Telefon konuşmaları, ceza yargılamasında önemli bir delil grubunu oluşturmaktadır. Ceza yargılaması sırasında, suç oluşturan unsurların ele geçirilmesi, faillerin yakalanması, failler arasındaki ilişki biçiminin belirlenmesi ve ortaya konulması, fail veya faillerin suç yolundaki eylemlerinin açığa çıkarılması gibi pek çok konuda bu delil grubundan yararlanılmaktadır.

Telefon konuşmaları tek başına herhangi bir anlam ifade etmez. Telefon konuşmaları, somut olay ve olgularla örtüşmeli ve maddi olgularla desteklenmelidir. Telefon konuşmaları dışında kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil yoksa sanık hakkında beraat kararı verilmelidir.[1] Örneğin, telefon konuşmalarında uyuşturucu ticaretinden bahsedilse dahi, suça konu uyuşturucu maddeyi ele geçirmedikçe faile mahkûmiyet kararı verilemez.

Telefon konuşmaları dışında delil bulunmaması

Somut olay ve olgularla örtüşmeyen maddi bulgularla desteklenmeyen telefon konuşmaları dışında kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı hallerde "Şüpheden sanık yararlanır" genel ceza hukuku ilkesi de gözetilerek sanığın beraatına karar verilmelidir.[2]

Alınmış Bir Denetleme Kararı Olmadan Kayda Alınmış Telefon Konuşmalarına Dayanılarak Hüküm Kurulamaz

Telefon konuşmaları hukuka uygun olarak dosya kapsamına dâhil edilmelidir. Yetkili mercilerin kararı olmadan yapılan soruşturma işlemleri sonucunda ele geçen telefon konuşmalarına dayalı olarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz.[3]

İçeriğine Değişik Anlamlar Yüklenmesi Mümkün Olan Telefon Konuşmaları

İçeriğine Değişik Anlamlar Yüklenmesi Mümkün Olan Telefon Konuşmaları tek başına delil olarak hükme esas alınamaz. Mutlaka dava konusu olayın maddi unsurları ile telefon konuşmaları örtüşmeli ve suça konu eşyalar elde edilmelidir.[4] Örneğin, uyuşturucu suçunda, uyuşturucu madde, parada sahtecilik suçunda sahte paraların ele geçirilmesi gerekir.

Telefon Konuşmalarında Geçen Maddelerin Ele Geçmemesi

Suçun ispatı açısından sadece telefon konuşmaları yetmez. Suçun konusu olan eşya ele geçirilememiş ise, fail hakkında mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Örneğin, telefon konuşmalarında geçen maddelerin ele geçmemesi halinde konuşmalarda uyuşturucu madde olduğu söylenen şeylerin uyuşturucu veya uyarıcı madde olarak kabul edilemeyeceği gözetilmelidir.[5]

Telefon Konuşmalarının İncelenmesi

Yargılama makamı kararını, ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir.

Yargıç, sanıkların lehinde ve aleyhindeki delilleri kararında belirtilmelidir. Bu nedenle telefon konuşmalarının bazıları aleyhe ve bazıları da sanık aleyhine olabilir. Yargılama sırasında bu durum açık ve seçik bir biçimde ortaya konulmalıdır.

Yargıç, dava dosyasına telefon konuşmaları delil olarak sunulmuşsa, bu konuşma içeriklerine karşı sanıklara diyeceklerinin sorulması gerekir. Bu aşamada sanık iki şekilde davranabilir. Bu konuşmaları kabul edebilir. Bu durumda telefon konuşmalarının dava dosyası ile uyumlu olup olmadığına bakmak gerekir.

Şayet sanık, konuşmaların kendilerine ait olmadığını belirtiyorsa, bu durumunda ses örneklerinin alınması ve kayıtların sanığa ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi'ne veya uzman bir kurum ya da kuruluşa ses analizi yaptırılarak rapor alınması gerekir.

Dosyada birden fazla sanık varsa, hangi sanığın hangi tarihte kiminle ne şekilde telefon konuşması yaptığının ve bu konuşmaların nasıl yorumlandığının açıklanması gerekir.

Karar gerekçesinde, telefon konuşmalarının gerçekleşen somut olay ve olgularla bağlantısının gösterilmesi, her sanığın hangi eylemiyle atılı suçu işlediği tartışılarak dayanaklarının açıklanması, ulaşılan kanıya göre sabit kabul edilen eylemlerin açıklanarak nitelendirilmesi gerekir.[6]

Telefon Konuşmalarının Özel Kişilerce İzinsiz Kaydedilmesi ve Kullanılması

Bir yargılama dosyasına özel kişilerce delil olarak sunulan görüntü veya konuşma kayıtlarının mağdurun bilgisi ve rızası dışında yapılıp yapılmadığı, kaydedilen konuşmaların hangi tarihte, nerede ve kimler arasında geçtiği, kayda alınan konuşmaların özel bir gayret gösterilmeksizin başkaları tarafından da duyulabilen aleni konuşmalar olup olmadığı, mağdurun özel yaşam alanına dair ve özel hayatının gizliliğini ihlal edecek nitelikte bir görüntünün veya konuşmanın kaydedilip kaydedilmediği hususları araştırılmalı ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sanığın hukuki durumu değerlendirilmelidir.[7]

Şayet kayıtlar, izinsiz çekilmiş veya kişinin özel hayatı ihlal edilerek temin edilmiş ise hükme esas alınmamalıdır.

