Yazımızda; borçluya, iflastan sonra dahi konkordato yoluyla iflastan kurtulma imkanı tanıyan “iflastan sonra/iflas içi konkordato” hükmünü incelemeye çalışacağız.

İFLASTAN KURTULMAK İFLAS KARARINDAN SONRA DA MÜMKÜN MÜ?

İİK m. 286, f.1; “Borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir.” şeklindedir

İİK m. 286, f.1daki “İflastan kurtulmak” amacı, iflastan sonra da geçerli midir?

Borçlu, teklif ettiği konkordatonun kabul edilmemesi halinde iflas sürecine gireceğini, bu durumda da alacaklıların alacaklarına kavuşma imkanlarının ortadan kalkacağını veya alacaklarına daha az miktarda kavuşacaklarını ileri sürecektir. Borçlu, iflastan kurtulmak amacıyla da kendisine konkordato için süre verilmesini isteyebilecektir.

Bu hükümde iflas dışı konkordato talebi ve sebepleri ele alınmıştır. Metinde açıkça “muhtemel bir iflastan kurtulmak için” denmekle bu hükme dayanarak iflas dışı konkordato talep edilebileceği ifade edilmek istenmektedir.

Peki iflas etmiş bir borçlu da yine iflastan kurtulmak amacıyla konkordato talep edebilir mi?

YAPILDIĞI ZAMANA GÖRE KONKORDATO AYRIMI

Yapıldığı zamana göre, adli (mahkeme içi / resmi) konkordato; “ADİ (İFLAS DIŞI) KONKORDATO” ve “İFLAS İÇİ (İFLASTAN SONRA) KONKORDATO” olarak ikiye ayrılır.

İflası açılmış ve iflas tasfiyesi devam eden bir borçlu iflas sürecinde dahi konkordato talebinde bulunabilecektir.

İİK m. 309 çerçevesinde, iflas edenlerin de bir defaya mahsus olmak üzere konkordato talep etme hakkı vardır.

Yani iflastan sonra da konkordato talep edilebilecek ve şartları oluşmuşsa iflas içi konkordatonun tasdikine karar verilecek ve iflas kaldırılabilecektir. Yani iflas ve iflası açılması kararından sonra da konkordato ile iflastan kurtulma imkanı vardır.

“İflas içi konkordato” olarak da tabir edilen bu kuruma başvuran borçlunun nihai amacı paraya çevirme (satış) işlemlerinin ertelenmesini sağlayarak iflastan kurtulmak ve sonuçta açılan iflasın kapatılmasını sağlamaktır.

İFLASTAN SONRA KONKORDATO

İcra kanunu sistematiğinde iflas dışı konkordatoya dair bir çok hüküm vardır. Lakin iflas içi/iflastan sonra konkordato, tek bir madde ile İİK m. 309’da düzenlenmiştir.

7101 S. Kanun m. 39’la değişik bu düzenlemeye göre, önceki düzenlemeden farklı olarak ve gerektiğinde malvarlığının terki suretiyle konkordatonun iflas hâlinde de uygulanabilmesi amacıyla, alacaklılara da söz konusu talepte bulunma hakkı tanınmaktadır.

İflas içi konkordatoda, İİK’daki adi konkordatoya ait hükümler niteliğine uygun düştüğü ölçüde uygulanacaktır.

Bu düzenlemeye göre; konkordato talebinin alacaklılar tarafından kabul edildiği toplantının yapıldığı tarihten, konkordatonun mahkemece tasdik edildiği tarihe kadar geçen sürede, müflisin mallarının paraya çevrilmesi altı ayı geçmemek üzere duracaktır.

Düzenleme ile iflas tasfiyesi sırasında, konkordatonun sadece bir kez istenebilmesi düzenlenerek iflas tasfiyesinin sürekli olarak geciktirilerek sekteye uğratılmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır.

İflastan sonra konkordatoda türünde, konkordato komiserin görevlerini iflas idaresi yürütmektedir.

