Önemsizmiş gibi görünürler ama mahkemelerin en vazgeçilmez, görevlerini en intizamlı ve aksamadan yapan, duruşma sıra listelerindeki (B) işaretlerini anlamlandırarak yöneten, birazcık bekletip öne alarak avukatlığı çekilir kılan; dosyaları bir odadan bir diğeri taşıyıp, çay kahve servisiyle yargıda işlerin yürümesini kolaylaştıran yargı elemanları mübaşirler ve odacılardır.

En yenilikçi olanları ise Yargıtay’da görevli olanlardır.

İçlerinden bir kağıt bile kaybolmadan, her sene on binlerce davanın yüzbinlere varan dosya ve klasörlerini postadan teslim alıp kalemlere taşıyan, sırası gelinceye kadar sıraya koyup dolaplarda saklayan, dolapların almadığını koridor boşluklarına üst üste yığarak saklayan, günü ve sırası geldiğinde hakimin odasına, işi bittiğinde kaleme, kaydı kapandığında postaneye götüren, her dosyanın içindeki yaşam hikayesinde ne olup bittiğini kapağına bakarak anlayabilen, hakkında verilecek kararı hakiminin kim olduğuna göre tahmin edebilen bu isimsiz görevliler işlerinde o kadar iyidirler ki, daha iyi yapabilmek için yenilik ve buluşlar bile yaparlar.

Geliştirdikleri teknoloji de kusursuzdur. Bellerini zorlamamak için itilebilen tekerlekli, sağ ve sol yanları korunaklı, yığınların öne kaymaması için usta bir açıyla arkaya doğru eğimli, bir seferde en çok dosya taşınabilmesi için çalışanların boylarına ve kol seviyelerine uyarlı yükseklikte DNA - Dosya Nakil Araçları teknolojisi, işte bu isimsiz çalışanların, patentlenesi yenilik ve buluşlarıdır.

Hassasiyetlerinin diğer hukukçulara örnek olması dileğiyle…




"Yazarın özel izni ile Facebook/Mehmet Gün sayfasından aynen alınmıştır."