Son dönemlerde ülkenin bir çok kanayan yarası varken herşeyi rejim değişikliğine bağlamak ve yapılan rejim tartışmalarını anlamak mümkün değil.
Hem parlamenter rejim hem de başkanlık rejimi Anayasa Hukuku açısından demokratik rejimlerdir.
Bu nedenle ülkemizin problemi rejim ile alakalı olmayıp, hukuk ve demokrasi kültürü ile alakalıdır.
Rejim değişikliği ; keyfi uygulamaları ortadan kaldırmayacak, kuralları uygulanabilir kılmayacak, mahkeme kararlarınının yok sayılmasını engellemeyecek, azınlıklıkların hakkını teminat altına almayacak, hakimleri bağımsız tarafsız hale getirmeyecek, liyakat sistemine uygulanmasını sağlamayacak...
Bir çok kamu kurum ve kuruluşunun yeniden yapılandırıldığı bu dönemde, kendine münhasır bir siyasi rejime geçiş ülkemiz açısından telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir. Mevcut rejimin yüz yıla yakın kurumsal bir hafızası var. Bu rejimin geliştirilmesi gerekirken bilinmeyen bir yola girilmesi endişe vericidir.
Kanaatimce ülkemizin sorunu siyasi rejimin aktörleri ile ilgili olup, bu aktörlerin demokrasi ve hukuk anlayışı değişmediği sürece ya da bu aktörler değişmediği sürece hangi rejimi getirirseniz getirin sonuç değişmeyecektir.
Trend Haberler
9. YARGI PAKETİ İÇİN ÖNERİLER
TAHLİYE TAAHHÜTNAMESİNE DAYALI OLARAK KİRACININ TAŞINMAZDAN TAHLİYESİ
CMK beraat vekalet ücretlerini tahsil edemeyen avukatlar 'içtihat birliği' istedi
EVLENMEDEN ÖNCE DAVALI KADIN ADINA SATIN ALINAN TAŞINMAZIN EDİNİLMESİ İÇİN KULLANILAN KREDİNİN BİR KISMININ EVLİLİK BİRLİĞİ İÇİNDE ÖDENMESİ - SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME
KİRACININ KİRALANANI OLAĞAN KULLANIMINA İLİŞKİN SORUMLULUĞU
AİHM, bylock kullandığı için mahkum olan BM yargıcı Akay’ı haklı buldu