Başkan Coşar ve Başkan Yardımcısı Talay Şenol, Hukuk Fakültesi öğrencilerinin kurduğu Gediz Üniversitesi Hukuk Kulübü'nün daveti üzerine İzmir'e geldi. Öğrencilerle yaptıkları söyleşide hem hukuk sistemini hem de hukuk eğitimini masaya yatıran Coşar ve Şenol, soruları da cevapladı. Yargıdaki "sevgi krizi"ne işaret eden Ahsen Coşar, "Hakim ve savcılar bizi sevmiyor. Avukatlara karşı önyargılılar. Ben hakim çocuğu bir avukatım, bize nasıl bakıldığını iyi bilirim." dedi. Bu önyargının yıkılması ve yargıya güvenin artması için hakimlere avukatlık yapma şartı getirilmesini isteyerek, "Karşındaki davalının, davacının ve tanıkların ne düşündüğünü düşünebilmek gerekli. Eğer hakimlerimiz, empati kurarak kendilerini karşısındakilerin yerine koyabilirse mesleklerinin hakkını daha iyi verir. Böylece bize olan önyargıları da yıkılır. Bunu en iyi İngiltere uyguluyor, başka ülkelerde de örnekleri var." şeklinde konuştu.<br /> <br /> Talay Şenol da hakimlerin avukatlar arasından seçilmesi gerektiğini belirterek, "Adaletin gerçekleşmesinde asıl rolü oynayan avukatlardır. İddia ve savunma ne kadar kaliteliyse adalet de o denli yerini bulur. Adaletin mutfağı olan avukatlığı yaşamayanın, önüne gelen yemeği değerlendirmesi zordur." dedi.<br /> <br /> Söyleşinin sonunda Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Özekes, Coşar ve Şenol'a plaket vererek teşekkür etti. Özekes de hakimliğe avukatlık şartı getirilmesi gerektiğini savunarak, "Ülkemizde hukuk sorunu değil, hukukçu sorunu var. İyi bir hukukçu olabilmek için öncelikle erdemli, bilgili ve tecrübeli avukat olunmalı." diye konuştu. <br /> <br /> <br /> <br />