"Ücretleriniz Ne Kadar Şeffaf" başlıklı yazımda hizmet ölçme sistemimizi anlatma sözü vermiştim...

Çalışanınız veya ortağınız olsun fark etmez, ne ürettiğini bilmediğiniz kişiye ne kadar ücret verirseniz verin adil olamazsınız. Kişi az üretse bile çok ürettiğini düşünür, siz çok verdiğinizi düşünseniz bile o az aldığını düşünür. İkiniz de haklı değil ve ikiniz de yanlış da değilsinizdir. O zaman, paylaşmada anlaşamaz, kısa süre sonra yolunuzu ayırır, iki elin üstünlüğünden mahrum kalırsınız.

Resmi tarifeler Türkiye'de avukatlık hizmetlerini, uyuşmazlık konusunun değerinin yüzdesi olarak ücretlendirir. Dava konusu belli para ile ölçülebilirse bir türlü, değer belirtilmemişse başka türlü, işin niteliği farklı ise başka türlü ücret belirlenir. Avukatın bir davaya vereceği emek ve zaman 10.000 TL'lik ile 10.000.000 TL.lık bir dava arasında pek değişmez ama hak edilen ücretin miktarı çok değişir. Birisi 1.500 TL alırken diğeri ise 350.000 TL ücret hak eder. Bu sistemin haksızlığı ve avukatları değeri yüksek davalara yöneltmesi ayrı bir tartışma konusu olur. Ancak, sarfedilen emek ve zaman aynı olduğu halde bu kadar farklı ücret kazanılması, ortaklık yapılmasını, adil gelir elde edilmesini ve adil olarak paylaşılmasını önler ve ortaklıklara ve kurumlaşmaya karşı büyük bir engeldir.

Yaylada bir inek ve bir kaç keçinin sütüyle bir kısmını ekşitmeden yayığa yeterli miktarda yoğurt biriktirmek zordu. Resimdeki gibi taş, ağç ve topraktan yapılmış basit evlerde ailesini yaşatan cefakar cicelerimiz, tuluklarını kısa sürede doldurup yayabilmek için yardımlaşır; aralarında bir "değiş olma" anlaşması yaparlardı. “Değiş” olanlar birbirlerine sütlerini ödünç verir; keşikleri (sıraları) geldiğinde geri alırlardı. Sütün bollaştığı bahar ayları ile kıtlaştığı yaz ayları arasında ayrım yapılmazdı.

Ödünç alınan süt, helkinin içine batırılan değiş çöpüne sütün geldiği yerde bir çentik atılarak ölçülür, diğerinin keşiğinde aynı helkide aynı derinlikte süt verilerek geri ödenirdi. Değiş'ler birbirlerine yayık yayarken de yardım ederler; en sonunda da helalleşerek borçlarından tam anlamıyla kurtulurlardı.

Ölçme anlayışım değiş çöplerinden gelir. Avukatlık hizmetlerini, bir işin yapılması için sarf edilen zamanı kayıt etmek suretiyle ölçer, ölçülen zamana katkı verenlere izafe ettiğim bir değerle çarparım. Elde edilen gelirleri de ayrı bir yerde ölçerim. Daha sonra geliri elde edenlerin zaman degerleri ile karşılaştırarak her bir avukatın gelirdeki payını hesap ederim. Bu pay onun ürettiği değerdir.
Herkese ürettiğinden adil bir pay verme ilkemizi hayata geçirmek bunun sayesinde kolaylaştı.

(Av. Mehmet GÜN) 

"Yazarın izni ile Facebook/Mehmet Gün sayfasından aynen alınmıştır."