KARARLAR

Ankara BAM 23. Hukuk Dairesi'nin 2024/503 E., 2024/495 K. sayılı kararı

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi'nin 20.03.2024 tarihli, 2024/503 E., 2024/495 K. sayılı kararı

Abone Ol

T.C.

A N K A R A

B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ

23. H U K U K D A İ R E S İ

(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N

E S A S T A N R E D D İ)

(İ S T İ N A F D İ L E K Ç E S İ N İ N

R E D D İ)

ESAS NO : 2024/503

KARAR NO : 2024/495

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : ... ...

ÜYE : ... ...

ÜYE : ... ...

KATİP : ... ...

İNCELENEN KARARIN:

MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ARA KARARTARİHİ : 09/01/2024

ESAS NUMARASI : 2023/467 E.

DAVACILAR :

VEKİLLERİ :

DAVALILAR :

Davalı ...Sahil Arsa ve Yapı Kooperatifi vekili ile Davalı ... Konut Yapı Kooperatifi vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :

İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :

Davacılar vekili; müvekkillerinin davalı ... Arsa ve Yapı Kooperatifinin ortakları olduklarını, kooperatife ait ... Parselde bulunan ve zeytinli tarla vasıflı taşınmazın 23.11.2022 tarihinde diğer davalı ... Konut Yapı Kooperatifine satıldığını, satışa dayanak gösterilen genel kurulda toplantı yeter sayısı sağlanmadığından alınan kararların yok hükmünde olduğunu, aksinin kabulü halinde satış fiyatının belirtilmediğini, taşınmazın gerçek değerinin çok altında bir bedelle satıldığını ileri sürerek, öncelikle taşınmazın üçüncü kişilere satılmasının önlenmesi amacıyla taşınmaz kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, taşınmazın satış işleminin iptali ile müvekkillerinin üyesi olduğu ... Arsa ve Yapı Kooperatifi adına tapuda tesciline

karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı ...Sahil Arsa Yapı Kooperatifi vekili; bir kısım davacılar müvekkili kooperatifin ortaklarından olmadığından dava açmakta hukuki yararlarının bulunmadığını, 2012 yılından bu yana yapılan tüm genel kurullarda satış yetkisinin kabul edildiğini, kooperatife ait 19 hektarlık zeytinlik arsanın doğal SİT alanı içerisinde kaldığını, itirazlarının sonuçsuz kaldığını, 1978 yılında kurulan kooperatifin 11 yıl boyunca konut yapımı için uğraştığını, bu amacın gerçekleşmeyeceğini anlayınca 1989 yılında satışın genel kurulda kabul edildiğini, taşınmaz konut için imara açık olmadığından satış bedeli olan 40.000.000,00

TL'nin rayicin üzerinde olduğunu, tarlayı satın alan diğer davalı kooperatifle müvekkili

kooperatif arasında hiçbir organik vb bağlantı olmadığını savunarak, kooperatife ortak olmayan davacıların davasının usulden, diğer davacılar davasının esastan reddine karar verilmesini istemiştir.

Davalı ... Konut Yapı Kooperatifi cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :

İlk derece Mahkemesinin 04.01.2023 tarihli ara kararıyla; "Dava dilekçesi içeriği ve eki belgeler incelendiğinde, yukarıda açıklanan dava neticesinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada tamamen imkansız hale geleceği nazara alınarak" gerekçesiyle, davacıların tedbir talebinin kabulüyle; ... Parselde bulunan ve zeytinli tarla vasıflı taşınmazın münhasıran davalı ... Konut Yapı Kooperatifi adına kayıtlı olması halinde üçüncü kişilere devrinin engellenmesi için tapu kaydına dava neticesinde verilen kararın kesinleşmesine kadar ihtiyati tedbir konulmasına, takdiren teminat alınmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

İhtiyati tedbir kararı tapu kaydına 06.01.2023 tarihinde işlenmiş, ara kararı davalı ...Sahil ve Arsa Konut Yapı Kooperatifine 10.01.2023 tarihinde tebliğ edilmiş, İlk derece Mahkemesinin Dairemizce kaldırılan önceki kararına karşı sunduğu 23.03.2023 tarihli istinaf dilekçesinde, ihtiyati tedbire teminat yönünden itiraz etmiştir.