“İflâstan sonra konkordato”yu düzenleyen İİK m. 309 hükmü;

İflasına hükmedilmiş olan bir borçlu konkordato talep ederse veya bu borçlunun alacaklılarından biri konkordato işlemlerinin başlatılmasını isterse, iflas idaresi, görüşüyle beraber ikinci alacaklılar toplanmasında veya daha sonra müzakere edilmek üzere alacaklılara bu talebi bildirir.

302 ila 307 nci maddeler ile 308/a ila 308/g maddeleri burada da uygulanır. Komisere ait görevler iflas idaresi tarafından yapılır.

Konkordato talebinin alacaklılar tarafından kabul edildiği toplantının yapıldığı tarihten, konkordatonun mahkemece tasdik edildiği tarihe kadar geçen sürede müflisin mallarının paraya çevrilmesi durur. Bu süre altı ayı geçemez.

Konkordato hakkında verilen karar iflas idaresine bildirilir.

Konkordatonun tasdiki kararının kesinleşmesi üzerine iflas idaresi iflasa hükmeden mahkemeden iflasın kaldırılmasını ister.

İflastan sonra konkordato iflas tasfiyesi içinde ancak bir defa istenebilir.” şeklindedir.

7101 s. Kanunla değişik İİK 309. maddenin gerekçesinde; Madde 37:

Maddeyle, iflastan sonra konkordatoya ilişkin düzenleme yapılmaktadır. Maddenin ilk fıkrasında, mevcut düzenlemeden farklı olarak ve gerektiğinde malvarlığının terki suretiyle konkordatonun iflas hâlinde de uygulanabilmesi amacıyla alacaklılara da söz konusu talepte bulunma hakkı tanınmaktadır.

İkinci fıkra hükmü, iflas içi konkordatoda da uygulama alanı bulacak adi konkordatoya ait hükümleri, ilgili düzenlemelere göndermede bulunmak suretiyle tasrih etmektedir.

Üçüncü fıkra hükmüyle alacaklılarca kabul edilmiş konkordatonun halen devam etmekte olan iflas tasfiyesine olan etkisi düzenlenmektedir. Bir yandan uygulamada karşılaşılan ve özellikle iflas tasfiyesini akamete uğratmak için yapılan iflas içi konkordato tekliflerinin önüne geçilmek istenirken, öte yandan alacaklılarca da kabul edilmiş ve iflas tasfiyesinden ayrılan konkordato projesinin hayata geçirilebilmesi için uygun ortamın sağlanmasına çalışılmaktadır. Kabul edilmiş projeye rağmen iflasın tasfiyesinin devam edecek olması, pek çok kez projenin işletilememesi sonucunu doğurur. Bu kapsamda malların paraya çevrilmesinin durması, alacaklılarca projenin kabulünden başlamak üzere mahkemenin tasdik kararına kadar ve her hâlde altı ayla sınırlı olarak kabul edilmektedir. Yine aynı amaç altında, iflas tasfiyesi sırasında konkordatonun sadece bir kez istenebilmesi düzenlenerek iflas tasfiyesinin sürekli olarak geciktirilerek sekteye uğratılmasının önüne geçilmesi hedeflenmektedir.” denilmektedir.

İFLAS HALİNDE, İFLAS İÇİ KONKORDATO HANGİ AŞAMAYA KADAR TALEP EDİLEBİLİR?

İflas kararıyla birlikte, iflasın açılmasına karar verilir ve durum iflas dairesine bildirilir. İflas dairesi, iflas masası oluşturur, alacaklılar toplanmaları, kayıt kabul süreçleri sonrasında malvarlığının satışı suretiyle paraya çevrilmesi ve alacaklılara ödenmesi ile süreç devam eder.

Peki iflas içi konkordato talebi iflas tasfiyesinin hangi aşamasına kadar talep edilebilecektir?

İflas içi konkordato talebi iflas masası malvarlığının paraya çevrilmesi aşamasına kadar istenebilir. Malların satışı gerçekleşmiş ve paraya çevirme işlemi yapılmışsa artık iflas içi konkordato talebinde bulunulamayacaktır.

İFLAS İÇİ KONKORDATODA, TASDİK SÜRECİNDE HANGİ İŞLEMLER ETKİLENMEKTEDİR?

