Erdoğan, toplantıda Türkiye’nin uzun yıllardır PKK, DHKP-C, DEAŞ ve Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) gibi örgütlerle mücadele ettiğini belirterek, sanıklarının iadesine ilişkin şunları söyledi:

“Aslında Yunanistan da bunlara yabancı değil. 17 Kasım Terör Örgütü gibi bir terör örgütünün de buralarda neler yaptığını biliyoruz. Bu açıdan bizimle en rahat empati kurabilecek ülkelerin başında Yunanistan geliyor. Son dönemde Yunan güvenlik birimlerinin attığı adımları takdirle karşılıyoruz.

Bizim için özellikle 15 Temmuz gecesi demokrasimize kasteden, 250 insanımızı şehit eden FETÖ militanlarının adaletle yüzleşmesi büyük önem taşıyor. Tabii FETÖ’cü şahısların Türkiye’ye iadesiyle ilgili Sayın Çipras ile ta olaydan hemen sonra başlattığım görüşmede ve bugün de yine bu basın toplantısı vesilesiyle Yunan yargısına benim bir çağrım var, o da şudur: Gecikmiş adalet, adalet değildir. Lütfen bu konuyla ilgili kararı, gerekirse adalet bakanlarımız da devreye girmek suretiyle görüşerek, Türkiye’de biliyorsunuz işkence, idam, böyle bir şey söz konusu değil. Bunların Türkiye’ye iadesi de mümkündür çünkü bunlar bir darbe gerçekleştiren kişilerdir.”

Çipras ile yaptığı görüşmelerde azınlık sorunlarını da ele aldıklarını aktaran Erdoğan, bu bağlamda Batı Trakya Türk azınlığının durumunda uluslararası hukukun gerektirdiği iyileştirmelerin yapılmasını talep ettiklerini bildirdi.

Erdoğan, “Şu anda 150 bin Batı Trakya’da Müslüman, Türk, Pomak azınlık var. Bunların hukukunu korumak özellikle de Yunanistan’daki yönetimin görevi olsa gerek. Başmüftünün seçimle değil, atamayla geldiğini görüyoruz. Lozan ne diyor? Lozan, ‘seçim’ diyor” dedi.

DARBECİLERE KAPILARI AÇMAYIZ

ERDOĞAN’ın FETÖ’cülerin iadesine ilişkin sözlerine Çipras, “Yunanistan’ın demokratik işlemlerle işbaşına gelen hükümetleri desteklememesi söz konusu olamaz. Darbecilere kapılarını açamaz. Hukuk devleti olarak yargı yetkisi, yürütme yetkisinden ayrıdır. Yargının kararlarına, ne olursa olsun saygılıyız” yanıtını verdi.

43 yaşındayım bu sorun çözülmedi

LOZAN ve Kıbrıs gibi konularda polemikler, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Çipras’ın görüşmesinden sonra yapılan açıklamalarda dozu azalsa da devam etti. Erdoğan Lozan Antlaşması’ndan bahsederken Batı Trakya Türk azınlığını ön planda tuttu, Çipras ise Ege anlaşmazlıklarını. İki lider başlıca konularda şunları söylediler:

KIBRIS

Çipras: 43 yaşındayım, 43 sene bu sorun çözülmedi. 43 yıl önce kim suçlu? Kıbrıs’ın kuzeyinde işgal yapan Türkiye’dir. Yabancı askerlerin olmayacağı, garantilerin bulunmayacağı bir çözüm istiyoruz. 
Erdoğan: Ben 63 yaşındayım. Kıbrıs sorunu hâlâ var. 2004’te Annan Planı’nı referandumda kabul etmeyen Rum tarafıydı. Son Cenevre görüşmelerinde de masadan kaçanlar Rum tarafı oldu. Haklı olduğumuzu görüyorlar, AB de ekonomik açıdan Kıbrıslı Türklere verdiği vaatleri yerine getirmedi.

TÜRK AZINLIK:

Erdoğan: Batı Trakya Türk Azınlığı’nın uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları vardır. Azınlık müftülerini seçemiyor. Müftüler devlet tarafından atanıyor. Lozan Antlaşması ise seçim diyor. Biz, Patrik’in Sen Sinod Meclisi’ndeki üye sayısını 7’den 17’ye çıkarabilmesi için onun önerdiği kişilere Türk vatandaşlığı verdik.

Çipras: Biz camileri restore ederken buralarda Ayasofya’da olduğu gibi dini ayin yapılmasını düşünmedik. Müslüman Yunan vatandaşlarının yaşam standartlarını yükseltmek bizim görevimizdir.

LOZAN ANTLAŞMASI

Çipras: Bu antlaşmanın güncellenmesi ya da gözden geçirilmesi söz konusu olamaz. Uluslararası hukuk ve Lozan Antlaşması’na karşılıklı saygı esastır. 

Erdoğan: Lozan sadece Ege’yi mi kapsıyor? Batı Trakya Azınlığı konusu yok mu? Her şeyi Ege’ye bağlayıp işi bitiremeyiz. Kimsenin toprak bütünlüğü ile sıkıntımız yok.

Haber: Yorgo KIRBAKİ / Hürriyet