Diğer davalı ... Konut Yapı Kooperatifine ihtiyati tedbire ilişkin ara kararı ve dava dilekçesi tebliğ edilmemiş, İlk derece Mahkemesinin Dairemizce kaldırılan önceki kararına karşı sunduğu 28.03.2023 tarihli istinaf dilekçesinde, ihtiyati tedbire teminat yönünden itiraz etmiştir.

İlk derece Mahkemesinin yetkisizliğine dair önceki kararının davalılar tarafından hem esas yönünden, hem de ihtiyati tedbir kararı yönünden istinafı üzerine Dairemizin 07.06.2023 tarih ve 2023/1003 E., 2023/1053 K. sayılı kararı ile; İlk derece Mahkemesinin yetkili olduğu belirtilerek HMK'nın 353/(1)-a.3. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiş, ihtiyati tedbir kararına yönelik istinaf itirazları ile ilgili olarak da, "Dosya kapsamından; davacılar vekilinin talebi üzerine İlk derece Mahkemesince 04.01.2023 tarihli ara kararıyla, dava konusu taşınmazın üçüncü kişilere devrinin engellenmesi için tapu kaydına ihtiyati tedbir konulduğu, ara kararın davalı ... Arsa ve Yapı Kooperatifi vekiline 10.01.2023 tarihinde tebliğ edildiği, anılan davalı vekilince HMK'nın 394/(2). maddedeki sürede ihtiyati tedbire itiraz edilmediği, ihtiyati tedbir kararının davalı ... Konut Yapı Kooperatifine ise tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.

Davalılar vekillerince ihtiyati tedbir kararının istinaf incelemesi ile kaldırılması talep edilmiştir.

Davalı ... Arsa ve Yapı Kooperatifinin ancak HMK'nın 396. maddesi uyarınca durum ve koşulların değiştiği iddiasıyla ihtiyati tedbirin değiştirilmesini veya kaldırılmasını isteyebileceği anlaşılmış, anılan davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf dilekçesinin bu doğrultuda bir talep olduğu ve davanın derdest olduğu değerlendirilerek, İlk derece Mahkemesince HMK'nın 396/(1). maddesi uyarınca bir karar verilebileceği, itiraz üzerine de aynı maddenin 2. fıkrası yollamasıyla 394. maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarının uygulanacağı kabul edilmiştir.

Davalı ... Konut Yapı Kooperatifine ise ihtiyati tedbir kararının tebliğ edilmemiş olduğu anlaşıldığından bu yöne ilişkin istinaf dilekçesinin HMK'nın 394/(1). maddesi kapsamında ihtiyati tedbire itiraz dilekçesi olduğu ve davanın derdest olduğu değerlendirilerek İlk derece Mahkemesince HMK'nın 395. maddesi uyarınca işlem yapabileceği kabul edilmiştir.

Her iki davalı yönünden de derdest davada İlk derece Mahkemesince başvurulabilecek hukuki yollar bulunduğundan, Dairemizce ihtiyati tedbir konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir." denilmiştir.

İlk derece Mahkemesince istinafa konu Ara Kararıyla: "6100 sayılı Kanunun 392. Maddesinde; " (1) İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir. Adli yardımdan yararlanan kimsenin teminat göstermesi gerekmez."

Dava dilekçesi içeriği ve eki belgeler incelendiğinde, yukarıda açıklanan dava neticesinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada tamamen imkansız hale geleceği nazara alınarak tedbir talebinin takdiren teminatsız olarak kabulüne karar verilmiştir.

