"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2025/418
Karar No : 2025/1074
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU :... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Küçük Menderes Beydağ Projesi Ödemiş Beydağ Sulaması Arazi Toplulaştırma ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Projesi kapsamında İzmir ili, Ödemiş ilçesi, Karakova Mahallesinde davacının maliki bulunduğu eski ... parsel sayılı ve yeni ... ada ... parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda yapılan arazi toplulaştırmasının anılan parsellere ilişkin kısmının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K: ... sayılı kararda; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, elektrik trafosu, direkler ve çitler ile bitki sulama sisteminin taşınabilir mahiyette olduğu ve ilgili mevzuat uyarınca sabit tesis niteliğinde olmadığı, kaldı ki, davacı tarafından sabit tesis niteliğine sahip olduğu ileri sürülen beton direkler, çitler ile elektrik trafosu ve su kuyusu pompasının eski ... sayılı parselin sınırları içerisinde de yer almadığının anlaşılması karşısında, dağıtım ve tahsis ilkelerine, arazi toplulaştırma esaslarına, mevzuatça öngörülen teknik kriterlere, toplulaştırma tekniğine ve projeden beklenen kamu yararına uygun olarak yapılan dava konusu arazi toplulaştırmasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, anılan eski parselin sınırları içinde yer alan sabit tesis niteliğindeki bir kısım yapıların zarar gördüğü, oysa Arazi Toplulaştırması ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Uygulama Yönetmeliğinin Tanımlar başlıklı 4. maddesinde tanımlanan "sabit tesis" kavramının Mahkemece çok dar yorumlandığı bu tanımda yer alan "Ev, ahır, samanlık, ambar, kuyu gibi yapılar ile dikili ve kapama meyve bahçesi niteliğindeki tarım arazileri" nin kastedildiği burada da taşınamaz nitelik arz eden yer altı ve yer üstü sulama sisteminin bulunduğu dolayısıyla taşınmazda yalnızca uydu görüntüleri esas
alınarak ve sabit tesis niteliğindeki unsurların kendisine ait olan aynı taşınmazın bulunduğu yerden tahsis edilen toplulaştırma parsel dışında bırakılmasının hukuka uygun olmadığı, bu uygulamanın mülkiyet hakkının ihlali sonucunu doğurduğu, eşitliğe ve hakkaniyete aykırı olduğu belirtilerek temyiz konusu kararın bozulması istenilmiştir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu'nun 1. maddesinde, bu Kanunun amacının, toprağın verimli şekilde işletilmesini, işletilmesinin korunmasını, birim alandan azami ekonomik verimin alınmasını, tarım üretiminin sürekli olarak artırılmasını, değerlendirilmesini ve istihdam imkanlarının artırılmasını, ekonomik üretime imkan vermeyecek şekilde parçalanan tarım topraklarının gerektiğinde ve imkanlar ölçüsünde genişletilmesi suretiyle de toplulaştırılmasını, tarım arazisinin ailenin geçimini sağlamaya ve aile iş gücünü değerlendirmeye yeterli olmayacak derecede parçalanmasının ve küçülmesinin önlenmesini sağlamak olduğu hüküm altına alınmıştır.
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması ve Arazi Toplulaştırmasına İlişkin Tüzüğün "Parsellerin yeniden düzenlenmesi" başlıklı 26.maddesinde, "Proje idaresi tarafından çevre ve doğanın korunması ve iyileştirilmesi dikkate alınarak proje alanının yeniden düzenlenmesi sırasında; c) Maliklere ait şerhli ve takyitli, parçalı ve hisseli araziler, bu halleriyle yeni parsellere taşınarak toplulaştırılması, ç) Sabit tesisler ile çevre ve doğaya görünüm güzelliği veren arazi, yapı ve tesisler eski maliklerine verilecek şekilde parsel planlamasının yapılması gerektiği düzenlemesine yer verilmiştir.
