Bozdağ, Yozgat'ta gündemi değerlendirdi

YOZGAT (AA) - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, FETÖ ile ilgili yeni belgelere ilişkin, "Bu yeni delil, şu anda açık ve net olan bu hususu ayrıca teyit etmektedir." dedi.

Bozdağ, Yozgat'ın Çekerek ilçesinde basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

15 Temmuz darbe girişiminin kilit isimlerinden olan Kemal Batmaz ve Hakan Çiçek'e ait olduğu belirlenen yeni telefon mesajlarının FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen'in iadesini nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine Bozdağ, "15 Temmuz darbe teşebbüsünün FETÖ/PDY terör örgütünün elebaşı teröristbaşı Fetullah Gülen'in talimatlarıyla yapıldığı ve bütün organizasyon aşamasında FETÖ'nün onayının alındığı çok nettir." ifadelerini kullandı.

Devam eden soruşturmalar ve kovuşturmalar kapsamındaki dosyalardaki delillerin tamamının bunu çok net bir şekilde ortaya koyduğunu vurgulayan Bozdağ, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde açık bir durumun söz konusu olduğunu belirtti.

Bozdağ, şöyle devam etti:

"Bu yeni delil, şu anda açık ve net olan bu hususu ayrıca teyit etmektedir. FETÖ'nün bu darbe teşebbüsünün içerisinde olduğunu gösteren yüzlerce, binlerce delil var dosyalarda. Çünkü FETÖ'nün ordu içerisinde, emniyet içerisinde ve sivildeki teröristleri el birliğiyle bu darbe teşebbüsünün içinde yer aldılar. Vatandaşımıza, devletimize, milletimize, hukukumuza, Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize, demokrasimize kastettiler. Tüm Türk milleti de bunun şahididir. Dosyalarda bunu çok net şekilde ortaya koyan yeterinden fazla delil vardır. Türkiye'nin ABD'ye gönderdiği geçici tutuklama ve FETÖ'nün Türkiye'ye iadesi talebinde bu delillerin tamamı vardır. Bu delillerin tamamı da bu darbenin FETÖ'nün talimatıyla FETÖ'nün teröristleri tarafından gerçekleştirildiğini göstermektedir. Bu yeni delil elbetteki bu konudaki delilleri teyit eder yeni bir delil. Yani Pensilvanya ile darbeye karışanlar arasındaki görüşmeleri ortaya koyuyor. Tabii bu da son derece önemlidir. ABD'den bizim beklediğimiz şey... FETÖ'nün darbe teşebbüsünü yaptığı ve yaptırdığı ve bunun bir numaralı faili olduğu gerçeğini artık bütün dosyadaki veriler ortaya koyuyor. Son delil de tam net bir şekilde FETÖ ile yazışmaları ortaya koyuyor."

Bekir Bozdağ, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın da darbe girişiminin ardından darbeci askerlerin kendisini teröristbaşı Gülen ile görüştürmek istediklerini, kendisinin bunu reddettiğini ifade ettiğini hatırlattı.

ABD'nin de darbe girişimini FETÖ'nün yaptığını çok iyi bildiğini aktaran Bozdağ, "Kemal Batmaz ve diğer darbeci teröristlerin toplantı yaptıkları yerler, ABD'ye gidiş gelişleri, bütün bunların hepsi gösteriyor çok net bir şekilde. O nedenle bu son delil bu gerçekliği bir kez daha tekrar etmektedir esasında. Herkesin bildiğini somut bir delille bir kez daha ortaya koymaktadır. ABD, Türkiye'de bu darbeyi FETÖ'nün yaptığını çok net bir şekilde biliyor. Elindeki bilgiler ve belgeler çok net. Ama ABD maalesef bugüne kadar FETÖ'yü Türkiye'ye iade etmeme konusunda bir ısrarın içinde. FETÖ'yü himaye eden, destekleyen bir tutumun içinde. Umarız yeni çıkan bu belge sonrasında ABD tutumunu gözden geçirir. Çünkü ABD'nin kaçacağı yer yok burada. Ve bu son delilin de ABD'ye kaçacağı herhangi bir alan bırakmadığını düşünüyorum." diye konuştu.

