İşyerinde uygulanan psikolojik taciz, yıldırı olarak tarif edilen ‘mobbing’ sonucu intihara kalkan, psikolojik tedavi görenler var. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın bir süre önce devreye soktuğu Yeni Borçlar Kanunu’nun 417’nci maddesi mobbing’i önleme sorumluluğunu işverene yükledi. Bakanlığın açtığı mobbing şikâyet hattına sadece 6 ayda 4 bini aşkın başvuru oldu.
 
Ancak Mobbing Eğitim ve Destek Merkezi adlı kuruluş tarafından yapılan bir mobbing araştırmasına göre şirketlerin mobbing konusunda farkındalığı ve bu konuda yaptığı bir hazırlık yok ya da yok denilecek kadar az. 
Araştırmaya katılanların yüzde 86’sı, mobbing soruşturması için kurumlarında uygulanan bir prosedür olmadığını söylüyor. Şirketlerin yüzde 48’inin mobbing’e maruz kalan çalışan için ‘etik yönetmeliği’ yok. Şirketlerin yüzde 88’inde mobbing eğitimi hiç yapılmamış. Katılımcılarının yüzde 44’ü, mobbing’le ilgili mağdur çalışanın yaptığı şikâyet sonrasında, mobbing uygulayan kişiyle görüşülmediğini söylüyor. Merkezin kurucusu Çağlar Çabuk yasanın ardından Türkiye ’de mobbing iddiasıyla ilgili açılan davalarda patlama yaşanabileceğine dikkat çekiyor. 
İşyerleri hazırlıklı olmasa da bakanlığın çalışmaları sürüyor. Çalışma Genel Müdürü Ali Kemal Sayın, bakanlık bünyesinde 21 Mayıs’ta bir Mobbing Mücadele Kurulu oluşturulduğunu belirterek hazırlıkları anlattı: 
“2012-2014 yıllarını kapsayan 2 adımlı bir eylem planı hazırladık. İlk adımı kurumsal kapasitelerin artırılması ve eğitim, ikinci adımımızı da veri toplama ve mevzuat geliştirme olarak belirledik. Kurul, bakanlık, İnsan Hakları Derneği , Devlet Personel Başkanlığı, işçi ve konfederasyonları, memur konfederasyonları temsilcilerinden oluşuyor. Çalışanlar da tam olarak mobbing’in ne demek olduğunu bilmiyor. Bunun için çalışanlara da eğitim verilecek” dedi. 

6 ayda 4 bini aşkın şikâyet 
Genelge çıkar çıkmaz Alo 170 Hattı’nı kurduklarını belirten Sayın, “Bu alanda psikologlar görevlendirdik. 4 Ekim 2012 itibariyle, çalışan şikâyet ve ihbar hattına 6 ayda 4028 başvuru oldu. Arayanlara, psikolojik desteğin yanı sıra hukuki yönlendirme de yapılıyor. 4028 başvurunun yüzde 68’i özel sektörden, yüzde 32’si de kamudan geldi” dedi. 

‘Anti-depresanla ayakta duruyorum’ 
Mobbing gerekçesiyle şikâyetçi olan yardımcı doçent, projesinin ‘kaybedildiğini’ ve orijinalinin de bilgisayarından silindiğini anlatıyor. Rektörlüğe dilekçe yazıp hakkını aramaya kalkınca şimşekleri iyice üzerine çeken ve tuvalete gitmek, işe 4 dakika geç gelmek, masa telefonunu açmamak gibi gerekçelerle disiplin cezaları alan yardımcı doçent “Artık işi gücü bıraktım, saçma sapan nedenlerden açılan disiplin cezaları için savunma yazma peşinde koşuyorum. Kariyerim bu oldu. Anti-depresanla ayakta duruyorum” diyor. 

Angarya, taciz ve lanetlenme 
Ankara ’da bir kamu hastanesinde görevli kadın dişhekimi kendisine ilgi duyan başhekime yanıt vermeyince, iş yükünün arttırıldığını, sözlü-fiziki tacize uğradığını ve başhekimin tehdidiyle tüm hastanenin kendisine cephe aldığını söylüyor. Hastanede kimseden selam alamayan, yemekhanede yalnız oturan dişhekimi 1.5 yıl önce kendisini intiharın eşiğine kadar götüren durum sebebiyle psikolojik destek görüyor. Davası devam ediyor, başhekim ise şikâyetin ardından görevinden alındı. 

Mobbing cinayettir 
Mobing’le Mücadele Derneği Başkanı Hüseyin Gün: Bizde 35 bin şikâyet kaydı var. Mobbing’i cinayet ve cinayete teşvik olarak görüyoruz. Sıkça yaşandığı sektörler sağlık, eğitim, akademik çevreler ile tüm ünformalı meslekler olarak sıralanıyor. Mobbing yapanlar genellikle korkak, kıskanç ve yeteneksiz kişilerden oluşuyor. Saldırılar, cinsel kimlik, sosyal çevre, politik görüş, din, mezhep, inanç, özel yaşam, fiziksel görünüm, kılık kıyafet, ırk, dil üzerinden fiziksel hatta cinsel tacize kadar uzanıyor. Hatta kimileri işyerinde masasının üzerinde kendisini bekleyen ölü bir yılan, fare ya da büyüyle bile karşılaşabiliyor.