Şükran ÖZÇAKMAK / AHT


Türkiye 7 yaşındaki “Aylanur” adlı kız çocuğunu, 21 Aralık 2000’de Bülent Ecevit hükümeti döneminde çıkarılan ve “Rahşan affı” olarak da bilinen afla tanıdı. Annesi, iki akrabasını öldürüp 6 aylık hamile olarak hapse girdiği için cezaevinde doğmuştu. 7 yaşındayken, 27 yıla mahkûm annesini 7.5 yıl yattıktan sonra hapisten çıkarmayı başaran Aylanur K. bugün lise 1 öğrencisi. Kamuoyu onu, vesile olduğu af yasasıyla tanırken, yaşadığı şehirde onu herkes okul başarısıyla biliyor ve takdir ediyor. Baba İmdat K. “Lütfen hatırlatmayın. Hayatında travmaya yol açmaması için biz onun hafızasından demir parmaklıkları ve soğuk duvarları sildik. O okul birincisi, çalışkan bir öğrenci” diyor.

263 BEBEK ‘MAHKÛM’
Aylanur sayesinde kapasitesini neredeyse ikiye katlayan cezaevlerinden 40 bin 518 kişi tahliye olmuştu. Ancak bugün halen cezaevinde annesiyle birlikte kalan 263 bebek var. Adalet Bakanlığı Ceza Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü istatistiklerine göre, büyük çoğunluğu cezaevinde doğan bu çocuklardan 0-2 yaş grubunda olanlar, gün boyu kadınlar koğuşunda annesiyle birlikte kalıyor.

KAPASİTE FAZLASI
Bu arada 30 Kasım 2010 tarihi itibarıyla Türkiye’deki cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü sayısı 121 bin 98 oldu. Bunların 63 bin 927’si hükümlü, 35 bin 732’si tutuklu, 21 bin 439’u hükmen tutuklu. 110 bin 80’i adli suç, 6 bin 22’si terör, 2 bin 666’sı çıkar amaçlı suç işlerken, 2130’nun suç gurubu bilinmiyor. 7 bin 198 kapasite fazlası var. Cezaevleri için çözüm aranıyor.

ÇOCUK MAHKÛMLAR
Bu tutuklu ve hükümlülerin 2 bin 146’sı çocuk, 4 bin 128’i kadın, 114 bin 770’i erkek. Çocuk ceza infaz kurumu yeterli olmadığı için bu çocukların 2 bin 44’ü yetişkinlerle birlikte kapalı cezaevinde kalıyor. Çocukların bin 630’u tutuklu, 314’ü hükmen tutuklu. Hüküm giymiş mahkûm çocuk sayısı ise 202.