Arazi Toplulaştırması ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Uygulama Yönetmeliğinin "Tanımlar" "başlıklı 4. maddesinde; v) Sabit tesis: Ev, ahır, samanlık, ambar, kuyu gibi yapılar ile dikili tarım arazilerini tanımı yer almış; "Kadastro işlemleri" başlıklı 7. maddesinde; (1) Arazi toplulaştırmasının, kadastrosu yapılmış olan yerlerde uygulanacağı, belirlenen toplulaştırma alanı içerisinde kadastro paftalarının yenilenmesi gerekiyorsa, bu yerlerin kadastro veya yenileme işlemlerinin Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce öncelikle yapılacağı veya yaptırılacağı (...) düzenlemesine yer verilmiştir.
Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin, Arazi Toplulaştırması ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Uygulama Yönetmeliğinin "Tanımlar" "başlıklı 4. maddesinde; v) Sabit tesis: Ev, ahır, samanlık, ambar, kuyu gibi yapılar ile dikili tarım arazileri tanımı yer almış; işlem tarihinde yürürlükte olan "Toplulaştırma" başlıklı 20. maddesinde, toplulaştırmanın, uygulama alanında ekonomik üretime imkan vermeyecek şekilde parçalı ve hisseli arazinin birleştirilmesi ve bu amaçla kamulaştırma, az topraklı veya topraksız çiftçinin topraklandırılması, sahibine bırakılacak arazinin belirlenmesi, köy gelişme ve yeni köy yerleşme alanlarına yer ayrılması gibi arazi düzenlemesine dair diğer hususları kapsayacağı; "Talimat Hazırlanması" başlıklı 71. maddesinde, Genel Müdürlüğün bu Yönetmeliğin uygulamasını sağlamak, kolaylaştırmak, tamamlamak ya da açıklamak maksadıyla talimat çıkarmaya yetkili olduğu düzenlenmiştir.
Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından Haziran 2010'da çıkarılan "Arazi Toplulaştırması Teknik Talimatı"nın 3. maddesinde, "sabit tesis", ev, ahır, samanlık, ağıl, ambar, kuyu vb. yapılarla bağ, bahçe ve ağaçlık arazi olarak tanımlanmış, "Yeni Parsel Planlarının Hazırlanması" başlıklı 19. maddesinde yer alan "Yeni Parselasyon Planlamasında Dikkat Edilecek Hususlar" başlıklı bölümde, maliklere mümkün olduğu ölçüde eski arazisine eşdeğer ve tek parselde arazi verilmeye çalışılması, maliklerin istekleri dikkate alınarak arazisinin yoğun olduğu bölgede veya en büyük parselinin etrafında toplanarak arazi verilmeye çalışılması, umumi yola (asfalt, şose) bitişik olan parsellerin yine imkanlar ölçüsünde aynı yerde verilmesi, toplulaştırma alanındaki işletme yapı ve tesisleri ile bağ, bahçe vb. sabit tesislerin imkan ölçüsünde maliklerine verilmesi, birden fazla sabit tesisi bulunan maliklerin bu arazi parçalarından mümkün olduğu kadar birinin etrafında tercih vermek zorunda olması, her parselin yol ve sudan faydalanacak şekilde planlanması, küçük işletmelere ait parsellerin, yol ve sudan faydalanabilmesi için, gerektiğinde hisselendirilmesi, parsel şeklinin zorunlu durumlar dışında dikdörtgen olmasına ve en/boy oranının 1/3 1/7 arasında bulunmasına dikkat edilmesi,(...) Talimatın 9. maddesi kapsamında yer alan tesislerin bulunduğu parsellerin, planlamada öncelikle bulunduğu yerde bırakılmaya çalışılması hususlarına dikkat edilmesi gerektiği kurallarına yer verilmiştir.
