Ceza Yargılamasında Hükmün Oylanması

Abone Ol

Ağır ceza mahkemesince yapılan yargılama sonucunda üç hâkim oylama yapar ve hüküm verir. Konuyla ilgili tek yasa maddesi olan yargılama yasamızın 229. maddesi şu şekildedir:

“(1) Mahkeme başkanı, kıdemsiz üyeden başlayarak oyları ayrı ayrı toplar ve en sonra kendi oyunu verir.

(2) Mahkeme başkan ve üyelerinden hiçbiri herhangi bir konu veya sorun üzerinde azınlıkta kaldığını ileri sürerek oylamaya katılmaktan çekinemez.

(3) Oylar dağılırsa sanığın en çok aleyhine olan oy, çoğunluk meydana gelinceye kadar kendisine daha yakın olan oya eklenir.”

Buna göre oylamada üç temel kural vardır:

- İlk oy kıdemsiz üyenin, son oy başkanındır.

- Kimse, herhangi bir konuda oy kullanmaktan çekinemez.

- Oylar dağılırsa, sanığın aleyhine olan oy, lehe olan yakın oya eklenir.

Gerek stajyer iken katıldığımız müzakereler gerekse de duyumlarımıza göre, çoğu hüküm bu maddeye aykırı bir şekilde oylanmaktadır. Hatta çoğu hâkim, savcı ve avukat, nasıl oylama yapılacağını dahi bilmemektedir.

Yargıtay eski başkanı Sn. Sami Selçuk, konuyu birçok defa dile getirmiş olup Yargıtay ve hatta Anayasa Mahkemesi’nde dahi oylama ilkelerine uyulmadığını söylemiş, oylamanın nasıl yapılacağını anlatmıştır. Ayrıntılı bilgi için dipnota bakılabilir.

***

Hüküm, birçok konu ve sorunu barındırır. Oylama, tek bir konu üzerinde yapılmaz. Bu durum, Fransız ceza yargılama yasasında açıkça belirtilmişse de (m. 356) bizim yasamızda açık bir belirlemeye ihtiyaç duyulmamıştır. Buna göre sıralama, mantığa ve TCK m. 61 hükmüne göre yapılmalıdır.

Bu bağlamda öncelikle, maddi olayın ispatı tartışılmalıdır. Zira, eylemin sübut bulmadığına karar verilirse diğer konular oylanmayacaktır. Maddi olayın tespit edilmesinden sonra bu eylemin hukuksal nitelemesine dair ayrıca oylama yapılacaktır.

Bu aşamaların hepsi ayrıca oylanacaktır. Herhangi bir aşamada oyların dağılması halinde sanığın aleyhine olan oy, lehe olan yakın oya eklenecektir.

Şimdi bu anlattıklarımızı somutlaştıralım. Örnek verirsek, varsayımsal bir dosyada şu oylamaların sırasıyla yapılması gerekir:

1. A, B’ye cinsel saldırıda bulundu mu?

2. A hakkında kaç yıl hapis cezası verilmelidir?

3. A, kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak mı suçu işlemiştir?

4. Varsa sırasıyla teşebbüs, iştirak, zincirleme suç, haksız tahrik, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ve cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebeplere ilişkin hükümler ile takdiri indirim nedenleri uygulanmalı mıdır?

Bir sorun çözüme kavuşturulmadan diğerine geçilemez ve toptan bir oylama yapılamaz.

Yukarıdaki örnekte önce suçun işlenip işlenmediği belirlenir. Eğer üç hâkimden en az ikisi beraat yönünde oy kullanırsa diğer konulara geçmeye gerek kalmayacaktır. Aksi halde, bir sonraki mesele oylanır.

Önemle belirtelim ki, azınlıkta kalan üye de bir sonraki oylamaya katılmak zorundadır. Örneğin, iki hâkimin mahkûmiyet, bir üyenin ise beraat yönünde oy kullanması halinde, bir sonraki aşama olan verilecek cezanın miktarının belirlenmesinde, beraat yönünde oy kullanan üye de oy vermek zorundadır. Kural, her hâkimin her konuya ilişkin oylamaya katılmasıdır ve bu hüküm emredicidir.

Oyların dağılması konusunu ele alırsak; bu olayda temel ceza olarak kıdemsiz üye 8 yıl, diğer üye 5 yıl, başkan da 6 yıl için oy kullanmış olsun. Bu durumda, sanığın aleyhine olan oy, yakın olana eklenir. Aleyhe olan oy, 8 yıldır. Bu oy, en yakın olan 6 yıllık oya eklenir ve neticeten 6 yıl hapis cezası verilir. Bu yöntemle her bir hukuksal sorun ayrıca oylanır ve nihai hüküm verilir.

----------

* Konuyla ilgili ayrıntılı açıklamalar için bkz. Sami Selçuk, Suç Yargılama Süreci Hukuku V. Kitap, 2. Baskı, İstanbul, İmge, 2022, s. 509-527.