Özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Aziz Yıldırım, Olgun Peker, İlhan Ekşioğlu ve Yusuf Turanlı getirildi.

Tutuksuz sanıklardan Serdar Kulbilge, Abdullah Başak, Haldun Şenman ve Halil Köntek’in de aralarında bulunduğu bir kısım tutuksuz sanık da duruşmada hazır bulundu.

Sanıkların ve avukatların salona alınmasının ardından ilk olarak yoklama yapıldı ve duruşmaya gelen sanıklar tespit edildi. Salona tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatlar ve tutuklu sanıkların yakınları alındı.

Duruşma nedeniyle adliye çevresinde de yoğun güvenlik önlemleri alındı. Spor polisi, çevik kuvvet ve sivil polisler adliyeyi sıkı bir güvenlik çemberine aldı. Polis köpekleri de adliye çevresine yerleştirildi. Adliye içinde de duruşmanın yapılacağı salonun katında barikatı oluşturuldu. Öte yandan salonun dolu olması nedeniyle duruşmaya sadece ajans muhabirleri alındı.

Duruşmaya sanık avukatlarının mütalaaya karşı savunmalarının alınması ile devam ediliyor.

Ümit Karan’ın avukatı Ayhan Sağıroğlu, Haldun Şenman ve Korcan Çelikay’ın avukatı Ali Rıza Dizdar savunma yaptı.

Emre Belözoğlu, Aziz Yıldırım'la hasret giderdi

Duruşmaya eski Fenerbahçeli futbolcu Emre Belözoğlu geldi. Aziz Yıldırım’a sarılarak hasret gideren Belözoğlu, bir süre Yıldırım ile sohbet etti. Emre Belözoğlu daha sonra duruşma salonundan ayrıldı.

Aziz Yıldırım'dan elma

Duruşmaya verilen arada Aziz Yıldırım’a kardeşi tarafından adliye yemekhanesinden meyve getirtildi. Aziz Yıldırım, yeşil elmalardan bir tanesini avukat Ali Rıza Dizdar’a verdi.

Sakal diyaloğu

Öte yandan duruşmayı izlemeye gelen eski Fenerbahçe Spor Kulübü yönetici Murat Özaydınlı’nın uzun sakalları mahkeme başkanı Mehmet Ekinci’nin dikkatini çekti. Ekinci’nin “Yas mı tutuyor sunuz?" sorusuna Özaydınlı, “Yas değil, adaleti bekliyorum" diye yanıt verdi.

Mahkeme mi, "court room "drama mı?

Mahkeme Başkanı ise bu sözlere, “Hiç şüpheniz olmasın. Dünya yıkılsa da adaleti buluruz." diye karşılık verdi. Mahkeme Başkanının bu sözleri hem sanıklar hem izleyiciler tarafından alkış aldı. İzleyicilerden bazılarının ‘inşallah’ dediği duyuldu.

Duruşma  verilen öğle arasının ardından devam ediyor. Duruşmada tutuksuz sanıkların avukatları savcılık mütalaasına karşı savunmalarına devam ediyor.

Sanık Şükrü Ongan’ın avukatı Savaş Adalet, müvekkili hakkında soruşturma sürecinde yeterli araştırma yapılmadığını savunarak “İddianamede müvekkilim Eskişehirspor’da Bülent Uygun’un yardımcısı olarak gösterilmiş. Oysa yeterli araştırma yapılsaydı, kendisinin amigo gibi olduğu öğrenilirdi ve müvekkilim belki de sanık olmazdı" dedi.

Aziz Yıldırım'ın avukatı savunma yaptı

Duruşmada Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın avukatı Köksal Bayraktar savunmasına başladı. Yazılı savunmalarını duruşma öncesinde sunduklarını belirten Bayraktar, “Duruşma arasında da yine mütalaaya karşı beyanlarımızı genişleterek sunduk. Bunları tekrar ediyorum" diye konuştu. Yıldırım’ın “Örgüt kurmak ve yönetmek, dolandırıcılık, şike yapmak ve teşvik pirimi vermek" ile suçlandığını hatırlatan Bayraktar, “Bu duruşma tarihi bir duruşma. Aynı zamanda 25 milyon bu davayı takip ediyor" dedi.

