Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Esenboğa Havalimanı'nda, Rusya ziyareti öncesinde açıklamalarda bulundu. 

Konuşmasından satır başları:

Sayın Putin'le sık sık gündemimizde olan konuları ele alıyoruz. İki ülke arasındaki ilişkilerin eski seviyesinin de üstüne çıkması için çaba harcıyoruz. Siyasi, ekonomik ve turizm açısından olumlu gelişmeler yaşıyoruz. Son dönemde enerji işbirliğimizde ciddi adımlar attık. Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'nin 2023'de harekete geçmesini bekliyoruz.

Ekonomik ve ticari ilişkilerimizi dengeli bir şekilde geliştirmenin peşindeyiz. Ne Rusya'nın ne Türkiye'nin bürokrasiye kurban edilecek tek bir saniyesi yoktur. 

Şüphesiz sayın Putin'le ele alacağımız en önemli başlık Suriye'dir. Suriye konusunda önemli bir işbirliğimiz söz konusu. Birçok adımı beraber attık. Ülkenin toprak bütünlüğü korunarak siyasi çözüme ulaşılması ortak hedefimizdir. Nüfusun ötesinde 911 km'lik bir sınıra sahip olan Türkiye'nin buradaki konumu her şeyin üstündedir. Ateşkesin tahkim edilmesine önem veriyoruz. Rusya ile ortak çalışmalarımıza devam edeceğiz.

Soru- Cevap

- Sayın Başbakan Yıldırım ile Külliye'de 5.30 saat süren bir görüşmeniz oldu. Kabine revizyonu olacak mı, planlama yapıldı mı?

Şu anda dediğim gibi hükümetin gündeminde böyle bir şey yok. Başbakan da bana böyle teklifle gelmedi. Dün biraraya gelişimiz, devlette atılan adımlarla ilgili beraber görüşmemizi gerektiren konular vardı. Onları paylaştık.

- 33 aylık bir aradan sonra yeniden AK Parti'ye döndünüz. Genel Başkan olduktan sonra bazı tasarruflarınız olacak mı?

Sizler doğmamış çocuğa don biçiyorsunuz. Bir gerçekleşsin, resmen böyle bir görev verildikten sonra atılacak adımları göreceksiniz. Eğer böyle bir görev şahsıma verilirse, o dönemde yeniden birimleri ele alıp değerlendirme olacaktır. Ülkenin genel profilini değerlendirerek öyle bir yapının oluşmasını isterim. 

- Kılıçdaroğlu'nun sözleri hakkına ne diyorsunuz?

Onu ben pek yoruma gerekli görmüyorum. Sadece kendisine tavsiyem var; siyasi tarihi okusun. Kendi partisinin de siyasi tarihini öğrenmesi lazım. Dün yaptığı konuşma ile kimlerin temsilcisi olduğunu ortaya koydu. Aykırı sese tahammülüm yok dedi. Aslolan ona tahammül edebilmektir. Partisinin tarihini öğrenmesi lazım. 

 - Dün partinize döndüğünüzde neler hissettiniz?

O yapının ilk harcından itibaren emeğim var. O günden bugüne de bu hareket gerek fiziki şartlarıyla gerek içindeki ruh tablosuyla güçlenerek geldi. Burada duygusal olmamak mümkün değil. Zaten o yasayı kimler hazırlamışsa, onlar siyasi bir cinayet işlemiştir. Şimdi benzetmeler yapıyor, maça çıkan kişi partili olur mu, öyle bir hakem partili olur mu gibi ifadeler çok yanlış. İlla orada üye olması şart değil ki. Onun gönlünde bir takım yatıyor mu? Orada kaydı olsa ne olur olmasa ne olur. Önemli olan adil olmaktır. Başbakan partiye üye oluyor mu, oluyor. Ülkeyi yönetiyor mu? Yönetiyor. Onun için neden böyle bir şey denmiyor. 

Kasetle gelen bir kişi biliyorsunuz şimdi o da başladı. Bunlar bizi ilgilendirmiyor. Biz ülkemize bakacağız. İşte şimdi Rusya yolculuğumuz bunun için. Şimdi önümüzde bir Kuveyt yolculuğumuz var. Ardından ABD, Belçika yolculuğumuz var. 

 - Deniz Baykal'ın sözleri hakkında ne diyorsunuz? (Abdullah Gül yüzde 49'un Cumhurbaşkanı olabilir sözleri)

Onu değerlendirmek gereksiz. Bu tamamen bir virüs, bir fitne hareketidir. Sayın Baykal bu işleri bıraksın da kendi işine baksın.