Bir kısım milletvekili aday adaylarının yasal noksanları nedeniyle adaylığının YSK tarafından kabul edilmemesi üzerine önemli tartışma ve çatışmalar yaşanmaktadır. Oysa YSK.nın yaptığı işlem hukukun ve kanunların uygulanmasından ibarettir. Anayasal kurumlara gelişigüzel nedenlerle çatılması ve yıpratılması doğru değildir.

 

         MİLLETVEKİLİ ADAYLIĞI KOŞULLARI

 

         Milletvekili adaylığının yasalarla belirlenen ve herkesin bildiği koşulları vardır. Bu koşullar bu gün belirlenen koşullar değildir. Yasalarla belirlenmiştir ve herkes tarafından bilinmektedir. Bu yasaları koyan ve icad eden de YSK değildir. YSK’na, yasaları neden uyguladın, kanuna aykırılıklara neden göz yummadın diye çatmak yanlış ve yanlı bir tutumdur.

 

         BAĞIMSIZ ADAYLIK

 

         Bağımsız adaylık mekanizması, yasalara ve hukuka aykırı bir şekilde kullanılmaktadır. Bağımsız adaylık, herhangi bir partiye bağlı olmayan, partiler dışında, kişisel ve münferit olarak aday olmayı düzenleyen bir adaylık biçimidir. Oysa uygulamada, bağımsız aday olan kişilerin aslında bir partiye üye oldukları, seçime onun adına girdikleri ve o parti tarafından desteklendikleri herkes tarafından bilinmektedir. Bu şekildeki bir bağımsız adaylık, hukuka ve yasanın amacına aykırı bir uygulamadır. Tabir caizse yasanın arkasına dolanarak hukuka karşı hile yapılmaktadır.

 

         YANLIŞ YORUM VE SUÇLAMALAR

 

         Bir yüksek yargı organı olan YSK.nın yasaları uygulayarak aldığı kararların başka biçimlerde yorumlanmasına hak verilemez. YSK’nın aldığı kararla, siyasete alet olduğu, etnik kimlikleri bozucu karar aldığı yorumları dahi yapılmaktadır. Kararın nedeni ve gerekçesi gayet açıktır.

 Milletvekili aday adaylarından, yasa ile öngörülen adaylık aidatını dahi yatırmayanlar vardır. YSK bu kişilerin milletvekili adaylık paralarını mı yatırmalıdır ?

Belli suçlardan mahkum olmaları nedeni ile adaylık ve seçilme yeterliğini kaybeden adaylar vardır. Bu kişilerin haklarını kazanmalarının yöntemleri de yasa ile belirlenmiştir. Bu haklarını kullanmayan ve yasal gerekleri yerine getirmeyen kişilerin noksanlarının YSK.ya yüklenmesi doğru değildir. YSK.dan, yasaya aykırı uygulamalara göz yumması mı beklenmektedir ?

Yasaları uyguladığı için eleştiri boyutlarını çok aşan hakaret ve tehditler yapılmasının bir yasal karşılığı olmalıdır. Bu durum gözardı edilerek yeni sataşmalara kapı açılmaktadır.

 

         YASALARIN BY-PASS EDİLMESİ

 

         Yaşanan karmaşanın temel nedenlerinden biri de yasalarda sık sık yapılan değişikler, torba yasa adı altında temel yasaların değiştirilmesi ve çift standartlı davranılmasıdır. Tombala çeker gibi, torbalardan çıkan yasalar işte böyle sonuçlar doğurmaktadır.

Yargılaması henüz devam eden diğer bir kısım bağımsız adayların seçimlere katılamayacağını ileri sürenler, şimdi kesinleşmiş mahkumiyetleri olanların seçimlere girebilmesi için çıkış yolları aramaya başlamışlardır.

YSK kararının siyasi olduğunu iddia edenler, seçime girebilecekleri yolunda yeni kararlar getirmesi ve YSK.nın bu yolda bir karar vermesi durumunda, yeni kararın siyasi olmadığını nasıl söyleyeceklerdir.

 Türkiye’nin neyi tartıştığını anlamak cidden güçleşmektedir. Asıl ve önemli konular bir yana bırakılarak, ülkeye hiçbir yararı olmayan hatta büyük ölçüde zarar verecek hususlar tartışma konusu haline getirilmektedir.

Sorunun çözümünün yasaları by-pass etmekte aranması, yeni ve daha büyük sorunları getirecektir. Türkiye bir sınavdan geçmektedir. Bu sınav sonunda yasaların galip gelip gelmeyeceği ve Türkiye’nin bir hukuk devleti olup olmadığı görülecektir.

 

Av.A.Erdem Akyüz

Hukukun Egemenliği Derneği

Genel Başkanı