişiye ev sahibi öncelikle ihtar çekecek. 2 defa ihtar çekilen kiracı, kira döneminin bitiminde bir ay içinde dava yoluyla tahliye edilecek. Eşlerden biri yazılı olarak izin vermedikçe diğer eş hiçbir şekilde bir başkasının borcuna kefil olamayacak. Kefil olanın rızası olmadıkça, kefalet miktarında sonradan bir artış yapılamayacak. Herhangi bir borca kefil olma durumunda, on yıldan daha fazla süre için verilse bile kefalet on yılın sonunda kendiliğinden ortadan kalkacak.

-SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME, TAZMİNAT ÖLÇÜSÜ OLMAYACAK-

Manevi tazminatların belirlenmesinde hakim kişinin zenginliğine yoksulluğuna yada makam ve mevkisine bakmayacak. Sebepsiz zenginleşme, tazminat ölçüsü olmayacak. İşveren, kadın ve erkek işçilerin cinsel tacize uğramamaları ve tacize uğramış olanların daha fazla zarar görmemesi için gerekli güvenlik önlemi alacak. Haksız yere işçisini işten atan işveren, altı aylık maaşa kadar tazminat ödeyecek. Doktor hatasıyla hastanın ölmesi veya bir organını kaybetmesi durumunda ameliyat öncesi doktoru sorumluluktan kurtarmaya yönelik sözleşmeler geçersiz olacak. Bu durumdaki doktorlar ve hastaneler tazminat ödemekten kurtulamayacak. Zaman aşımı süreci, zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenildiği tarihte başlayacak.

-YİRMİ YIL SONRA YIKILAN BİNA İÇİN DE MÜTEAHHİTTEN TAZMİNAT ALINABİLECEK-

Yirmi yıl sonra yıkılan bina için de müteahhitten tazminat alınabilecek.
Sözleşmeyle belirlenecek akdi faizlere sınır konulacak. Uygulamadaki yasal faiz dikkate alınarak, akdi faiz yüzde 13.5'i, temerrüt faizi de yüzde 18'i aşamayacak. Otellerde müşteriye ait eşyaların çalınması durumunda otel, konaklama ücretinin üç katına kadar tazminat ödeyecek. Sözleşmelerde, güvenli elektronik imza kullanılabilecek. Güvenli elektronik imza, el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğuracak. Okur yazar olmayanlar, imza yerine usulüne göre onaylanmış olması koşuluyla parmak izi, el ile yapılmış bir işaret yada mühür kullanabilecek. Kanunla borçlu, olağanüstü faiz oranlarına karşı korunacak. Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenecek. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, belirlenen yıllık faiz oranının yüzde 50 fazlasını aşamayacak. Ekonomik kriz dönemleri gibi olağanüstü durumlarda, sözleşmeler değişen koşullara göre uyarlanabilecek.
Satıcı, sattığı malda bulunduğunu ilan ettiği niteliklerin bulunmamasından sorumlu olacak. Alıcı, satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde, satılanı geri vererek sözleşmeden dönebilecek. İşçi ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemeyecek. Ancak nafaka davalarında bu sınır uygulanmayacak. Tapu devri yapılmış olsa bile alıcıya henüz teslim edilmemiş bir evin yanması durumunda satıcı sorumlu olacak.(Anka)


TÜRK BORÇLAR KANUNU için TIKLAYINIZ