Diyarbakır'da 19 Şubat'ta Emniyet Müdürlüğü'ne başvuran anne C.A., 10 yaşındaki oğlu H.A. ile 8 yaşındaki kızı S.A.'yı ödünç çay şekeri almaları için komşusuna gönderdiğini, bir süre sonra oğlunun eve yalnız döndüğünü ve bir adamın kardeşini kaçırdığını söylediğini anlattı. Harekete geçen polis, küçük kızı sokakta bir kişi ile yürürken buldu. Kızın yanındaki 25 yaşındaki İ.G.'yi gözaltına alan polis, yaptığı aramada üzerinde bir bıçak buldu. Polis merkezine götürülen şüphelinin, bazı fotoğrafları silmeye çalıştığı fark edilince cep telefonuna el konuldu. <br> <div><strong>Kulübede porno izletip istismarda bulunmuş</strong></div> <br> <div>Çocuk İzlem Merkezi'nde psikolog eşliğinde ifadesi alınan kız çocuğu S.A., eve dönerken yanlarına gelen İ.G.'nin 'Gel sana para vereyim' diyerek kendisini uzakta bir kulübeye götürdüğünü söyledi. Şüphelinin burada telefonundan kendisine 'çıplak kadın ve adamın doktorculuk oynadığı ve birbirlerine dokunduğu' film izlettiğini anlatan küçük kız, daha sonra da kendisine aynı şeyleri yaptığını anlattı.</div> <br> <div>Şüpheli İ.Ş. ise olay günü arkadaşları ile birlikte alkol aldığını belirterek ,"Eve doğru yürürken sokakta iki küçük çocuk gördüm. Ağlayan kıza küpelerinin ne kadar güzel olduğunu söyleyip sevmek amaçlı yanağına dokundum. Amacım cinsel istismar değildi. Sadece yanağına dokunarak kızı sevdim. Öpmedim ve yanağı dışında dokunmadım. Oradan ayrılınca polis beni yakaladı. Çocuğu bir yere götürmedim. Cinsel istismarda bulunmadım" dedi.</div> <br> <div><strong>Savcı 46 yıl istedi</strong></div> <br> <div>Şüpheli İ.Ş. işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, savcılık olayla ilgili soruşturma başlattı. Hazırlanan iddianamede, şüpheli İ.Ş.'nin 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs', 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' ve 'Çocuklara müstehcen yayınları izletme' suçlarından 46 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. </div> <div>İddianamenin kabulünün ardından İ.Ş.'nin tutuklu yargılaması Diyarbakır 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Davanın ilk celsesinde ifadesi alınan İ.Ş. iddiaları reddederken, mağdurun psikolog eşliğinde alınan ifadesi de tutanak altına alınarak dava dosyasına konuldu. Davanın ikinci celsesinde esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı'ndan gönderilen rapora göre mağdura ait iç çamaşırı üzerinde bulunan vücut sıvısının sanığa ait meni örneği olduğunun tespit edildiğini belirtti.</div> <br> <div><strong>İndirimsiz ceza</strong></div> <br> <div>Davayı karara bağlayan mahkeme sanık İ.Ş.'yi önce 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan 9 yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme sanık İ.Ş.'ye 'Hürriyetten yoksun kılma' suçundan da 2 kez artırım uygulayarak 6 yıl hapis cezası verdi. İ.Ş.'ye toplam 15 yıl hapis cezası veren mahkeme sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, yargılama sürecindeki davranışları ve pişmanlık göstermemesi nedeniyle ceza oranında herhangi bir indirim uygulanmadığını açıkladı.</div> <br> <div><strong>Mağdur avukatı cezayı az buldu, temyiz etti</strong></div> <br> <div>Kararın açıklanmasının ardından mağdur S.A.'nın avukatı Mahsuni Karaman Yargıtay'a temyiz başvurusu yaptı. Dilekçesinde eksik ceza tayin edildiğini savunan Avukat Karaman şöyle dedi:</div> <div>"Suç tarihinde 8 yaşında olan mağduru zorla alıkoyarak suçu işlediği sabit olan sanık ile ilgili 9 yıllık temel cezanın artırılması gerekmektedir. Mağdurun mahkeme huzurunda verdiği ifadesinde, sanığın dilini ağzına soktuğu yönünde beyanda bulunduğu sabittir. Bu haliyle sanığın 'vücuda organ veya sair cisim sokmayı' düzenleyen maddeden cezalandırılması gerekir."</div> <br>