Bilindiği gibi, evlerde hasta bakıcılığı işi ile uğraşan  gerçek kişilerin  gelir vergisi mevzuatı karşısında vergilendirilmesi  zaman zaman  problemlere neden olmaktadır.  Günümüz koşullarında giderek yaygınlaşan  hasta bakıcılığı mesleği önemli hale gelmiştir. Hasta bakıcılarının bireysel olarak  herhangi bir işverene veya hastaneye bağlı olmaksızın  hasta evlerinde  hastalara bakmaları halinde GVK’nun  23/6 md hükmüne göre ücretleri gelir vergisinden  istisna edilmektedir. 

Diğer taraftan 193 sayılı GVK’nun  66/5 md hükmüne göre serbest meslek  erbabı olarak  hasta bakıcılığı faaliyetini kişisel mesaiye, mesleki bilgi ve ihtisasa dayalı olarak  kendi nam  ve hesabına yapanların   213 sayılı VUK 155. Maddesinde yer alan  koşullardan  asgari ikisini taşımamaları halinde GVK 66.maddesindeki muafiyet hükümlerinden  yararlanmaları  mümkündür. [1] 

Öte yandan,  GVK 66. Maddesindeki muafiyet koşullarından  asgari ikisini ihlal  etmeleri halinde  bu durumda gerçek usulde gelir vergisi kaydı açılarak serbest meslek  erbabı kapsamında  gerçek usulde  mükellef olabileceklerdir. 

Kendi adlarına gerçek usulde vergi kaydı açılmayan   hasta bakıcıları açısından  ise, SGK mevzuatı yönünden  ise, bir ay  içerisinde 10 günden  fazla  aynı  işveren bünyesinde çalışmaları halinde  4/a kapsamında  sigortalı olmaları da gerekecektir. 

(Bu köşe yazısı, sayın Av. N. Gaye ALPASLAN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)

-------------------------
[1] Maliye Bakanlığı-İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı özelgesi,  9.10.2013 gün ve 9446 sayılı.