İflas içi konkordato’da ticaret mahkemesinin süre vermesi halinde; bu aşamada yapılan (iflas içi) konkordato talebinin, sadece iflas tasfiyesindeki paraya çevirme (satış) işleminin konkordatonun tasdiki hakkındaki kabul veya ret kararına kadar durmasından başka iflas tasfiyesi işlemlerine başkaca etkisi yoktur.

Konkordato talep edildiğinde;  ikinci alacaklılar toplanmasında alacaklılar tarafından konkordatonun kabul edildiği toplantının yapıldığı tarihten, konkordatonun mahkemece tasdik edildiği tarihe kadar geçen sürede müflisin mallarının paraya çevrilmesi durur.

Ancak, paraya çevirme işlemleri en çok altı ay durdurulabilecektir.

İFLAS İÇİ KONKORDATODA GEÇİCİ MÜHLET VE KESİN MÜHLET SÜRELERİ YOKTUR

İflas içi konkordatoda, iflas dışı konkordatodaki gibi geçici ve kesin konkordato mühletleri yoktur.

Zira, iflasın açılması ile zaten müflis malvarlığındaki tasarruf yetkisini kaybetmekte olup; müflisin malvarlığının yönetimi, iflas idaresi veya iflas dairesi tarafından yapılmaktadır. İflasın açılması ile, müflis aleyhine icra takibi başlatılamayacağı gibi, mevcut takipler de iflasın kesinleşmesiyle birlikte düşecektir.

Bu durumda, konkordato mühletinin borçluya sağladığı hukuki koruma avantajları, iflasın açılmasıyla birlikte zaten kendiliğinden oluşmuş durumdadır.

İFLAS İÇİ KONKORDATODA KONKORDATO KOMİSERİ ATANMAZ

İflastan sonra konkordato talep edilmişse, mahkeme konkordato için komiser atamaz. Zira; komisere ait vazifeler iflas idaresi veya iflas dairesi tarafından yapılır.

İFLAS İÇİ KONKORDATODA ALACAKLILAR KURULU OLUŞTURULMASINA GEREK YOKTUR

İflas içi konkordatoda, mahkeme alacaklılar kurulu da atamamaktadır. Zira bu aşamada talep edilen bir konkordatoda iflastaki alacaklılar toplanması, alacaklılar kurulunun yerine geçeceği için yeniden alacaklılar kurulu teşekkülüne gerek yoktur.

İFLASTAN SONRA KONKORDATO BİR KEZ İSTENEBİLİR

İİK m. 309 f. 6 ile, daha önce düzenlenmemiş olan iflas tasfiyesi sırasında konkordatonun ancak bir defaya mahsus olarak istenebileceği hükmü getirilmiştir.

İflas içi konkordatonun ancak bir kez istenebilmesiyle; iflas tasfiyesinin sürekli olarak geciktirilerek sekteye uğratılmasının önüne geçilmek istenmiştir.

İFLASTAN SONRA İSTENEN KONKORDATONUN TASDİKİ ŞARTLARI NELERDİR?

İflas içi konkordato talep edilmesi halinde, (İİK m.309 f. 2, m.297, m.298) konkordatonun tasdiki için gerekli olan koşullar iflas dışı konkordatodaki gibidir. Bu halde istenen konkordatonun tasdiki için İİK’da öngörülen tüm şartların gerçekleşmiş olması gerekmektedir.

İFLAS İÇİ KONKORDATONUN KABULÜ VE TASDİK KARARININ KESİNLEŞMESİ  İLE İFLAS KALDIRILIR VE MÜFLİS SIFATI KALKAR

Ticaret Mahkemesi, İflas içi konkordato talebi hakkında verilen kabul veya ret kararını iflas idaresine bildirir.

Mahkemenin talebi reddederek konkordatoyu tasdik etmemesi halinde; paraya çevirmenin durmasına ilişkin verilen karar kendiliğinden yürürlükten kalkacak ve iflas idaresi veya iflas dairesi iflasın tasfiyesi işlemlerine devam edecektir.