Davalılar vekillerinin teminat alınmamasına itiraz dilekçeleri ve beyanları ile dosya kapsamı nazara alındığında, dava konusu taşınmazın değeri ile tapu kaydı üzerine taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünde tedbir konulduğu, itiraz eden vekilinin bu taşınmazı üyelerine konut yapmak için aldıkları ve yeniden satış vs durumunun bulunmadığı beyanı da gözetilerek, tedbirin içeriği ile taşınmaz değeri üzerinde alınacak teminatı miktarı gözetilerek, adil yargılama hakkını ve hak arama imkanını etkileyecek olması durumu birlikte değerlendirildiğinde; tedbirin teminatsız devamı gerektiği" belirtilerek, davalılar vekillerinin tedbirin teminatsız uygulanmasına yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :

Davalı ...Sahil Arsa ve Yapı Kooperatifi vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece 05.01.2023 tarihli ara kararı ile teminatsız olarak arsa üzerine ihtiyati tedbir konulduğunu, dosyanın istinaftan dönüşü üzerine alınan bilirkişi raporunda tarlanın satış değerinin rayiç değerinin üstünde olduğunun tespit edildiğini, müvekkilince bu yeni oluşan duruma binaen ihtiyati tedbir için teminata hükmedilmesi gerektiğinden itiraz edildiğini,

HMK'nın 390. maddesi gereği ihtiyati tedbir talep edence, davanın esası hakkında haklılığını en azından yaklaşık olarak ispat edebilecek yasal delillerin gösterilmesinin zorunlu olduğunu, yargılamanın devamında davacıların iddialarının aksine gelen satışın rayiçin üstünde olduğuna ilişkin bilirkişi raporu ve tapu belgeleri dikkate alınmaksızın yine teminatsız şekilde ihtiyati tedbirin devamına kararı verilmesinin hak arama hürriyeti kapsamında değerlendirilemeyeceğini,

Mahkemenin gerekçe yaptığı HMK'nın 392/(1). maddesinde, "İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir." hükmünün düzenlendiğini, davacının iddiasının kesin delil veya resmi belgeye dayanmadığını, teminatsız tedbir kararı verilmesinin dayanak yapılan maddeye aykırı olduğunu,

Yine satışın yapıldığı resmi senette yönetim kurulunun satışa dair yetki belgesinde yetkinin başlangıç tarihinin 08.07.2021 olarak belirtildiğini, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/95 E. sayılı dosyasında, asgari satış bedelinin belirlendiği 11.06.2022 tarihli genel kurulun iptaline karar verildiğini, kararın Ankara BAM 23. HD E:2023/1729 sayılı dosyasında istinafta olduğunu, bu dosyada alınan bilirkişi raporunda daha önceki genel kurullarda çok defa asgari satış tutarı kararlaştırılarak yönetim kuruluna satış yetkisi verildiğini, iptaline karar verilen genel kurulda satış yetkisinde değil asgari satış bedelinde değişiklik olduğunu, yönetim kurulunun bu rakamdan da yüksek bir rakama satışı gerçekleştirdiğini,

Tarlanın değerinin itirazlarının reddi gerekçesi olamayacağını, 184 üyeli kooperatifte arsanın geri alınmasını isteyen üye sayısının 20 olduğunu, arsanın satış bedelinin dağıtılmasını isteyen ortakların sayısı düşünüldüğünde tedbirin teminatsız devamına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu,

Davacıların iş bu dava yönünden kötüniyet iddialarını da kanıtlamadıklarını, müvekkili kooperatifin genel kurullarında yıllardır satış yetkisi alındığını ancak tarla doğal SİT alanı içinde olduğundan satış yapılamadığını, rayicin üstünde satış yapıldığından davacıların kötü niyet iddiasının temelsiz olduğunu,

