ANLAŞMALI BOŞANMA SONRASI NAFAKA TALEBİ

Abone Ol

Anlaşmalı Boşanmanın Şartları

Anlaşmalı boşanmanın şartları; evliliğin en az 1 sene sürmesi, tarafların birlikte başvuruda bulunması yahut taraflardan birinin davayı kabul etmesi, tarafların duruşmada bizzat dinlenmesi, anlaşmalı boşanma protokolünde boşanmanın mali sonuçları ve müşterek çocukların durumunun düzenlenmesi ve anlaşmalı boşanma protokolünün uygun bulunmasıdır.

Boşanmada Nafaka Türleri

İştirak nafakası; velayet hakkı sahibi ebeveyne, müşterek çocukların giderleri için ödenen nafaka türüdür. Bu nafaka, müşterek çocuklar 18 yaşına gelinceye kadar ödenir. Ancak müşterek çocukların eğitim hayatlarına devam etmeleri halinde iştirak nafakası ödenmeye devam eder. Yoksulluk nafakası; boşanma sonrası ekonomik olarak zor duruma düşecek eşe ödenir. Yoksulluk nafakası süreli yahut süresiz olabilir. Tedbir nafakası, boşanma davasının devam ettiği sürece eşin ve müşterek çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici bir nafakadır.

Anlaşmalı Boşanma Protokolünün Kesinleşmesinden Sonra Nafaka Talebi

Nafakanın Artırılması Talebi

Değişen ekonomik şartlar nedeniyle anlaşmalı boşanma protokolünde anlaşılan nafaka miktarı yeterli olmayabilir. TMK m.176 uyarınca, değişen ekonomik şartların değişmesi ve hakkaniyet gereği nafakanın artırılması talep edilebilir. Bu talepte bulunulabilmesi için ekonomik şartların değişmesi ve hakkaniyete uygun olması gerekir. Bu şartlar her olay özelinde irdelenir.

İlk Defa Nafaka Talebi

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2004/14860 E., 2005/176 K. ve 10.01.2005 T. kararında; tarafların anlaşmalı boşanma protokolünde talep edilmese dahi boşanma kararı kesinleştikten sonra iştirak nafakası talebinde bulunulabileceğini belirtmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2017/ 2613 E., 2019 / 1191 K. ve 14.11.2019 T. kararında TMK.’nun 182/2.maddesi gereği velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu yine anlaşmalı boşanma davasında davacının müşterek çocuk için nafaka istememiş olmasının daha sonra iştirak nafakası talep etmeye engel teşkil etmeyeceği, diğer taraftan müşterek çocuk için protokolle tazminat ödenmesinin davalı babayı iştirak nafakası ödemesi yükümlülüğünden kurtarmayacağı ancak bu husus nafaka miktarının tayininde göz önüne alınmalıdır. ifadesine yer verilmiştir.