Avukatlık mesleği, doktorluğa benzer. Yeni mezun bir doktor pratisyen hekimdir. Genel anlamıyla tıbbı bilir ancak hiçbir dalda uzman değildir.  Ciddi hiç bir sağlık sorununa çözüm bulamaz. Uzmanlık için ayrıca uzmanlık sınavını kazanmalı ve 2-3 sene uzmanlık eğitimi almalıdır. O yüzden uzman hekimlik, pratisyen hekimlikten çok daha kıymetlidir.
Hukuk fakültesinden mezun olup da avukatlık stajını tamamlayan bir avukat da, aynı pratisyen hekim gibi, hukukun her dalından biraz anlar. Ancak uzmanlık dalı bulunmayan bir avukata oranla bilgisi oldukça zayıftır.
Bazı avukatlar, geniş müvekkil kitlelerine hitap edebilmek adına uzmanlık alanı seçmezler. Sorsanız, hukuk onların işidir. Siz onlara ihtilafı söyleyin yeter. Onlar her dalda kendilerini uzman görürler.
Hukuki ihtilafınız için avukata ihtiyaç duyduysanız eğer, yapmanız gereken ilk şey, seçeceğiniz avukatın, o ihtilaf konusunda uzman olup olmadığını araştırmak olmalıdır.
Bunun için işe, avukatın web sayfasını  inceleyerek başlayabilirsiniz. Eğer web sayfasında 20 dalda uzman olduğunu yazmışsa, muhtemelen çakma uzmanlardandır. Bu gibi durumlarda o avukattan uzak durmanızda fayda var.
Eğer bir web sayfası yoksa, bu pek profesyonel olmadığını gösterir. Ancak hemen önyargılı da olmamak gerek. Teknik nedenlerden dolayı sayfasına ulaşamıyor da olmanız olası.
Web sayfasından bilgi alamadıysanız, bu kez yapmanız gereken, randevu için yapacağınız görüşmede, probleminizin ne olduğunu söylemeden, uzmanlık alanlarının ne olduğunu sormak olmalıdır. “Size ne lazımdı?” veya benzeri bir soruyla karşılaşırsanız, aradığınız uzman o değildir zaten. Gerçek uzmanlık dalı olan avukatlar, bunu söylemekten çekinmezler.

Her ne kadar ikisinin de adı avukatsa da, konusunda gerçekten uzman olan bir avukattan alacağınız hizmet ile, uzmanlığı olmayan bir avukattan alacağınız hizmet arasında büyük fark olacaktır.
Ucuz etin yahnisi yavan olur derler. Eğer ucuz hizmet bekliyorsanız, bunu uzmanından almanız pek mümkün değildir. Ucuz hizmeti genellikle bir uzmanlığı olmayan avukatlar verir. Ancak unutmamalısınız ki 3 kuruş az ödeme yaparken, 10 kuruş zarar etmeniz büyük ihtimaldir.
Elinizin altında “internet” denilen oldukça geniş bir bilgi kaynağınız mevcut. Avukatla görüşmeden önce, sorununuzla ilgili paylaşımları, makaleleri, avukat görüşlerini okuyun. Okuduklarınıza hemen itibar etmeyin ama. Görüşme esnasında kafanıza takılan sorular varsa, onları avukata yöneltin. Eğer gerçekten konusunda uzmansa, kafanızdaki soru işaretlerini zaten kolaylıkla giderebilecektir.
Görüşme için gittiğiniz hukuk bürosunun ihtişamına kapılmayın. Önemli olan ofisin lüksü değil, alacağınız hizmetin kalitesidir.
İşin kimin tarafından yürütüleceği çok önemlidir. Görüşme yaptığınız avukat, hitabet sanatı güçlü, sunumu iyi ve işini bilen biri olabilir. Ancak asıl önemli olan, sizin dosyanızla kimin ilgileneceğidir. Eğer büyük bir büroya iş vereceksiniz, işle kimin ilgileneceğini de görün. Kendisiyle bizzat tanışın ve konusunda uzman olduğuna işi vermeden önce kanaat getirin. Yoksa görüntüye aldanıp işi çömez bir avukata teslim ettiğinizi farketmezsiniz. Siz her ne kadar “Ben patron avukatı tanırım” desenizde, istenilen sonuç alınamadıktan sonra bu bir anlam ifade etmeyecektir.
Meslekte 40 yılını doldurmuş yaşlı bir avukata, mümkün olduğunca iş vermemek gerektiği kanaatindeyiz. Elbette ki tecrübelerine ve bilgilerine saygımız sonsuz. Ancak gençlerin de meslekte ekmek yiyebilmesi için, onların artık emekli olma vakitleri gelmiştir. İşinizi takip edecek enerjileri olmaz. 40 yılda o kadar çok kanun, içtihat değişikliği görmüşlerdir ki, son mevzuattan ve değişikliklerden bihaber olabilirler.
Son olarak avukat seçimi hususunda size verebileceğimiz tavsiyemiz, başarı garantisi verenlerden uzak durmanız. % 100 kazanırız, % 100 hallederiz diyen bir avukat için % 100 garanti vereceğimiz şey, hiçbir şey bilmediğidir.



hukukitavsiyeler.com