Belirterek, ihtiyati tedbir kararının teminatsız uygulanmasına yönelik itirazlarının reddine dair ara kararının kaldırılmasına, 40.000.000,00 TL'nin en az %15'i ya da uzun yargılama süreci dikkate alınarak mahkemece belirlenecek oranda teminat belirlenmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı ... Konut Yapı Kooperatifi vekili istinaf dilekçesinde; teminatsız ihtiyati tedbir kararı verildikten sonra dava konusu taşınmazın talimat yolu ile alınan bilirkişi incelemesi sonucu satış tarihi itibariyle değerinin 38.200.000,00 TL olarak belirlendiğini, satış bedelinin 40.000.000,00 TL olduğu dikkate alındığında, HMK'nın 396/(1). maddesi kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilirken göz önüne alınan durum ve koşullarda değişiklik meydana geldiğinin sabit olduğunu,

HMK'nın 392. maddesinde ihtiyati tedbir kararı verilirken teminat alınmasının genel kural olarak kabul edildiğini, istisnaların ise talebin resmi bir belgeye dayanması, resmi belge dışında ise ancak kesin bir delile dayanıyor olması, durum ve koşullar gerektirmesi olarak sayıldığını, İlk derece Mahkemesince teminat alınmamasını gerektiren durum ve koşulların ne olduğu tedbir kararında belirtilmeden tedbir kararına hükmedildiğini,

İhtiyati tedbir kararı verilirken tedbir isteyen haksız çıktığı takdirde, ihtiyati tedbirden dolayı karşı tarafın ve üçüncü kişilerin uğrayacakları zararlar için, bir teminat alınması gerektiğini, müvekkili kooperatifin üyelerinin konut ihtiyaçlarını karşılamak maksadıyla kurulmuş olan bir konut yapı kooperatifi olduğunu, bu amaçla kooperatifçe satın alınmış bir taşınmaz üzerinde teminat alınmaksızın ihtiyati tedbire karar verilmesinin kooperatifin amacını gerçekleştirmesine engel olduğunu, kooperatif ve üyelerinin zararına neden olduğunu,

Belirterek, kamu düzenine aykırılık teşkil eden 04.01.2023 tarihli ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, aksi halde 29.12.2023 tarihli ihtiyati tedbirin teminatsız olarak uygulanmasına yönelik ara kararının kaldırılmasına ve uygun görülecek bir teminat miktarına karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,

HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :

Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, davalıların ihtiyati tedbire itirazlarının reddine dair 09.01.2024 tarihli ara kararı istinafa konu edilmiştir.

I-Davalı ...Sahil Arsa ve Yapı Kooperatifi vekilinin istinaf itirazları yönünden;

Yukarıda özetlendiği üzere; İlk derece Mahkemesinin 04.01.2023 tarihli ara kararıyla; "Dava dilekçesi içeriği ve eki belgeler incelendiğinde, yukarıda açıklanan dava neticesinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği nazara alınarak" gerekçesiyle, davacıların tedbir talebinin kabulüyle; ... Parselde bulunan ve zeytinli tarla vasıflı taşınmazın münhasıran davalı ... Konut Yapı Kooperatifi adına kayıtlı olması halinde üçüncü kişilere devrinin engellenmesi için tapu kaydına dava neticesinde verilen kararın kesinleşmesine kadar ihtiyati tedbir konulmasına, takdiren teminat alınmasına yer olmadığına karar verilmiş, ihtiyati tedbir kararı tapu kaydına 06.01.2023 tarihinde işlenmiş, ara kararı davalı ...Sahil ve Arsa Konut Yapı Kooperatifine 10.01.2023 tarihinde tebliğ edilmiş, İlk derece Mahkemesinin Dairemizce kaldırılan önceki kararına karşı sunduğu 23.03.2023 tarihli istinaf dilekçesinde, ihtiyati tedbire teminat yönünden itiraz etmiştir.

Dairemizin 07.06.2023 tarih ve 2023/1003 E., 2023/1053 K. sayılı kararında belirtildiği üzere davalı ... Sahil Arsa ve Yapı Kooperatifinin süresinde tedbire itiraz etmemesi nedeniyle ancak HMK'nın 396. maddesi uyarınca durum ve koşulların değiştiği iddiasıyla ihtiyati tedbirin değiştirilmesini veya kaldırılmasını isteyebileceğinin kabulü gerekir.

