Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nde 22 Ekim 1993 tarihinde dönemin Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın şehit edildiği olaylarda, toplam 16 kişi yaşamını yitirdi. İlçede çok sayıda ev ve işyeri yakıldı. Olayı soruşturan savcı, iddianameyi zaman aşımına bir gün kala tamamlayarak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin kabul ettiği iddianamede dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı Emekli Albay Eşref Hatipoğlu ile Üsteğmen Tünay Yanardağ hakkında 'taammüden öldürme', 'halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik', 'cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma' suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis ile 24 yıla kadar hapis cezası istendi. <br /> <br /> <strong>1 HAZİRAN'A ERTELENDİ</strong><br /> <br /> Daha önce güvenlik gerekçesiyle Eskişehir'e nakledilen dosya, bu kentte Terörle Mücadele Kanunu ile görevli mahkeme olmaması nedeniyle Eskişehir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Yargıtay 5'inci Ceza Dairesi'ne gönderildi. Yargıtay, yine güvenlik gerekçesiyle davanın İzmir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesine karar verdi. 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk iki duruşmasına sanık askerler gelmedi. İkinci celsede tanıklar dinlendi, duruşma da 1 Haziran Pazartesi gününe ertelendi. <br /> <br /> <strong>1 HAZİRAN'DAKİ DURUŞMA ÖNCESİNDE AVUKATTAN SEÇİM GEREKÇESİ </strong><br /> <br /> Duruşma öncesinde avukattan, ilginç gerekçelerle erteleme talebi geldi. Sanık askerlerden Tünay Yanardağ'ın avukatı Hikmet İşler, ülkenin 7 Haziran'da seçime gittiğini ve basında da yeraldığı gibi ülke genelinde, istenmeyen toplumsal olaylara neden olabilecek eylemlerin yapıldığını anlattığı dilekçesinde, önümüzdeki günlerde bu tip eylemlerin artabileceği uyarısında da bulundu. Avukat Hikmet İşler, dilekçesinde ilginç bir gerekçeyle de duruşmanın ertelenmesini talep eti. İşler, "Sunduğumuz sebeple, yukarıda esas numarası arz edilen yargılamada, bilinmeyin kişi ya da kişiler, yabancı ajansları veya gruplar, tarafından 'istismar edilecek nitelikte' bir yargılama olup, duruşma tarihi de genel seçimlere çok az kala bir zamana rast gelmektedir" dediği sonunda ise, istismara yol açmaması için, duruşmanın, ertelenmesini istedi. Mahkemenin ise bu dilekçeyle ilgili henüz bir karar vermediği öğrenildi. <br /> <br /> <strong>"BU TÜR ENGELLEME ÇABALARINA ALIŞIĞIZ" </strong><br /> <br /> Mağdur avukatlarından Nergiz Tuba Aslan, "Hiçbir hukuksal altyapısı olmayan gerekçeyle yapılmış bir talep söz konusu. Yaklaşık 30 yıl önce işlenmiş suçların yargılanması ancak başlayabilmiş durumdayken, bu tür spekülatif gerekçelerle yargılamanın yapılmasının engellenmesi kabul edilemez. Bilindiği üzere dava zaman aşımına uğramak üzereyken iddianamenin hazırlanması söz konusu. Güvenlik gerekçesiyle İzmir'e gönderildi. Yine hukuka aykırı şekilde durma kararı verildi. Duruşmanın henüz üçüncü celsesindeyiz. Bu çok kapsamlı bir dosya ve hala yol alınabilmiş değil. Davayı takip eden adalete arayışını surdüren kişi ve kurumların kriminalize edilerek bu tür değerlendirmelerde bulunmasını kabul etmek mümkün değildir. Bu tür çabalara alışığız. Bizi şaşırtmadı. Sürecin engellenmesine izin vermeyeceğiz davanın sonuna kadar takipçisiyiz" dedi. <br /> <br /> Öte yandan, PKK'nın Lice baskınına katıldığı gerekçesiyle müebbet hapse mahkum olan ve 18 yıldır cezaevinde bulunan Mehmet Emin Özkan, Avukat Serdar Çelebi'nin yeniden yargılanma talebi üzerine, 29 Nisan 2014 tarihinde Diyarbakır'da yeniden yargılanmaya başlandı. <br /> <br /> <br /> (DHA)<br />