Buna göre, maliklere mümkün olduğu ölçüde eski arazisinde veya eşdeğer ve tek parselde arazi verilmeye çalışılacak, bu mümkün olmadığı takdirde, tarımsal verimliliğin artırılması, optimum büyüklüğün sağlanması, işletme bütünlüğünün tesis edilmesi yola ve suya erişimin daha kolay sağlanması amacı da gözetilerek, teknik gereklilikler ortaya konularak, kişilere farklı alanlarda taşınmaz tahsisleri yapılabilecektir. Bununla birlikte, idarelerce farklı alanlardan yapılan tahsislerin hukuki ya da teknik gerekliliğinin belirtilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, Küçük Menderes Beydağ Projesi Ödemiş Beydağ Sulaması Arazi Toplulaştırma ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Projesi kapsamında İzmir ili, Ödemiş ilçesi, Karakova Mahallesinde davacının maliki bulunduğu
eski ... parsel sayılı ve yeni ... ada ... parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda yapılan arazi toplulaştırmasının anılan parsellere ilişkin kısmının iptali istemiyle açılan davada, elektrik trafosu, direkler ve çitler ile bitki sulama sisteminin taşınabilir mahiyette olduğu ve ilgili mevzuat uyarınca sabit tesis niteliğinde olmadığı ayrıca davacı tarafından sabit tesis niteliğine sahip olduğu ileri sürülen bu yapıların eski ... sayılı parselin sınırları içerisinde de yer almadığı dolayısıyla yapılan arazi toplulaştırmasının toplulaştırma ilkelerine ve hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu arazi toplulaştırma işleminin dağıtım ilke ve esasları ile kamu yararına uygun olup olmadığının tespiti amacıyla mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından eski parselinde yer alan fakat yeni parselinde parsel dışında kaldığı iddia edilen beton direkler ve tel çitler, elektrik trafosu ve su kuyusu pompasının resim görüntüleri de alınarak, dava konusu eski parselin koordinatları ile orto foto görüntülerinin çakıştırılmasından elde edilen görüntü (Şekil 3.4) de gösterilerek bu görüntü incelendiğinde, davacının yeni parseli içerisinde yer almadığını iddia ettiği parselin doğu yönündeki trafo, su kuyusu pompası ile beton direkler ve tel çitin eski parselinin içerisinde de yer almadığının tespit edildiği ve sonuç olarak; davacının yeni parseli içerisinde yer almadığını iddia ettiği parselin doğu yönündeki trafo, su kuyusu pompası ile beton direkler ve tel çitin eski parselinin içerisinde de yer almadığı görüşüne yer verilmiştir.
Sabit tesis kavramının anılan mevzuatta yapılan tanımının sınırlayıcı değil örnekleyici yapıldığı ve bu tanım ile hukukumuzda sadece kesinlikle taşınamaz olan gayrimenkul niteliğindeki mülkiyet konusu unsurların değil arazi toplulaştırması konusu arazilerde olduğu üzere tarımsal amacı gerçekleştirmeye yönelik ekonomik ve işlevsel katkı sunan aynı zamanda bir yerden bir yere taşınması, imkansız değilse bile önemli ölçüde maliyet doğuracak ve külfet getirecek yapıların kastedildiği şeklinde yorumlanmalıdır.
Bu durumda, davacıya arazi toplulaştırmasıyla yeni tahsis edilen ... ada ... parsel sayılı taşınmazın eski ... parselin olduğu yerden verildiği ancak bu uygulama yapılırken eski parselin doğusunda kalan ve davacının daha önce mülkiyetinde bulunan parseli sınırları içerisinde yer aldığını iddia ettiği su kuyusu pompası, elektrik trafosu ve tel örgünün yeni parselin sınırlarının dışında bırakılması nedeninin tespitine yönelik olarak taşınmazın tapu kaydı ve kadastro pafta ve krokisi ilgili Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilip, yeni duruma göre toplulaştırma konusu alanın ölçekli kroki üzerinde gösterilmesi için fen bilirkişisinden, uygulama sonrası oluşan yüzölçümüne göre yeniden tespiti gerektiği, bu kapsamda taşınmazın kadastro harita ve paftasının ve toplulaştırma krokisinin çakıştırılarak incelenmek suretiyle yapılacak aplikasyonla ortaya konulmak üzere uzman bilirkişilerce düzenlenecek raporla durumun teknik gerekçeleri ortaya konularak inceleme yapılması, davacıya söz konusu sabit tesislerin verilmesi imkanı olup olmadığının tereddüte yer vermeyecek şekilde değerlendirilmesi gerektiğinden, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu esas alınarak davanın reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 24/02/2025 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.