10 yıl öncesine kadar sayısı 5'i geçmeyen hukuk fakültesi sayısı, bugün itibarı ile 32 tanesi devlet üniversitesi, diğerleri vakıf üniversitesi olmak üzere 82 tanedir. Akademik kadronun yeterli tecrübeye sahip olmaması, telekonferans yoluyla verilen dersler, üniversite sınavında hukuk fakültesini kazanabilmek için zeki veya çalışkan olma ihtiyacının da ortadan kalkması nedeniyle, her yıl mezun olan hukukçuların ne kadar yeterli olabilecekleri konusunu siz düşünün...

Adalet Bakanlığı, 2015 yılında 7.500 yeni hakim- savcı alınacağını, bunun 5 bin tanesinin avukatlıktan geçiş yapacaklar olacağını yakın bir zamanda açıkladı. Yeni mezun avukatlar, ısrarla 2 yıllık avukatların da hakimlik savcılık için sınavına girebilmesinin önünün açılması için çabalıyorlar. 

Hukuk sistemimiz hali hazırda Allah'a emanet iken, 2 yıllık avukatların hakim-savcılık yapacaklarını düşünmek, yakın bir zamanda hukuk sistemimizin tümden çökeceği konusunda hukukçuları (en azından bizi) endişelendiriyor.

Barolar Birliği, avukatlık sınavı getirilmesi konusunda çalışmalarda, girişimlerde bulunuyor. Sınavsız avukat olanlar da buna destek veriyor ve avukat olabilmek için, hukuk fakültesinden mezun olmanın yeterli olmaması, ayrıca zorlu bir avukatlık sınavını kazanma şartının getirilmesinin şart olduğunu savunuyorlar.

Duruma her iki taraf gözüyle ayrı ayrı bakacak olursak;

Yıllar önce mezun olmuş ve hukuk fakültesini kazandığı dönemde hem üniversite sınavını kazanmak, hem de okuldan mezun olmanın zorluklarını yaşamış olan kitlenin, sınav şartı getirilmesi taleplerini haklı bulmamak mümkün değil. Özel üniversitelerin hukuk bölümlerinden mezun olabilmek için 8-10 net ile birlikte yaklaşık 100 bin lira yeterli olup, avukat olup mesleğe başladıktan sonra tek bir davadan bile bu parayı kazanmak mümkün.

Sınav istemeyenler ve bu durumu adaletsizlik olarak kabul edenlerin gerekçesi de, mevcut avukatların da getirilecek olası bir sınavda başarılı olma ihtimallerinin bulunmadığı, hukuk fakültesini kazanıp okumaya başladıklarında böyle bir şartın bulunmadığı ve bu hususta kazanılmış haklarının bulunduğu yönünde. Sınav getirilmesi halinde, konunun Mahkeme'ye taşınacağını öngörmek hiç de zor değil.

Özellikle vakıf üniversitelerindeki eğitim kalitesi arttırılmadıkça, bu sorunun çözümü zor görünüyor. Sınav şartı getirilmeden önce hukuk fakültesini kazanan öğrenciler için sınavdan muaf tutulmaları taleplerinin hukuken yerinde olduğu kanısındayız. Ancak hukuk fakültesini kazanabilmenin ve mezun olabilmenin bu kadar kolaylaşmış olması nedeniyle de geçmişte çok daha büyük emekler harcamış avukatların da bu husustaki sitemlerine katılıyoruz.

Bu noktada en mantıklı çözümün, meslekte kaliteyi arttırabilmek için avukatlık sınavı şartını, sadece vakıf üniversiteleri ve denklik belgesi alanlar (veya özel üniversiteler) için getirmek, hali hazırda hukuk fakültesi okuyanlarınsa, kazanılmış haklarının korunarak sınava tabi tutulmamaları olacağı kanaatindeyiz.