Saygıdeğer Meslektaşlarım.

Meslek sorunlarına dair konuşmalarımızda yakındığımız bir çok konu var :

- Avukatların yoksullaştığı,

- Avukatların toplumda ve adliyelerde saygınlığını kaybettiği,

- Kendi haklarını savunamaz hale geldiği ve sair (bunlara yüzlercesini ekleyeceğinizden eminim),

- Mahkemelerde adaletin tecelli etmediği,

- Yargılamaların uzun sürdüğü, bunlardan sadece birkaçı.

Bu yazıyı kaleme almaktaki amacım meslek sorunlarına çözüm bulmak ve buna dair yardımcı olacağına inandığım bir kavramın (Hukukta Uzmanlık) teori ve uygulamasının olgunlaşmasına katkıda bulunmanızdır.

Malum olduğu üzere hukukun bir çok uzmanlık alanı bulunmasına rağmen biz avukatların faaliyet ve uzmanlık alanını belirleyen ve sınırlayan herhangi bir uzmanlık düzenlemesi bulunmamaktadır. Çok sayıda meslektaşımız, Ne iş olsa yaparız..? mantığı  ile meslek hayatına devam etmektedir.

İş hayatında hep denildiği üzere her işi yapan esasında hiçbir iş yapamaz. Çünkü bir kişinin bir birinden farklı uzmanlık gerektiren alanlarda yetişmiş ve uzman olması mümkün değildir. Derya deniz olan Hukuk Biliminin her alanında bilgi sahibi olmak ise biz uygulayıcı hukukçulardan (Avukat, Hakim, Savcı) beklenmektedir. Bu yük çoğumuzu ezmekte uzmanlık gerektiren değişik hukuk alanlarındaki sorunların çözümünü zorlaştırmakta, adaletin geç tecellisine sebep olmakta ve kimi zaman sorunun çözümünde uzman olmayan meslek mensuplarının (Hakim, Savcı, Avukat) bilmeyerek sebep oldukları adaletsizliklere sebep olmaktadır.

Bazı Meslektaşlarımızın kişisel beceri, tercih ve işlerinin yönlendirmesi ile uzmanlık alanlarına yöneldiklerini ve bunların tamamının ekonomik olarak güçlü bir yerde ve nispeten daha saygın bir konumda olduklarını, mesleklerini yaparlarken daha az yorulduklarını ve meslekten bıkkınlıklarının daha az olduğunu görmekteyim.

Bir çok meslekte uzmanlık alanları oluşturulmakta ve uygulanmakta iken Hukukta uzmanlık alanları bulunmamaktadır.

Mesleğe başlayan her Avukat ruhsatı aldığı andan itibaren Ağır Ceza, Ceza, Aile, Ticaret, İcra, Fikri ve Sınai, Gayrimenkul, Kadastro, Deniz Ticareti, Sigorta, İdari yargı, vergi, Sözleşme, İş Hukuku, ihale, Şirket danışmanlığı ve sair avukatı  olmakta ve her alanda bilgi sahibi olması kendisinden beklenmektedir. Aynı şekilde Hakimlerde mesleğe başladıklarında bir bakmışsınız Boşanma, gayrimenkul, icra, Ticaret, İş,  davasına bakıyor, birde bakıyorsunuz ceza hakimi olmuşlar ceza davasına bakıyorlar. Savcılarda aynı şekilde değişik uzmanlıklar gerektirmesine rağmen her türlü soruşturmayı yürütmekteler.

Hiçbir tecrübe ve bilgisinin olmadığı bir konuda dava alan avukat, dava açtığında ve sair işlemleri takip ettiğinde tecrübe ve bilgisizliğinden dolayı adeta memurların, hakimlerin ve savcıların gazabına uğramakta ve buda yetmiyormuş gibi müvekkili ile de bir çok sorun yaşamaktadır. Bu tür sorunları sizlerin tecrübeleriniz ile çoğaltacağına inanıyorum. Aynı şekilde bilgi ve tecrübesi bulunmayan hakim ve savcıların elinde uzayıp giden dava ve soruşturmalar ile bunların sonucunda adalete olan inancı derinden sarsan yargı kararları hepimizin ortak sorunudur.

Adalet sistemindeki sorunların çözümüne dair çalışmalar var fakat yetersiz. Sorunları günlük çözüme kavuşturmaya yarayan her metod günü kurtarmakta soruna köklü ve devamlı çözümler getirmemektedir. Son dönemde kanunlarda yapılan değişikliklere rağmen net çözümlere ulaşılamaması bunun göstergesidir. Kanunları değiştirmek ve modernize etmek gerekir fakat bunlardan önce kanunları uygulayan insanları modernize etmek ve yetiştirmek gerekmektedir.

Adalet sistemindeki  aksaklıkları gidermek için çözüm önerim Hukukta Uzmanlık (siz başka bir isimde verebilirsiniz) sisteminin ivedilikle getirilmesidir.

Hukukta Uzmanlık Kavramının esası: Hukuk Fakültesi mezunlarının da belirlenecek alanlarda uzman olması ve uzmanlık belgesi olmayan Avukatın, Hakimin ve Savcının  uzmanlığı gerektiren işte görev alamamasının kurala bağlanmasına dayanmaktadır.