HMK.'nın 396. maddesi; "(1) Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir.

(2) İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır." hükmünü haizdir.

HMK.'nın 341/1. maddesi hükmüne göre ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.

Öte yandan, "Durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasına" ilişkin düzenleme yapan 396. maddenin ikinci fıkrasında, kanun yollarını düzenleyen HMK.'nın 391. maddesinin son fıkrasına veya 394. maddesinin beşinci fıkrasına atıf yapılmamış olduğundan, durum ve koşulların değişmesi sebebine dayalı tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması istemi ile ilgili mahkemece verilecek kararın istinafı olanaklı değildir. Aksi hal, 396. maddenin gerekçesinde de belirtilen "...hal ve şartların değişmesi, hukuki bir değerlendirmeden daha çok, maddi şartlarla yakından ilgili, nispeten sübjektif ve doğrudan mahkemenin takdirine bağlı bir husustur. Ayrıca, aynı yargılama süreci içinde, birçok kez hal ve şartlarda değişiklik olması sebebiyle, tedbirde değişiklik yapılması veya kaldırılması, bu yönde talepte bulunulması ya da talebin reddi söz konusu olabilir. Her talepten sonra verilecek karar hakkında kanun yoluna başvurulması, ihtiyati tedbirler için kanun yoluna başvurulmasında istenen amacı da sağlamayacaktır. Kanun yolunun açılmış olmasının amacı, ihtiyati tedbirlerle ilgili temel hukuki ve prensip hatalarının önüne geçmektir. Bu sebeple, ihtiyati tedbirin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlar için kanun yolu imkanı getirilmiştir..." denilmek suretiyle ortaya konulan kanun koyucunun iradesine de aykırı olacaktır.

Kanun koyucunun ihtiyati tedbire dair kanun yollarına ilişkin düzenlemeleri bilinçli, özenli, ayrıntılı ve açık bir şekilde yapması, ihtiyati tedbir talebinin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlar için kanun yolu imkânını getirmesi, HMK'nın 395. ve 396. maddelerinde ise bilinçli şekilde aynı kanunun 394/5. fıkrasına atıf yapmaması karşısında, durum ve koşulların değiştiği iddiası ile davalı ...Sahil Arsa ve Yapı Kooperatifi vekilinin tedbire teminat yönünden itirazı üzerine Mahkemenin vermiş olduğu karara karşı, kanun yolu, dolayısıyla istinaf yolu kapalıdır.

Bu nedenlerle, HMK'nın 346/(1) ve 353/(1)-b maddeleri uyarınca, davalı ...Sahil Arsa ve Yapı Kooperatifi vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

II-Davalı ... Konut Yapı Kooperatifi vekilinin istinaf itirazları yönünden;

Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesindeki hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesinin 09.01.2024 tarihli Ara Kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.'nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davalı ... Konut Yapı Kooperatifi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :

Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

I-Yukarıda (I) nolu bentte açıklanan nedenlerle; HMK.'nın 346/(1)1. ve 352/(1)-b maddeleri uyarınca, davalı ...Sahil Arsa ve Yapı Kooperatifi vekilinin İSTİNAF DİLEKÇESİNİN REDDİNE,

II-Yukarıda (II) nolu bentte açıklanan nedenlerle; HMK.'nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, davalı ... Konut Yapı Kooperatifi vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,

2-Davalı ...Sahil Arsa ve Yapı Kooperatifince yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,

Harç peşin alındığından davalı ... Konut Yapı Kooperatifinden yeniden alınmasına yer olmadığına,

3-İstinaf yoluna başvuran davalılarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,

4-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince/Dairemizce yerine getirilmesine,

20.03.2024 tarihinde, HMK'nın 362/(1)-f ve 394/(5) maddeleri uyarınca KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 20/03/2024