Betül KOTAN

ANKARA - Yüz binlerce memur adayının girdiği 2010 KPSS sorularının, sınav öncesinde bir şebeke tarafından ele geçirildiği ve el altından satıldığı/dağıtıldığı iddiaları hâlâ sürerken, diğer adaylar, Türkiye’nin dört bir yanında eylem yapmaya başladı. Ankara, Bursa gibi illerde küçük gruplar halinde toplanan bazı adaylar, hazırladıkları dilekçelerle bulundukları ilin cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulundu.

Umutsuz memur adayları hazırladıkları açık mektuplarda da “ÖSYM üç maymunu oynuyor, kimse olayın ciddiyetini fark etmiyor. Bu iddialar doğruysa, hırsız öğretmenlerimiz, memurlarımız olacak demektir. Buna nasıl göz yumulur” diye isyan ediyorlar.

Şimdiye kadar daha çok öğretmen adayı olan KPSS mağdurları sınav sonuçlarına ilişkin iddialarda bulunuyordu. Ancak eğitim bilimleri testinde 110 üzerinde net çıkaran adayların, genel kültür ve genel yetenek testlerinden de yüksek puan almaları, kaymakamlık, müfettişlik, denetçilik gibi kadrolara yerleşmek isteyen KPSS-A adaylarını da kuşkuya düşürdü: “Bizim oturum sorularının da çalınmadığı ne malum?”

Sendikalarından yardım istediler
KPSS’de puanından memnun olmayan adaylar, eğitim sendikalarının kendilerine sahip çıkmasını bekliyor. Adaylar, sendikalara yazdıkları açık mektupta şu ifadelere yer veriyorlar:

“Değerli sendika üyeleri sizlerin yardımına ihtiyacımız var. Aslında kopya şüpheleri tüm bölümler için geçerli ama en bariz fark eğitim bilimlerinde göründüğü için oradan yola çıkarak istatistiki bilgilerden bahsetmek istiyoruz. Geçtiğimiz yıllarda eğitim bilimi testi ortalamasının en yüksek olduğu yıl 2007. Ortalama o zaman 74 netti. O yılın şampiyonları 117 nete ancak ulaşabilmişti. Şimdi gelelim bu seneye. Eğitim ortalaması 61’e düşmüşken 350 kişi birinci oldu ve 120 net yaptılar. Bu normal mi?”

Şimdiye kadar daha çok öğretmen adayı olan KPSS mağdurları sesini duyurmaya çalışıyor, sınav sonuçlarına ilişkin iddialarda bulunuyordu. Eğitim bilimleri testinde 110 üzerinde net çıkaran adayların, genel kültür ve genel yetenek testlerinden de yüksek puan almaları, kaymakamlık, müfettişlik, denetçilik gibi kadrolara yerleşmek isteyen KPSS-A adaylarını da harekete geçirdi.

‘Sonuçlardaki farkı kontrol edin’
KPSS-A adayları ilgililere göndermek üzere hazırladıkları açık mektupta, şöyle dedi:
“2010 KPSS sorularının sınavdan önce organize bir örgütlenmeye servis edildiği iddiaları gittikçe güçlenmektedir. 2010 KPSS Skandalı 10 Temmuz Cumartesi günü öğleden sonra oturumunda yapılan Eğitim Bilimleri sınavında tam 350 kişinin 120 sorunun tamamını doğru olarak cevaplamasıyla patlamıştır. Peki 11 Temmuz Pazar günü sabah oturumunda ve öğleden sonra oturumunda neler oldu? KPSS Pazar sabah ve öğleden sonraki oturumlarda Hukuk, İktisat, Maliye, Muhasebe, İşletme, Kamu Yönetimi, Ekonometri, İstatistik, ÇEKO, Uluslararası İlişkiler’den de 40’ar soru olmak üzere toplam 400 soru sorulmuştur. Acaba pazar günü sorulan 400 soruda kaç kişi soruları tam olarak cevaplamıştır? Hangi evli çiftler mucizeler yaratmışlardır? Kimlerin geçen yıllarda ki puanlarına göre yüzde yüzlük artışlar vardır? Hangileri iki ay önceki ALES’ten 50 alırken, iki ay sonraki KPSS de 100 almışlardır?”
Türkiye’nin dört bir yanından sınavda kopya çekildiğini iddia eden ve hak arayan KPSS adayları, bulundukları illerde toplanıp savcılığa suç duyurusunda bulunmaya başladı.