Hukukta uzmanlığın uygulandığı sistemde, örnek olarak:  İş hukuku alanında Uzmanlık Belgesine sahip avukat iş davasından kaynaklı tazminat davası sonuçlandığında avukatın işi karar ile bitmekte, kararın infazı icra avukatı tarafından gerçekleştirilmektedir. Aile Hukuku alanında uzmanlık belgesine sahip bir avukat taraflar arasındaki boşanma davasına bakabilirken eşler arasındaki ceza davasına bakamayacaktır. Ölümlü ve yaralamalı bir Trafik kazası sonucunda Ölüm ve yaralamadan dolayı açılan ceza davasına ayrı bir avukat, Tazminat davasına ayrı bir avukat, sigorta rücu işlemlerine ayrı bir avukat kararların icrasına ayrı bir avukat   bakacaktır. Aynı şekilde Aile Hukuku alanında uzmanlığa sahip bir hakim Gayrimenkul davasına bakamayacaktır. Ya da Gayrimenkule ilişkin bir davaya bakan hakim, İş davasına ya da Fikri ve sınai haklara ilişkin bir davaya bakamayacaktır.

Şimdiki sistemde hakimlerin adının önüne ne unvan koyarsanız saniyede o konuda uzman olup karar veriyorlar: Bu gün Asliye Ceza Hakimi olan Ali Bey  yarın Sulh Hukuk Hakimi ya da İcra Hakimi Ali Bey olabiliyor. Aynı şekilde Aile mahkemesindeki duruşmadan çıkan Avukat (yani aile hukuku Avukatı) Beş dakika sonra bir üst katta Gayrimenkul avukatı yada ceza Avukatı olabiliyor. Bu mevcut sistem adalet arayanların adalet karşısında eşit şekilde temsil edilmesini de önlemektedir. Konusunda uzman bir hukukçu ile uzman olmayanın temsil kabiliyetinin eşit olduğundan bahsetmek mümkün değildir.

Hukukta uzmanlık ile konusunda uzman hukukçuların elinde davaların çok daha kısa sürede sonuçlandırılacağına da yürekten inanıyorum. Hukukta uzmanlık yalnız avukatlar için değil hakim, savcılar ve danışman hukukçular içinde gereklidir. Meslek hayatımda davayı gören hakimin dava konusu olaya ilişkin hukuki bilgiden yoksun ve tecrübesiz olduğunu bir çok davada gördüm. Bana göre uzayıp giden ve bir türlü karara bağlanamayan davaların en büyük sebebi iş yükü olmayıp, davaların uzman olmayan kişilerin eliyle yürütülüyor olmasıdır.

Ben bir çok müvekkilime uzmanlık alanım dışındaki davaları takip etmem hususunda ısrar ettiklerinde şu örneği veriyorum: “Siz kalp cerrahına beyin ameliyatı olur musunuz? Olmazsınız… Bendenden uzman olmadığım bir alandaki davaya bakmamı istemeyin.” diyorum ve devamında,  “Yarım imam dinden, yarım doktor candan, yarım avukat insanı malından ya da hürriyetinden eder.” Deyip siz bu konuda uzman bir meslektaşımla görüşün diye yönlendirmede bulunuyorum.

Uzmanlığa dair o kadar çok yazacak şey var fakat siz değerli meslektaşlarımın katkılarını umarak şimdilik bunlardan bahsetmiyorum.

Yazıyı okuyan meslektaşlarımın iyi tamam güzelde Hukukta Uzmanlık uygulamasına nasıl geçilecek dediklerini duyar gibiyim. Değerli görüş ve katkılarınızı sunmanız umudu ile nasıl uzmanlığa geçileceğine dair yüzeysel görüşlerim aşağıdaki gibidir.

Baroya kayıtlı avukatların hepsine bir süre tanınarak belirlenecek sürede uzmanlık dallarından birini sınavsız seçmeleri ve bundan sonra yalnız bu uzmanlık alanında faaliyet göstermeleri, Uzmanlık alanını daha sonra değiştirmek isterlerse farklı uzmanlık alanı için sınava girip uzmanlık eğitimini tamamladıktan sonra değiştirmek istediği alanda uzman Avukat olarak faaliyet göstermeleri,

Avukatlık stajının kaldırılması bunun yerine yeni mezunların Hukukta Uzmanlık sınavına tabi tutularak uzmanlık alanında eğitim almaları ve uzmanlık eğitimi sonucunda uzmanlık alanında faaliyet göstermeleri,

Hukukta uzmanlık sınavını kazanamayan avukatlara belirli sayıda yada belirli bir yaşa kadar uzmanlık sınavı hakkı tanınarak bu süreçte uzmanlık alanı dışında tutulabilecek mesela icra hukuku alanında faaliyet gösterebilme hakkı tanınmalı,

Uzmanlık eğitiminin Hukuk Fakülteleri ve Baroların işbirliği ile gerçekleştirilmesi, eğitim için gerekli kaynağın trilyonlarca liranın biriktiği Baro pulundan elde edilen gelirden karşılanması,

Yasa ile uzmanlığın düzenleneceği döneme kadar ve hem de sisteme alt yapı oluşturması amacı ile İstanbul Barosu ve Üniversitelerin işbirliği ile açılacak uzmanlık kursları ile Uzmanlığın yaygınlaştırılması ve bunun basın yolu ile topluma tanıtılması ve uzman avukatların tercih edilir hale gelmesinin sağlanması .

Konuya ilişkin ön tekliflerimdir. Konu Hakkındaki görüşlerinizi   paylaşmanızı ve Hukukta Uzmanlık Kavramını her ortamda tartışmanız ve bu maili diğer meslektaşlarımıza da iletmenizi ümit ederek Hepinize saygı ve selamlarımı sunarım.

Av. Hakan DİNÇ


———————————————–

Not:

kamu hukukçuları mail grubundaki paylaşımı

konunun önemi sebebiyle bizde okurlarımızla paylaşıyoruz