Avukatlara özgü yalanlar!

Eğer ortada bir yalan varsa, bu, avukatlık mesleğine değil, yalan söyleyen kişiye ancak atfedilebilir. Gerek iş yoğunluğu, gerek tembellik, gerekse ihmalkarlık nedeniyle, pratikte müvekkillerine yalanlar söyleyen avukatlar yok değildir. Bunları kısaca derleyecek olsak ortaya ne çıkardı diye merak ettik, işte sıklıkla söylenen avukatlara özgü yalanlar… Duruşmadaydım, telefon sessizdeydi yeni gördüm. (Gördüğü halde telefona cevap vermeyip 5 saat sonra geri dönen avukatların klasik bahanesi) Saatinde hazırdım ama duruşmayı erken başlatmışlar. (Uyuyakalıp duruşma kaçıran avukat) Benim uzmanlık alanıma girmiyor. (İşini almak istemediği müvekkil adaylarına söylenen en klasik yalan) Benim uzmanlık alanım bu zaten. (Tam da adamına geldiniz, işi bana verebilirsiniz demektir.) Kesin kazanırız rahat olun. (İşi almak adına söylenen yalanların en büyüğü) Müvekkilim suçsuzdur hakim bey. (Ben müvekkilin yalancısıyım, elçiye zeval olmaz) Bizim de başka duruşmamız var. Bekliyoruz. (Başka adliyedeki duruşmasına yetişebilmek için sıra isteyen meslektaşına) İnceleyip beyanda bulunalım. ( Her zaman olmamakla birlikte, eğer davalı vekilince söylenmiş ise, genellikle davayı uzatmak için söylenir.) Yargıtay kesin bozar merak etme (Dava kaybedilince müvekkili teselli etmek için kullanılır.) Yargıtay biz davayı açtıktan sonra içtihat değiştirmiş, yoksa kesin kazanırdık. (Yeterince içtihat araştırması yapılmadan açılıp kaybedilen dava sonrası müvekkile söylenir.) Ben de tam sizin dosyayla ilgileniyordum. (Oysa müvekkil aramasa, dosyanın akla geleceği yoktur.) Randevu usulü hacze çıkıyorlarmış, randevu aldık bekliyoruz. (Neden dosyada hala hacze çıkılmadı sorusuna sıklıkla verilen cevaptır) Dünden kalma haciz dosyaları varmış, önce onları halledecekler, bizim dosyayı sıraya aldırdık. (Hacze hala gidilmeme gerekçesi olarak söylenir.) İcra müdürlüğü, iş yoğuluğundan gelen evrakları dosyaya henüz takmamış, onu bekliyoruz. (Ne oldu bizim icra dosyası sorusuna sıklıkla verilen cevaplardan biridir.) Mazeret / bekletme dilekçesini UYAP’tan gönderdim ama mahkeme kalemi görmemiş. (Duruşmayı kaçırıp dosyayı müracaata bırakan avukat) Üstad 5 dakkaya ordayım, biraz bekletebilirseniz çok memnun olurum. (Karşı taraf vekilini / mübvaşiri yoldan arayıp, bir saatlik yolu 5 dakikaya indirenlerce söylenir.) Hakime dedim ki: “Karşında çocuk yok sen kime bağırıyorsun?” (Dost meclislerinde hava atmak için sıkılır.) Hakim benim dilekçemi almış, gerekçeli kararına kopyalayıp gerekçe yapmış. (O derece iyiyim yani) Türkiye’de hukuk bitmiş. (Davayı kaybedince genelde başvurulan savunma yoludur. ) Her önüne geleni hakim yaparlarsa olacağı bu. (Kaybedilen davada topu hakime atma taktiği) Dosya kayıp, aylardır arıyoruz. Karşı taraf yürüttü muhtemelen. Peşindeyim ama merak etme (Aylardır işlem yapılmayıp ihmal edilen icra dosyası için müvekkile söylenir.) Tarifenin altında fiyata dava alırsak Baro hakkımızda disiplin soruşturulması başlatıyor ( Vekalet ücretini yüksek tutabilmek için.) Bu vekalet ücretinin %18 ini KDV, %20’sini de stopaj olarak devlete ödeyeceğim. Bana bir şey kalmıyor inan. ( Az para aldım haberin ola demenin başka yolu) Borçluyu aradım, cevap vermedi, mesaj attım. Yeniden arayacağım, aklımda merak etme. (Ne oldu bizim dosya diye sorduklarında genellikle söylenir.) Avukatın hata yapmış, ben olsam bu davayı kazanırdım. (Kaybedilmiş bir davada topu avukata atıp, “bundan sonra işin olursa önce bana gel” anlamında söylenilir. Etik bulunmaz) Şikayet dilekçesini benim vermem etik olmaz, ben senin ağzından yazar veririm. (Eski avukatını şikayet etmek isteyen müvekkile yol gösteren fakat adı geçsin istemeyenlerce söylenir.) Bu tür davalara daha önce çok bakmışlığım var. (Halbuki benzer ilk davasıdır.) hukukitavsiyeler

Amerika'da 95 yıldır hukuk derslerinde okutulan ilginç olay: Tüylü avuç içi davası