Adayların ortak bir dille hazırladıkları dilekçede “KPSS 2010 sınav sıralamasında ilk 10 bin’de olan ve eğitim bilimleri sınavında 120’de 120 yapan kişilerin sınavlarının bu seneki netlerinin geçmiş yıllardaki sonuçları da göz önünde tutularak incelenmesi ve gerekli kovuşturmanın yapılarak gerekli görüldüğü hallerde cezalandırılması için kamu davası açılmasına karar verilmesi ve konuyla ilgili yapılacak incelemenin ÖSYM harici bir kurum ve bilirkişiler tarafından yapılması” talebinde bulunuluyor.

Bu çelişkiler aydınlatılsın
Adayların ortak dilekçesinde bazı çelişkilere dikkat çekilerek aydınlatılması istendi:
“ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, “Günümüz teknolojisinde, ‘bir kişi soruları salonda kameraya çekti, dışarıya gönderdi’ gibi senaryolar yaratılabilir. Öyle bir şeyler oldu, üç-beş kişiye gittiyse bilemem ama ben geniş çaplı bir şey olduğuna inanmıyorum” demiştir. Bir kişinin dahi soruları ya da yanıtları elde etmesi tüm istatistikleri etkileyip sonuçları değiştirecektir. Eğer böyle bir şebeke varsa yakalananlarla sınırlı olduğunu düşünmek yanlıştır ve bir düşünceye göre hareket etmek de hukuka uygun değildir.”

“Prof. Dr. Yarımağan’ın yaptığı açıklamada belirttiği, ‘Bu seneki GK-GY soruları oldukça kolaydı’ ifadesi herkes için geçerli sayılabilecek bir yargı değildir. Örneğin sözelci bir adayın matematik bölümündeki 30 sorunun 28-30 tanesini doğru yanıtlaması çok düşük bir ihtimaldir.”

“Eğitim Bilimleri bölümü, eğitim profesörlerinin bile aralarında anlaşamadıkları, bu yıla kadar 120 soruda 120 doğru yapan öğrenci ve profesörün çıkmadığı bir bölümdür. Ancak bu yıl yüzlerce öğrenci 120 soruda 120 net doğru yapmayı başarmıştır.”

“İnternet ortamında kopya çektiği, soruları ya da cevapları aldığı iddia edilen kişilerin bir kısmı deşifre edildi. Hâlâ internet sitelerinde birçok kişinin ÖSYM sonuç belgeleri bulunmaktadır. Bu şahısların ise bu olaylara karşı bilinen hiçbir tepkisi bulunmamaktadır.”

İlanlar çıkıyor
KPSS sonucuna göre yapılacak yerleştirmelerin ilanları da duyurulmaya başlandı. 31 Ağustos’ta yapılacak öğretmen atamalarının yanı sıra Hazine Müsteşarlığı, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü gibi çok sayıda kurum, personel alımı için ilanlarını yayınladı. Ancak hâlâ KPSS’ye ilişkin iddialar açıklığa kavuşturulamadı.

Dünya duysun!
KPSS ‘mağdur’ları, itirazlarını Avrupa ve Amerika’ya da duyurmaya çalışıyorlar. Umutsuz memur adayları, hazırladıkları ingilizce metni, dünya basınına ulaştırmak için de harekete geçti. Ankara, Bursa gibi illerde küçük gruplar halinde toplanan bazı adaylar, hazırladıkları dilekçelerle bulundukları ilin cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulundu.



Radikal