A Haber'de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Avrupa Parlamentosu'nun sıkandal raporuyla ilgili olarak  "Terör örgütü sözcüleri raportör olmamalı. Rapor iftira ve çarpıtmalarla dolu" ifadelerini kullandı.

Bakan Bozdağ, "AP'nin hazırladığı rapor PKK ve FETÖ'nün görüşlerini yansıtmanın ötesine gitmiyor. Bu raporlarda Türkiye gerçeğini yansıtan doğru, adil hiç bir bilgi mevcut değil. Türkiye düşmanlarının hazırladığı raporla gerçeklere ulaşmak mümkün değildir. Bunu kabul etmek de mümkün değildir." ifadelerini kullandı. 

Raporu kaleme alan Türkiye raportörü Kati Piri'nin PKK ve FETÖ'nün sözcüsü gibi davrandığını da kaydeden Bozdağ, "Bu nedenle bakanlık koltuğuna oturduğumdan bu yana kendisini kabul etmyorum" dedi.

Bakan Bozdağ, MİT TIR'ları iddianamesinde ismi geçen kişilerin, ABD Büyükelçiliği ve Konsolosluğu'nu aramalarına ilişkin de açıklama yaptı, Bozdağ, "Savcılık bunu ABD Ankara Büyükelçiliği'ne sordu, ben de merak ettim ne cevap verecekler" dedi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ şunları söyledi:

AP'NİN TÜRKİYE RAPORU

"Kati Piri'nin hazırladığı raporun bir sağlamasını yapsınlar. Gelsinler baksınlar, bir sağlamasını yapsınlar. Raporun nasıl bir çarpıtma rapor olduğu kendiliğinden görülecektir. AP'nin uzun zamandır görevlendirdiği raportörler Türkiye'ye karşı olan kişiler. Terör örgütlerinin kulağı ile Türkiye'yi dinleyen kişiler. Benim tavsiyem bu tür terör örgütlerinin sözcülüğünü yapanları raportör olarak kullanmasınlar. Ben Adalet Bakanlığı'na Kati Piri'yi kabul etmiyorum, neredeyse 2 yıl oldu. Türk halkı şu anda Avrupa kurumlarının ve organlarının Türkiye aleyhinde yaptığı çalışmalardan rahatsızdır."

CHP'NİN ADALET YÜRÜYÜŞÜ

CHP bir hakkı kötüye kullanıyor. Adaleti istismar ediyor. Bu gerçek bir adalet arayışı değil. Siyasal hesapları ve hedefleri olan gayri samimi bir yürüyüştür. CHP içerisindeki tartışmalar 16 Nisan'dan sonra ayyuka çıktı. Dikkat ederseniz tartışmalar bitti. İkinci hedefi, 'Hayır' cephesinde buluşanların, 2019'da yapılacak seçimde de bu cephenin içinde yer almak. Üçüncüsü de Türkiye'nin aleyhinde oluşan olumsuz havanın güçlenmesini istiyor. PKK, DHKP-C ve FETÖ çok ciddi paralar harcayarak Türkiye'nin aleyhinde kampanyalar yürütüyorlar. FETÖ, gazetecilere, televizyonculara, senatörlere rüşvet veriyor. Parayla raporu eline veriyor. Sonra da makaleleri topluyorlar, kullanıyorlar. Bu yürüyüş Türkiye'nin aleyhine algı oluşturmak için Kılıçdaroğlu üzerinden destek verilmesine neden oluyor. Bilerek mi, bilmeyerek mi bilmiyorum. Dördüncü bir hedef de, Türkyie'de kriz ve kaos ortamı oluşsun diye avuç ovuşturanların beklentisini yükseltiyor. Onun için bu yürüyüş bir adalet anlayışı üzerine ikame edilen bir yürüyüş değildir. 

MİT TIR'LARI İDDİANAMESİ

"MİT TIR'ları olayı bir ihanettir. Amaç Türkiye'yi yönetenlerin uluslararası mahkemelerde yargılanmasını temin etmek. İsmi geçen kişlerin ABD'nin büyükelçiliğini, konsolosluğunu aramış olmaları çok çok önemli. Acaba niye aradılar? Fail olarak görülen kişiler, bakıyorsunuz aramalar var. Savcılık bunu ABD Ankara Büyükelçiliği'ne sordu, ben de merak ettim ne cevap verecekler. Orada resmi görevlilerle mi görüşüyorlar, başkalarıyla mı görüşüyorlar. Başka yerlere aramalar devam ediyor, orada bir yönlendirme mi oldu, bütün bunların açıklanması lazım. Ortada bir gerçeklik var, bu gerçekliğin esas yönünün ortaya çıkması lazım."