Avukatlık mesleğine uyarlanmış atasözleri

Alma soysuzdan vekalet, çekersin sonra sefalet… Acemi marangozun talaşı tahtasından çok, acemi avukatın hatasından kazanılacak dava b.k olur. Avukat müvekkiline, müvekkil avukatına, hakimse her ikisine birden güvenmez.. Avukat tarafsız olmaz. Tarafsız olursa, yaptığı iş avukatlık olmaz… İyi avukat, yılanı deliğinden çıkarmak için uğraşmaz. Deliği tıkar, yılanı çıkabilmek için yalvartır. Aç köpek fırın deler, aç avukat neler yapar neler… Aç müvekkilin karnı doyar gözü doymaz. Avukatın iyisi internetten bulunmaz. Nette reklam vermekle iyi avukat olunmaz… Adamın yere bakanından, suyun sessiz akanından, avukatın müvekkil satanından kork… Ahmağa yüz, müvekkile söz vermeye gelmez. Madem ki ak akçe kara gün içindir, bu akçeyi karagün dostu avukattan sakınmak niçindir? Akan su yosun tutmaz. Müvekkilin her lafını avukat yutmaz. Akarsuya inanma, eloğluna dayanma, müvekkilin her sözüne güvenme. Akıllı avukat bildiğini söylemez, aptal avukat söylediğini bilmez… Akıllı avukat bilgi bilir; kurnaz avukat ortamı bilir… Akıllı avukat sözünü aptala söyletir… Akla gelmeyen başa gelir. Ücretini peşin almayan avukat yaşa gelir… Aksak eşekle yüksek dağa, acemi avukatla uzun yola çıkılmaz… Akıl para ile satılmaz. İstisnası vekalet ücretidir. Ancak akılsız adam avukat da tutmaz… Akıllı olsa her sakallı kişi, sakallılara danışırlardı her işi. Hacı hacıyı Mekke’de, müvekkil avukatı dakkada bulurmuş… Altın pas tutmaz, müvekkil seçen avukat yas tutmaz. Bana müvekkilini söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim… Aslan yattığı yerden, avukat, ettiği sözden belli olur… Ateş olmayan yerden duman, cimri müvekkilin cebinden cüzdan çıkmaz… Avukatlıkta ay var yılı besler, yıl var ayı beslemez… Ayağı yürüten baş, avukatı yürüten cash… Aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz. Devamlı aza kanaat eden avukat da parayı hiç bulamaz… Kim demiş azı karar. Her avukat, çok veren müvekkili arar… Aç; aman bilmez, müvekkil; zaman bilmez… ( Gece yarısı arayan müvekkillere) Yaz ki dilekçenin hasını, çekme sonra davanın yasını… İyi bir avukat için, haksız fakat zengin müvekkildense, haklı fakat fakir müvekkil yeğdir… Aç insan elini kora, aç avukat ucuza iş alıp kendini zora sokar… Açık yaraya tuz ekilmez. Acemi avukatla yola çıkılmaz… Atın iyisi arkadan gelmez. Avukatın iyisi tadından yenmez… Ateş düştüğü yeri, acemi avukat müvekkilini yakar… Ata sözü tutmayan, uluduğuyla kalır. Ücreti peşin almayan avukat, dava kaybedilince babayı alır. Baba malı tez tükenir, evlat gerek kazana, müvekkilin her sözüne inanırsan tez dönersin sazana…. Avukat, müvekkiline bir bağ kazandırmış, müvekkil, avukatına bir salkım üzüm vermemiş… Hukuk fakültesinde öğrenilenler, yanan mum gibidir… Bir ahırda at da bulunur eşek de… (Tüm avukatları eleştirenlere) Davada izin olsun, vekalet ücreti istemeye yüzün olsun… Hukuk bilmeden avukatsız hak aramak, maşa varken elini ateşe sokmaya benzer… Hukuk bilmeyen avukat, duruşma salonu dar der… Kaynak: hukukitavsiyeler.com

Amerika'da 95 yıldır hukuk derslerinde okutulan ilginç olay: Tüylü avuç içi davası