"Yasal süreden 4 gün fazla gözaltında kaldı"

Yıldırım’ın yasal süre 4 gün olmasına rağmen 8 gün gözaltında tutulduğunu ifade eden Bayraktar, müvekkilinin İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde bodrum katta 2 gece ve 2 gün tutulduğunu ve daha sonra birçok kez hastaneye götürüldüğünü söyledi.

Müvekkilinin mahkeme sorgusunu, kolunda serum ve izleyiciler için ayrılan bandın üzerinde yatarak ifade verdiğini kaydeden Bayraktar, “Bu durumda davada delil olarak yer alan müvekkilimin ifadesi kanuna aykırıdır" dedi.

"Telefon kayıtlarında hatalar var"

“Bir spor kulübüne üye olan bir savcının aynı kulüple ilgili soruşturma yürütürken çekilme hakkı yok mudur? İçinde taşıdığı taraflılık olgusunu da ortaya koymuş mudur?" diye soran Bayraktar, bu gibi olguların soruşturmayı şüpheli hale getirdiğini vurguladı.

Soruşturmada bazı isimlerin Kasım 2010’da dinlenmeye başlandığını anlatan Bayraktar, oysa ki bu tarihte Sporda Şiddet Yasası’nın çıkmadığını ve dolayısıyla ortada da bir suç olmadığını belirtti. Telefon kayıtlarının hukuka uygun kayıtlar olmadığını kaydeden Bayraktar, tarihlerde ve kayıtlarda birçok hatalar olduğuna ve bu kayıtlara hiçbir şekilde itibar edilmemesine dikkat çekti.

Yanlış mahkeme

Davanın 93 sanığının özel yetkili mahkemelerde yargılanmaması gerektiğini savunan Bayraktar, “Buradaki 93 kişi de, Kadıköy Asliye Ceza ya Sulh Ceza Mahkemelerinde yargılanma hakkına sahip. Ama biz sizin karşınıza getiriliyoruz. Bir varsayım olarak karşınıza çıkıyoruz. Bu insan haklarına ne kadar uygundur?" dedi. Örgütün olması için bir hiyerarşinin, ast – üst ilişkisinin olması gerektiğine vurgu yapan Bayraktar, “Söz konusu davada ne çıkar amaçlı suç ne de çıkar amaçlı örgüt vardır. Kabul etmiyoruz" ifadelerini kullandı.

"Aleyhimizde ifade veren yok"

“Şike ve teşvik pirimi vermek" suçlamalarını da kabul etmeyen Bayraktar, “Biz dolandırıcılık suçunu işlemedik. Hiçbir zaman örgüt yoktur. Biz şike ve teşvik pirimi vermek suçlarını işlemedik. Bunun en güzel kanıtı da ifadelerdir. Hiç kimse ‘Aziz Yıldırım bana para verdi’ demedi. Kimse Aziz Bey’in aleyhine ifade vermedi. Bizimle ilgili olarak 12 tanık dinlediniz. Sorularınıza muhatap olurken ayakları titriyordu belki de. Bunların içinde TFF Başkanı da vardı. Bunların hepsi kamu tanığı. Biz çağırmadık, siz çağırdınız. Hiçbiri müvekkilimin aleyhine beyanda bulunmadı" dedi.

Şike yapıldığı iddia edilen hakem raporlarının, temsilci raporlarının da dosyaya geldiğini hatırlatan Bayraktar, bu raporlarda da şikeye dair bir ifadenin olmadığını kaydetti. “Bu raporlara da itibar etmeyeceksek neye itibar edeceğiz?" diyen Bayraktar, sadece telefon tapelerine itibar edilmemesini talep etti.

Hüküm geri bırakılamayacak

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın avukatı Prof. Dr. Köksal Bayraktar, "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" muvafakat etmediklerini bildirdi.

Bayraktar, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını içeren CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasına muvafakat etmediklerini bildirdi.



Cnn Türk