I-YAPTIRIM (MÜEYYİDE) :

A-KAVRAM OLARAK YAPTIRIM (MÜEYYİDE) :

Yaptırım, diğer adıyla müeyyide; toplum düzenini oluşturan kurallara uyulmaması durumunda karşımıza çıkmaktadır. Gelenek, din ve ahlak kuralları da toplumsal düzen kurallarını oluşturmakta ise de; hukuk düzeninin öngördüğü yaptırımlar, ceza hukuku anlamında cezalar ve idari yaptırımlar olarak hukukumuzda yer almaktadır.

Yaptırım, bir hukuk kuralına aykırı davranılması halinde hukuk düzenince öngörülen sonuçtur.

B-YAPTIRIM TÜRLERİ :

Yaptırımlar; özel hukuk yaptırımları ve kamu hukuku yaptırımları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Özel hukuk yaptırımları da kendi içinde cebri icra, tazminat ve hükümsüzlük (geçersizlik) olmak üzere üç ana başlıkta inceleme alanı bulmaktadır.

Kamu hukuku yaptırımları; 5237 Sayılı TCK ve ceza normu içeren özel ceza kanunlarında yer almaktadır. Sözkonusu yaptırımlar; hapis cezaları ve adli para cezaları olmak üzere ikiye; hapis cezaları da ağırlaştırılmış müebbet, müebbet ve süreli hapis cezaları olmak üzere üçe; süreli hapis cezaları da kısa süreli olan ve olmayan hapis cezaları olmak üzere kendi içerisinde ikiye ayrılmaktadır.

Tüm bunların yanında öngörülüş amacı ve niteliği yaptırımdan farklı olmakla birlikte içinde taşıdığı cebri zorlama özelliğinden dolayı güvenlik tedbirlerinden de bahsetmekte yarar umulmaktadır ki; güvenlik tedbirleri, ceza hukukunda cezanın uygulanamadığı, uygulansa dahi yeni suçların işlenmesini önleyemediği, yetersiz kaldığı hallerde ceza sistemini tamamlayan hukuki himaye vasıtasıdır. Güvenlik tedbirleri; Türk Ceza Kanunu’nda, belli hakları kullanmaktan yoksun bırakma (TCK 53. m.), eşyaların müsaderesi (TCK 54. m.), kazanç müsaderesi ( TCK 55. m.), çocuklara özgü güvenlik tedbirleri (TCK 56. m.), akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri (TCK 57. m.), sınır dışı edilme (TCK 59. m.) ve tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirleri ( TCK 60. m.) şeklinde öngörülmektedir.

Yine yaptırım türleri başlığı altında Anayasa Hukuku yaptırımları (siyasi partilerin hazine yardımından mahrum bırakılması, siyasi partilerin kapatılması, TBMM üyelerinin yasama dokunulmazlıkları ile milletvekilliğinin düşürülmesi ile hükümetin güvensizlik oyuyla düşürülmesi) ve uluslararası kamu hukuku yaptırımlarını (hukuksal önlemler (tanımama, kınama vb.), baskı ve vazgeçirme önlemleri (hukuka aykırı fiillerin duyurulması, uluslararası örgütlere üye kabul etmeme vb.), karşı önlemler ve zorlama yolları (misilleme, zararla karşılık, Birleşmiş Milletler Antlaşması uyarınca başvurulan silahlı zorlama yolları), savaş) saymamız gerekmektedir.

II-İDARİ YAPTIRIM :

Yasaların açıkça yetki verdiği veya açıkça yasaklamadığı hallerde, yargısal karar aranmaksızın idarenin doğrudan doğruya, bir işlemi ile ve İdare Hukuku’na özgü usullerle vermiş olduğu cezalara ve uygulamış olduğu yaptırımlara “idari yaptırım” denilmektedir. Bu kapsamda idareye yaptırım uygulama yetkisini tanıyan yasalardan doğan yaptırımlar, kural olarak idari yaptırım olarak kabul edilmektedir.

İdari yaptırımlar, idare tarafından verilmekte olup; idare hukuku usullerine göre kararlaştırılıp uygulanmaktadır ve idare içinde yer alan makam ve mercilerin idari işlem niteliğindeki kararlarıdır.

Çağdaş yaşamın gerekleri neticesinde çok sayıda ve çeşitli yaptırım türleri hukuk sistemimizde yer almaktadır. Söz konusu yaptırımlara örnek olarak; para ve trafik cezaları, meslek ve sanatın tatili, imar ve belediye mevzuatında öngörülen yaptırımlar, Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkındaki Mevzuat ve diğer ekonomik yasal düzenlemelerden kaynaklanan iktisadi alandaki yaptırımlar, Milli Koruma Kanunu kapsamındaki yaptırımlar, gibi yasal düzenlemeler ile yaptırımlar verilebilir.

İdare, yasal yetki sınırları içerisinde kalmak kaydıyla idari karar alabilme ve resen icra edilebilme gücüne sahiptir. Aynı şekilde idare açıkça kanunda belirtilmiş olmak kaydıyla tek taraflı olarak almış olduğu kararların uygulanmasında zor kullanma yetkisine de sahiptir.

A-İDARİ YAPTIRIM TÜRLERİ :

İdari yaptırım türleri, kendi içerisinde dört ana başlık altında değerlendirilmektedir.

1-Disiplin Yaptırımları :

Devlet Memurları Kanunu’nda yer alan uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve devlet memurluğundan çıkarma gibi. 

2-İdari Para Cezaları :

Günümüzde idari para cezaları ile basit nitelikteki düzeni bozucu eylemler açısından kabul edilmek suretiyle toplumsal düzenin sağlanması çalışılmaktadır.

İdari para cezaları; yasanın açıkça izin verdiği hallerde, idari düzene aykırılık teşkil eden eyleme karşı, idarenin, yargı organına başvurmaksızın doğrudan bizzat belli bir miktar paranın ödenmesini zorlar nitelikteki mali yaptırımıdır. İdari para cezalarını diğer para cezalarından ayıran en belirgin niteliği, idari para cezalarının idari makamlar tarafından verilmesidir.

3-Diğer İdari Yaptırımlar :

İşyerinin kapatılması, belli bir yayının durdurulması, bir eserin toplanması, ruhsat ya da ehliyetin geri alınması, lisans iptali, yıkım kararı, araçların trafikten men edilmesi gibi.

4-İdari Tedbirler :

Yıkılma tehlikesi içinde olan bir yapının yıkımı, deprem sonrası hasar görmüş binaların kullanımının can güvenliği açısından tehlikeli olması durumunda yıkımı gibi idare tarafından verilmiş yıkım kararları önleyici nitelikte idari tedbir niteliğindedir. Güvenlik sebebiyle kişinin üzerinin ve eşyalarının aranması, kamu güvenliğini ya da sağlığını ilgilendiren bir durumda seyahat özgürlüğünün sınırlandırılması idari yaptırım değil idari tedbirdir.

Bir diğer önemli düzenleme, Kabahatler Kanunu’nun 16. maddesidir. Sözkonusu yasa maddesi;

“(1) Kabahatler karşılığında uygulanacak olan idarî yaptırımlar, idarî para cezası ve idarî tedbirlerden ibarettir.

(2) İdarî tedbirler, mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirlerdir.”

Hususlarını düzenlenmektedir.

Bu kapsamda mülkiyetin kamuya geçirilmesi de idari tedbirdir. Diğer idari tedbirler ise; ilgili kanunlarda yer alan ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi dışındaki diğer idari tedbirlerdir.