İflas içi konkordato talebinin kabulü ve konkordatonun mahkeme tarafından tasdiki halinde ise; hemen iflasın kaldırılmasına karar verilmeyecek, konkordatonun tasdiki kararının kesinleşmesi üzerine iflas idaresinin talebi üzerine, iflasa karar veren mahkemece iflasın kaldırılmasına karar verilecektir.

Konkordato projesi, iflasa karar veren ticaret mahkemesinin (kesinleşen konkordatonun tasdiki kararı uyarınca) iflası kaldırma kararından sonra ancak uygulamaya girebilecektir.

Bu aşamaya gelindiğinde artık müflis hiç iflas etmemiş gibi olacak ve müflis sıfatı da kaldırılacaktır. (Tunç Yücel, Öztek – Konkordato Şerhi, 1. Bası, Ankara, Eylül 2018, Adalet Yayınevi, syf. 520)

İFLASTAN SONRA (İFLAS İÇİ) KONKORDATO TALEBİ HALİNDE İLERİ SÜRÜLEBİLECEK GEREKÇELER

İflasına hükmedilmiş ve iflas tasfiyesi devam eden bir borçlu kendisi hakkında konkordato talep edebileceği gibi, borçlunun alacaklarından biri de konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilmektedir. Peki talepte bulunanlar hangi gerekçeleri ileri sürecektir?

Borçlunun iflas içi konkordato talep etmesinin gerekçesi ne olacaktır?:

Mallarının satışının iflas yolu ile tasfiye süreciyle satılarak paraya çevrilmesi halinde alacaklıların alacaklarına daha az kavuşacağı, hatta bazı alacakların alacağına hiç kavuşamayacağı, malların konkordato projesindeki usulde satılması halinde borçların daha büyük oranda ödeneceği ve alacaklıların da daha büyük oranda alacaklarına kavuşacakları gerekçesi ileri sürülecektir.

Alacaklılar da İİK m. 309 hükmü uyarınca  İİK m. 285, m. 286 vs hükümler çerçevesinde ve yukarıdaki gerekçeleri kullanarak müflis borçlu hakkında iflas içi konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir.

Hem müflis borçlunun hem alacaklısının müracaat edebileceği bu yolla müflis borçluya iflastan son kurtuluş hakkı verilmektedir. 

Bu yolla; malların iflas tasfiyesiyle paraya çevrilmesinin Ticaret Mahkemesinin iflas içi konkordato talebi hakkında karar verene kadar 6 ayı geçmemek üzere durdurulması ve iflas içi konkordatonun tasdikine karar verilirse iflasın kaldırılması sağlanabilmektedir.

İflas içi konkordato talebinde  borçlunun öne sürdüğü gerekçelere uygulamadan örnek verirsek;

Teklif edilen konkordatonun iflastan sonra konkordato olduğu öncelikle belirtilir.

