HATAY -  Suriye'de yaklaşık 2 aydır tutuklu bulunan gazeteci Cüneyt Ünal, bu ülkeye giden CHP heyetine teslim edildi.

CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz, Mevlüt Dudu, Hasan Akgöl ile Ankara Milletvekili Levent Gök'ün de aralarında bulunduğu 9 kişilik heyetle, Cüneyt Ünal'ı teslim almak için Suriye'ye gitmişti. Karayoluyla Yayladağı Sınır Kapısı'ndan geçen CHP heyeti bu sabah Şam'ı ulaştı.

Suriye hükümet yetkilileriyle görüşmeler yapan CHP heyeti saat 11.00 sıralarında tutuklu bulunan gazeteci Cüneyt Ünal'ı teslim aldı. CHP Hatay Milletvekili Hasan Akgöl, Cüneyt Ünal ile birlikte Şam'da bir basın toplantısı düzenleyeceklerini söyledi. Akgül, bugün akşam saatlerinde Cüneyt Ünal ile birlikte Hatay'a döneceklerini de sözlerine ekledi.

Bu arada tutuklu diğer gazeteci Filistinli Bashar Fehmi Kadumi'nin başka bir yerde tutulduğu, onun da kurtarılması için görüşmelerin sürdürüldüğü bildirildi. 

ÇOK MUTLUYUM'
Bırakılmasının ardından konuşan Cüneyt Ünal da, ''Şuan milletvekillerimizin yanındayım. İyiyim ve çok mutluyum'' dedi.

Ünal düzenlediği basın toplantısında yaşadıklarını şöyle anlattı:

--Bayramı nasıl geçirdiğimi anlatayım. Bayramın ikinci günü Halep’te bizi bir caddeye götürdüler. Sivil giyimlilerdi. Bu caddede röportaj yapabilirsiniz dediler. Biz de o sırada o insanlarla konuşurken bir anda Suriyeli devlet askerleriyle sivil giyimliler arasında çatışma çıktı.

--Kendimizi ara sokağa attık. Başar yanımdaydı. O kardeşim için karşı taraftan gördüğüm sivil giyimli, silahlı şahıs bize silahını doğrultup ateş etti. Başar vuruldu. Yarası genişti. Boynumdaki poşuyu çıkardım. Başar’ı omuzladım. Apartmana girdim. Poşuyla tampon yaptım. Yardım istedim koşup. Halk koştu yardıma.

--Ben dışarıdayken Başar içerdeydi. Yarası ağırdı gördüğüm kadarıyla. Dışarıda kargaşa vardı. Biri geldi. Elimizdeki kameraları alıp gitti. Caddeye Suriyeli devlet adamları geldi. Beni karşı tarafımdan zannetikleri için başıma tişörtümü geçirip Suriyeli yetkililere teslim ettiler. Üç gün önce Şam’a geldim

--Hala şoktayım. İnanamıyorum. Milletvekillerimizi karşımda görünceye kadar bilmiyordum. Kimse bir şey söylemedi.

--"Esad seni özgürlüğüne kavuşturdu, gidiyorsun" dediler. Vekilleri görünce ağladım. Hala da ağlayacak gibiyim.

--İtfaiyenin garajında bize dediler ki, "Bizi burada bekleyin". Ürdünlü, Katarlı kamuflaj giyimli askerlerdi.Güvenli sokağa götüreceğiz. Orada röportajınızı yaparsanız dediler. Daha sonra çatışmanın olduğu caddete götürdüler. İnsanlar kaçışıyordu. Cadde boştu. Silahlı insanlar geldi, "Kaçıyoruz, vuracaklar" dedi insanlar. Ondan sonra da çatışma oldu. 

-Uçaktan indim, Hatay’dan alındım, Kilis’e geçtim, Kilis’ten de buraya...

'BANA BEŞAR'IN ÖLDÜĞÜNÜ SÖYLEDİLER'
Ünal daha sonra NTV televizyonuna da açıklamalar yaptı. 87 gün boyunca tek başına hapishanede kaldığını belirten Ünal, "Bana Beşar'ın öldüğü söylendi dedi ve şöyle devam etti:

--Eşim ve çocuğumla daha görüşemedim.

--Şu anda kafamı toparlayamadım. 87 gün tek başıma hapishanede kaldım Halep’te. 3 ay boyunca dışarıdan hiç haberim olmadı.

-- Halep’te çatışmanın ortasında kaldık. Başar vuruldu yanımda. Sırtladım, apartmana taşıdım, yarasını kendi ellerimle kapattım. Sonra da sivil giyimli insanlar kameraları aldı. Beni Halep halkından zannedip darbederek Suriyeli yetkililere teslim ettiler

--Beşar’ı en son orada gördüm. Bana öldüğü söylendi. İnşallah öyle bir şey yoktur.

-- CHP’nin beni alacağını bilmiyordum. Beni buraya getirdiklerinde CHP heyetini karşımda görünce özgürlüğüme kavuştuğumu anladım, elimiz ayağımız dolandı