Karar: İdam


Adam avukata kızar, köpürür. “Hani beni kurtaracaktın?”

der. Avukat da “Sen merak etme. Bu daha birsey degil.

Temyiz var. Seni kurtaracağım” der. Dava temyize gider.

Karar: İdam

Adam yine avukata döner ve sorar. “Hani temyizde beni

kurtaracaktın?”. Avukat gayet sakindir. “Dur daha, bu karar

Avam Kamarası’nda oylanacak. Seni kurtaracağım.” Dava Avam

Kamarası’na gider.

Karar: İdam

Daha sonra Lortlar Kamarası ve

Kraliçe’nin onayları vardır sırasıyla. Bu süreçte olanlar

Malum. Kraliçenin de onaylaması ile darağacı kurulur. Adamı

Sandalyeye çıkarırlar. Avukatla göz göze gelen adam öfkelenir.

Avukat ise hala son derece sakindir. Gözleriyle işaret

ederek merak etmemesini, onu kurtaracağını anlatmaktadır

adama. Adamın ise artık umudu kalmamıştır. Cellat gelir,

sandalyeyi iter ve talihsiz adam boynunda iple sallanmaya

başlar. O sırada avukat kalabalığı yararak darağacına doğru

koşmaya baslar, merakla ne yapacağını anlamaya çalışan

cellat bir hamlede geçer, ipi keserek adamı kurtarır.

Tabii ortalık ayağa kalkar, bu sefer hem idam mahkumu adam,

hem de avukat yakalanır. Avukata bunu neden yaptığı

sorulunca cevabi söyle olur:

 

“Bu adam idam mahkûmuydu. Siz de onu idam ettiniz. Adamın

ölüp ölmemesi sizi ilgilendirmez, kanunda “idam edilir”

yazıyor, “idam edilerek oldurulur” yazmıyor. İdam

gerçekleşmiştir.” Bunun üzerine kimse adamı tekrar asmaya

cesaret edemez, adam belki de haklıdır diye. Olay karar

için yeniden Kraliçe’nin önüne geliyor. Kraliçe, zekâsından

dolayı avukatın iddiasını doğru buluyor ve adamı affediyor.

 İDAM MADDESİ DEĞİŞİR

Bu olaydan sonra, ilgili kanun maddesi değiştirilerek “idam

edilerek öldürülür” seklinde yeniden düzenlenir.