Bozdağ, ABD'nin Türkiye'nin dostluğunu, terör örgütünün dostluğuna tercih etmesini beklediklerini bildirdi.

- İnce'nin açıklamaları

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin seçim günü Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) önüne oturacağı açıklamasının ve bazı kesimlerin seçim sonuçlarına ilişkin yaptıkları manipülasyonların sorulması üzerine Bozdağ, her seçim öncesi kaybedeceğini anlayan partilerin ve adayların seçime gölge düşürmek için seçime günler kala tempoyu artırıp, bu tarz açıklamalar yaptıklarını anlattı.

"Bunun tek nedeni var, başarısızlıklarına kılıf bulmak." diyen Bozdağ, şunları kaydetti:

"Seçimi kaybedeceklerini görüyor, kaybetmeyi kendinin bir başarısızlığı olarak görmektense bunu YSK'ye yüklemek ve kazandığı bir şeyin kendi elinden alındığını iddia etmek daha işlerine geliyor. Bu nedenle YSK'ye iftira ediyorlar. Geçmişte de seçimi kirletmek, seçimin üzerine şaibe düşürmek, Türkiye'nin doğru yaptığı bir işi yanlış göstermek için gayretleri oldu, bunu başaramadılar. Türkiye'de seçimleri siyasi partiler kendileri beraber yapıyorlar. Birbiriyle demokratik rekabet içinde olan partilerin o yerdeki en son seçimde en fazla oyu alan 5 partisinin sandık kurulunda temsilcileri var. Ayrıca partilerin müşahitleri var, ayrıca vatandaşların da oyların sayım ve dökümünü takip etme hakları var. Vatandaş oy kullanmak için içeri girdiğinde tüm partilerin temsilcileri, vatandaşın kimliğini kontrol ediyor, imzasını beraber alıyorlar, oy pusulasını beraber veriyorlar, sandığı beraber açıyorlar, oyları beraber sayıyorlar. Sandığa beraber sahip çıkıyorlar. Böyle bir sistemde sandıkta hile olabilir mi, şaibe olabilir mi. YSK itirazları inceliyor, usulsüzlükleri inceliyor, süreci organize ediyor."

Bozdağ, seçim sürecinin içindeki asıl aktörlerin siyasi partiler olduğuna işaret ederek, yapılan açıklamalarla halkın tahrik edilmek istendiğini kaydetti.

Bekir Bozdağ, sözlerini şöyle tamamladı:

"Türkiye'de seçim sonuçları üzerine gölge düşürmek isteyenlerin tamamı yalan söylüyorlar, bilinçli iftira ediyorlar ve provokasyon yapmak istiyorlar. Biz bunu görüyoruz. Sayın İnce, YSK'nın önünde ne yapacak. Sandıklar YSK'nın önünde değil, YSK sadece sonuçları ilan ediyor. Ne yapıyor bir provokasyon yapıyor, seçim sonucunun arkasından Türkiye'de halkı tahrik ediyor. Kendi aleyhine çıkacak sonuç nedeniyle şimdiden kendine bir alan açmaya çalışıyor. İnsanların bunu kabul etmesi mümkün değildir. Sayın İnce'nin yapacağı şey, 'Ben millete gittim, derdimi anlattım, projelerimi anlattım vatandaş beni değil Tayyip Erdoğan'ı seçti. Milletime ve verilen karar saygım sonsuzdur.' deyip demokrat bir insan olarak kararı içine sindirmesidir doğru olan. Ama belli ki bunların başka hesapları var, evdeki hesap çarşıya uymaz. Hiçbir hesap Türkiye'nin demokratik olgunluğuna gölge düşüremez. Seçimlerimize ne Muharrem İnce ne de onun gibi düşünenler gölge düşüremeyecektir."