Alacaklılık iddia edenlerin bir an önce alacaklarını alma imkanlarının önünü açmak ve haklarına kavuşmak gayesi ile teklifinin kabul edilmesi, bu kanuni sulh imkanının hem kendisini ve hem alacaklı olduklarını iddia eden alacaklıları himaye etmekte olacağını, ekonomik krizler nedeniyle fazlasıyla etkilendiğini, borçlarını ödeyemez duruma düştüğünü, bu durumdan kurtulamayarak bütün mallarının elinden alındığını, alacaklı veya kendi müracaatı üzerine iflasına karar verildiğini, bu süre içinde alacaklıların veya İflas İdaresinin açtığı davaların yıllarca sürdüğü/süreceği,  iflas tasfiye işlemlerinin bir türlü neticelenmediği, İflas sonrası çeşitli hukuki ihtilaflar ve davalar yüzünden tasfiyenin neticelenmeden uzayıp gittiği, taşınmazlarının iflasın tasfiyesi amacıyla mevcut halleri ile satışa çıkarıldığında müşteri bulunmasının zor olacağını, hem alacaklıların alacağını tam olarak tahsil etmelerini sağlamak, hem de kendisinin batmasının önüne geçilip ve piyasaya yeniden borçsuz atılması için konkordato talebi ihtiyacı olduğunun zaruri ve açık olduğu, aktiflerinin satış kabiliyetinin olmadığını, bu halin iyileştirilmesinin müflisin konkordato teklifinin kabul edilip iflasın kaldırılmasına bağlı olduğu, eğer konkordato kabul edilmez, İflas kalkmazsa her şeyin harap haliyle kalacağı, tasfiye satış ve tahsil kabiliyetinin uzun süre alacağı ve bu durumun da alacaklılar aleyhine olacağı, masaya yazılan alacak toplamının, taşınmazların değerleriyle borçları kat be kat karşılayabileceği, asıl alacakların tamamının veya büyük kısmının ödeneceği, konkordatonun kabul edilip, iflasın kalktığı tarihten belirtilen süre sonra ilk taksit, takip eden belirtilen sürelerdeki taksitlerle de  borcun tamamının ödenmiş olacağını, ana alacağın ödeyeceği teklif edilmişse bu teklifi yapmasının ve  hiç tenzilat istememesinin iyi niyetinin eseri olduğunu, ana parayı ödeme gayretini gösterdikten sonra faiz ödemesi imkanının kalmayacağının açık olduğu buna rağmen alacakları düşünerek ana borcun üzerine faiz adı altında belirtilen yüzdeyi koyarak ana parayla beraber toplayıp ödemek istendiği, İflas içi konkordato teklifi  kabul edildiği takdirde, güvenli ve rahat çalışma imkanının doğacağını ve taahhütleri yerine getirileceğini, iflasa karar verilme ve iflas tasfiyesi sürecindeki uzun yıllar boyunca  çoğu harap olmuş mallarını onarmak, imarlarını düzeltmek ve temizlemek için paraya çevirmek için süreye ihtiyaç olduğunu, iyi bir programlama ile bütün borçların ödeneceği gibi kamu alacakları ve imtiyazlı alacaklar için teminat göstermekle bütün alacakların garanti altına alınacağı, ayrıca İflas içi konkordatonun tüm diğer şartlarının da hakkında gerçekleşmiş bulunduğunu gerekçesinde göstererek  konkordato taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava edilmektedir.

Bu talep karşısında İflas İdaresinin raporunda ileri süreceği gerekçelere örnek verirsek;

Borçlu tarafından iflas idaresine bildirilerek teklif edilen İflas içi konkordatosu sonrası, bu talep olağanüstü alacaklılar toplantısında müzakere yapılıp, müflisin teklifinin alacaklılar tarafından kabul edildiğini, borçlunun mal varlığının çeşitli pürüzler yüzünden ve müflisin serbestçe tasarruf etme imkanları olmamasından doğan güçlükler yüzünden zamana ihtiyaç duyulan durumlarda borçlunun teklif ettiği konkordato hakkını tanımakta isabet ve zorunluluk olduğunun müzakere edilip ve sonuçta kabul edilmiş olmakla bu gibi durumlarda borçluya aktifini paraya çevirerek borçlarını ödeyebilmesi için gerekli olan kısa da olsa bir sürenin verilmesinin uygun olacağı, tatbikatta uzun ödeme süresini içeren faizsiz ödeme teklifleri karşısında müflisin alacaklılarının menfaatine olan teklifini dürüstlük ve doğruluk ilkesine uygun gördüklerini, müflisin İflas içi konkordato teklifinin ve alacaklıların kabul kararının incelenerek tasdik edilmesi kanaatini beslediklerini belirterek İflas idaresi rapor ve görüşünü Ticaret Mahkemesine sunar.

Ticaret Mahkemesi hem borçlunun gerekçelerini, hem iflas idaresinin raporunu, hem alacaklılar toplanmasında alınan kararlardaki gerekçeleri nazara alarak öncelikle, müflisin mallarının paraya çevrilmesi işlemlerinin 6 ayı geçmemek üzere tasdik hakkında arar verene kadar durdurulmasına karar verir.