Telefon Konuşmasına Dair Çözüm Tutanaklarının Sanıklara Okunması Zorunluluğu

Ceza yargılamasında sanıkların telefon konuşmalarına ilişkin çözüm tutanaklarının tamamının asılları veya onaylı örneklerinin dava dosyasına getirtilerek sanıklara okunması ve sanıklara telefon konuşmalarına karşı diyeceklerinin sorulması gerekir.

Sanık, telefon konuşmalarının kendisine ait olmadığını söylerse, bu durumda ses kayıtları getirtilip dinletilerek sanıktan diyeceklerinin sorulması gerekir.

Sanık, görüşmelerin kendisine ait olmadığını ifade etmesi durumunda, sanığın ses örneklerinin alınması ve ses kayıtlarının sanığa ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi 'ne veya uzman bir kurum veya kuruluşa ses analizi yaptırılarak rapor alınması gerekmektedir.[8]

Buradan rapor alındıktan sonra telefon konuşmalarının delil olarak değerlendirilmesi zorunlu bir işlemdir. Rapor durumuna göre, sanık hakkındaki delillerin değerlendirilmesi ve ulaşılan kanaatin dayanakları ile birlikte, hükmün gerekçesinde açıkça ifade edilmesi gerekmektedir.

Hükmün Gerekçesinde Sanığın Telefon Konuşmaları Belirtilmeli ve Ne Şekilde Yorumlandığı Açıkça İfade Edilmelidir.

Hükmün gerekçe bölümünde, Telefon görüşmelerinin sanıklara ait olduğunun belirlenmesi halinde, hangi tarihte, kimle ve ne şekilde telefon konuşması yaptıkları ve bu konuşmaların nasıl yorumlandığı açıklanarak gerçekleşen somut olay ve olgularla bağlantısının gösterilmesi gerekir.[9]

Gerekçede, Hangi Delile Hangi Nedenlerle Üstünlük Tanındığının Belirtilmelidir.

Sanıkların lehindeki ve aleyhindeki delillerin, bunlardan hükme esas alınanlar ile reddedilenlerin gösterilmesi, hangi delile hangi nedenlerle üstünlük tanındığının belirtilmesi gerekir.[10]

Mahkûmiyet İçin Telefon Konuşmalarının Olaylarla Örtüşmesi Gerekir.

Telefon konuşmalarının somut olay ve olgularla örtüşmesi gerekir. Telefon konuşmaları, dava dosyasındaki olayların gelişimi ile uyumlu olması gerekir. Yargıtay, sanığın gönderdiği paralarla temin ettirdiği suç konusu kokaine, diğer sanıkla birlikte ortak olduğunun telefon konuşmaları ile teyit edildiği olayda sanık hakkında, mahkûmiyet karar verilmesi gerektiğini ifade etmektedir.[11] Burada telefon konuşmalarının mahkûmiyete esas olması için somut olayla örtüşmesi önemlidir.[12]

(Bu köşe yazısı, sayın Dr. Suat ÇALIŞKAN  tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.

----------------------------

[1] Y.9.CD, E. 2015/1386, K. 2016/1121, T. 16.2.2016.

[2] Y.9. CD, E. 2018/18, K. 2018/18, T. 1.3.2018.

[3] Y.8.CD, E. 2009/13804, K. 2010/1244, T. 3.2.2010.

[4] Y.20.CD, E. 2015/14746, K. 2016/4035, T. 21.6.2016.

[5] Y.10.CD, E. 2014/3371, K. 2014/5371, T. 10.7.2014.

[6] Y.20.CD,E. 2015/16553, K. 2017/753, T. 27.1.2017.

[7] Y.12.CD, E. 2015/12762, K. 2017/872, T. 8.2.2017.

[8] Y.10.CD, E. 2012/7718, K. 2013/1258, T. 12.2.2013.

[9] Y.10.CD, E. 2012/7718, K. 2013/1258, T. 12.2.2013.

[10] Y.10.CD, E. 2012/7718, K. 2013/1258, T. 12.2.2013.

[11] Y.10.CD, E. 2012/8410, K. 2012/18470, T. 13.12.2012.

[12] Y.10.CD, E. 2012/8410, K. 2012/18470, T. 13.12.2012.