FATİH YALÇINER
Mahkeme kararına rağmen çocukları gösterilmeyen ebeveynlerin icra müdürlüklerinden, psikolog ve polis nezaretinde çocuklarını almaları gerekiyor. Çocuklar için ‘eve gidildi, çocuk alındı’ kâğıdı düzenleniyor. Boşanmış anne-babalar ayda iki kez yapılan haciz işlemi için ortalama 300 lira masraf yapıyor. Ceza Hukuku Bilirkişisi Av. Mustafa Remzi Toprak, 3 yargı paketinde evden eşya haczinin kaldırıldığını hatırlatarak, çocukların haczini öngören İcra İflas Kanunu’nun kaldırılması gerektiğini söylüyor.

Geçtiğimiz günlerde boşandıkları için çocuklarını göremeyen babalar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile de görüşerek sıkıntılarını dile getirmişti. Bakan Şahin ile görüşmeye katılan babalar arasında engelli Hüseyin Kılınç da vardı. Çocuk haczinin ortadan kalkması ve velayet hakkı istismarını ortadan kaldırıcı bir sistemin getirilmesi gerektiğini söyleyen Kılınç, “Anayasaya aykırı işleyen bir uygulama söz konusu. Karşımıza aile kurumunun işletildiği 1925 tarihli İcra İflas Kanunu çıkıyor. Anne veya babanın çocuğu ile iletişim kurabilmesi için para ödemesi yani çocuğunu haczetmesi gerekiyor. Devlet, çocuk haczinden yılda 60 milyon TL gelir elde ediyor.” diyor.

 Medical Park Samsun Hastanesi psikoloğu Mustafa Güral, icra yoluyla yapılan görüşmelerin çocuklar için yarardan çok zarar vereceğini belirtiyor. Güral, çocuğun ruhsal sağlığı ve psikolojik gelişimi için tarafların doğal ortamlarda bir araya gelmelerinin daha sağlıklı olduğunu dile getiriyor ve şunları söylüyor: “Anne-babaların yaptığı bu şekildeki uygulamalar sonucunda küçük yaştaki çocukların zamanla anne-babalarını polis, icra memuru ve psikologla hatırlamaya başlıyor. Bu durum çocuğun hayatında büyük etkiler bırakabilir.”

 Samsun Barosu’na kayıtlı avukatlardan ceza hukukçusu Mustafa Remzi Toprak, eşya haczedilemeyen ülkede çocukların haczinin artık kaldırılması gerektiğini dile getiriyor. İcra memuru ve polis eşliğinde çocuğun görme işleminin ailenin tüm fertleri için olumsuz sonuçlar doğurduğunu kaydeden Av. Toprak, “Bu, küçük yaştaki çocukların psikolojileri için de olumsuz bir tablodur. Çocuk bir mal değildir. Çocuğun ebeveynlerle arasındaki ilişki, icra dairelerinden çıkarılmalıdır. Ailede eşler arasındaki olumsuz ilişki ve sonuçlar ağır olmakta, faturayı çocuklar ödemektedir. Bu nedenle aile hukukuyla alakalı tüm düzenlemeler, çıkarılacak yeni ve kapsamlı bir Aile Kanunu içinde yapılmalıdır.”  ifadelerini kullanıyor.

 Boşanan çiftlerden çocuğun velayetini alan tarafın kanunları karşı tarafa baskı aracı olarak kullanabildiğini belirten Av. Gizem Kargı, “Elinde bulunan anne, haklarını istismar edip çocuğu babaya göstermiyor veya baba aynı şeyi yapıyor. Hakkını kullanabilmek için karşı tarafa telefon açıyor ya da kapısına gitmek zorunda kalıyor. Bazı kadınlar bunu şiddet olarak değerlendirip babaya birtakım cezai yaptırımlar uygulatabiliyor. Çocuk üzerinde anne ve babanın hakkı eşittir. Suistimaller önlenmeli, eşitlik ilkesiyle mahkeme kararlarında da uygulanmalıdır.” diye konuşuyor.