BİLİRKİŞİ: ANADOLU PARSI VE İRAN PARSI OLABİLİR
Munzur havzasında 1518 bitki türü saptayan bilirkişi heyeti raporda bu bitki türlerinden 43 tanesinin bölgeye ait endemik türler olduğunu tespit etti. Bölgenin fauna yönünden zengin olduğu belirtilen raporda; kırmızı pullu alabalık, çengel boynuzlu dağ keçisi, yaban keçisi, ur keklik, kaya kartalı, kurt, boz ayı, kızıl tilki, yabani tavşan, kaya yedi uyuru, vaşak, sansar, porsuk gibi canlıların bölgede yaşam sürdüğü belirtildi. Ayrıca Anadaolu Parsı ile İran Parsı’nın bölgede yaşadığına dair işaretlere de rastlandığı da raporda yer aldı. Raporun sonuç bölümünde projenin çevresel etkilerinin yeterince değerlendirilmediği, ‘ÇED gerekli değildir’ biçiminde verilecek bir kararın proje alanı ve çevresindeki flora ve faunanın geri dönüşümsüz şekilde kaybına sebep olabileceği yer aldı. Raporda yeraltı ve yerüstü sularının kirlenebileceği, dolayısıyla yörede ekolojik dengenin bozulacağı yer aldı. Bilirkişi raporunu dikkate alan Elazığ 2. İdare Mahkemesi ‘ÇED gerekli değildir’ kararını hukuka aykırı bularak yürütmeyi durdurma kararı aldı.
‘EMSAL BİR KARAR’
Yürütmeyi durdurma kararının bölgedeki diğer maden davaları için emsal bir karar taşıdığını söyleyen avukat Barış Yıldırım sözlerine şöyle devam etti: ‘’Dersim genelinde 145 madencilik projesi bulunmaktadır. Madencilik şirketleri arama-işletme ruhsatlarına konu toplam rezerv sahaları çok daha yüksek miktarda olmasına rağmen ÇED sürecinden kaçınmak için faaliyet yürütecekleri alanı 25 hektarın altında etap etap beyan etmekteler. 25 hektar ve üstü ruhsat sahasına sahip tüm madencilik projeleri için verilen ÇED gerekli değildir kararlarının geri alınarak ÇED raporu hazırlatılmalı.’’
Haber: İDRİS EMEN - Radikal