İflas içi konkordato talebinde ileri sürülecek gerekçenin sadece borçlu tarafından ileri sürülmesi yeterli değildir. Bu gerekçeleri alacaklıların da kabul etmesi ve konkordatonun tasdikine karar vermeleri gerekmektedir. Bunun akabinde de iflas idaresi de görüşünü mahkemeye bildirir.

Mahkeme belirttiğimiz tüm tarafların görüş ve gerekçelerini yeterli görürse; iflas içi konkordatonun tasdikine karar verir.

Tasdik kararına karşı İstinaf ve sonrasında temyiz kanun yolları açıktır.  Karar kesinleştikten sonra iflas idaresi, iflasa hükmeden mahkemeden iflasın kaldırılmasını ister. (İİK m. 309, f. 5)

KONKORDATO TALEP EDEN BORÇLUNUN İFLASINA KARAR VERİLİRSE; BORÇLU, İFLAS TASFİYESİ SIRASINDA YENİDEN İİK 309 UYARINCA İFLAS İÇİ KONKORDATO TALEP EDEBİLİR Mİ?

İflas dışı konkordato talebi halinde konkordato tasdik edilmezse, talebin reddi ile borçlunun iflasına karar verilmektedir. Peki iflas tasfiyesi devam ederken, daha önce konkordato talebi reddedilmiş ve bu sebeple iflasına karar verilmiş borçlu yeniden iflas içi konkordato yoluna gidebilecek midir?

İİK sistematiği istenebileceği zamana göre konkordatoyu, iflas dışı ve iflas içi konkordato olarak ayırmaktadır. Her iki konkordato hükümlerinde de sorumuzun aksini söyleyen bir hüküm yoktur. Bize göre; iflas kararından önce konkordato talep etmiş borçlu veya alacaklıları, iflastan sonra da bir defaya mahsus olmak üzere konkordato talep edebilmelidir.

İFLASTAN SONRA (İFLAS İÇİ) KONKORDATO TALEBİ, KONUSUNA GÖRE HANGİ KONKORDATO KAPSAMINDA DEĞERLENDİRLECEKTİR?

İflas içi konkordatoda;  Malların satışının iflas yolu ile tasfiye süreciyle satılarak paraya çevrilmesi halinde alacaklıların alacaklarına daha az kavuşacağı, hatta bazı alacakların alacağına hiç kavuşamayacağı, malların konkordato projesindeki usulde satılması halinde borçların daha büyük oranda ödeneceği ve alacaklıların da daha büyük oranda alacaklarına kavuşacakları gerekçesi ileri sürülecektir.

İflastan sonra bir konkordato talep edilmiş olduğu için burada esasen borca batık borçluların başvurabileceği “tenzilat konkordatosu” kurumu uygulanacaktır. Ancak iflas halinin yani borca batıklık halinin borç ödemeden aciz halini de kapsaması sebebiyle, iflas içi konkordato başvurusu hem “tenzilat konkordatosu” hem de “vade konkordatosu” yani “karma konkordato” kapsamında değerlendirilmelidir.

Yıllar süren iflas süreci sonrasında malvarlığındaki değer artışları vs sebebiyle malvarlığının satışı halinde borçların tamamını ödeyebileceğinin ortaya çıkması halinde ise talebin “vade konkordatosu” kapsamında değerlendirilmesi gerekir kanaatindeyiz.

Yani bu durumda, karma konkordato uyarınca, alacaklılarca müflis borçluya hem vade verilmesi hem de tenzilat yapılması suretiyle borçların ödenmesine son bir imkan tanınmış olacaktır.

.

Yararlanılan Kaynaklar:

- Tunç Yücel, Öztek – Konkordato Şerhi, 1. Bası, Ankara, Eylül 2018, Adalet Yayınevi

- Muşul T., İflas ve Konkordato Hukuku – Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırma, 1. Bası, Ankara, Ekim 2018, Adalet Yayınevi

- 7101 s. “İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”  madde gerekçeleri

- İstanbul 1.,2.,3. Asliye Ticaret Mahkemesi kararları

- İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi E: 2018/595, K: 2018/671 sayılı kararı