"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1927
Karar No : 2024/1128
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Bakanlığı adına ... Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI): ... Akaryakıt Gıda Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU: ... Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava Konusu İstem: Davacı adına tescilli ... tarih ve ... sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı olup İran menşeli olarak beyan edilen eşyaya ilişkin menşe belgesinde eşyanın menşeinin Kırgızistan olduğunun tespit edildiğinden bahisle ek olarak tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergileri ile ile 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 234. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi uyarınca karara bağlanan para cezasına vaki itirazların reddine ilişkin işlemlerin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 198. maddesinin 4. fıkrası ile menşe ispat belgelerini yanlışlıkla onaylayan ihracatçı ülke gümrük idaresinin belgeyi yanlışlıkla onayladığını kabul etmiş olması halinde, tüm özeni gösterdiğini ispat edebilen yükümlünün sorumluluktan kurtulmasının mümkün kılındığı, ancak bu durumun, menşe ispat belgelerini yanlışlıkla onaylayan ihracatçı ülke gümrük idaresinin, belgeyi yanlışlıkla onayladığını açık veya örtülü bir şekilde kabul etmiş olması şartına bağlandığı, ayrıca, ihracatçı ülke gümrük idaresinin yanlış yapılan onay işleminin kendi kusurundan kaynaklandığını açık veya örtülü bir şekilde beyan etmiş olmasının yeterli olmadığı, tüm özenin gösterildiğine ilişkin ispat yükünün de yükümlüye yüklendiği, öte yandan, yanlışlığın, ihracatçının sunduğu verilerden kaynaklanmış olması veya tercihli düzenlemenin yararlanan ülke tarafından doğru olarak uygulandığına dair şüphe bulunduğu yönünde Resmi Gazete'de bir duyurunun yayımlanmış olması halinde vergilerin tahsil edilmesinin icap ettiği, olayda, davacı adına tescilli beyanname muhteviyatı eşyanın menşeine ilişkin olarak "co.chambertrust.ir" sitesinden uluslararası menşe sorgulamasının yapıldığı ve eşyanın menşeinin Kırgızistan olduğunun tespit edilmesi üzerine 2016/8478 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında işlem tesis edildiği anlaşılmış olup, yukarıda belirtilen koşulların oluştuğu yönünde davacı hakkında yapılmış somut bir tespit mevcut olmadığından tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İran menşeli beyan edilerek ithal edilen eşyanın Kırgızistan menşeli olduğu somut olarak ortaya konulduğundan, sınır ticareti kapsamında haksız yere muafiyetten yararlanan davacı adına tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'UN DÜŞÜNCESİ : İran menşeli olarak beyan edilmesine rağmen eşya menşeinin Kırgızistan olduğunun anlaşılması karşısında, sınır ticareti kapsamında tercihli tarifeden yararlanılması mümkün olmadığından temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına tescilli ... tarih ve ... sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı olup İran menşeli olarak beyan edilen eşyaya ilişkin menşe belgesinde eşyanın menşeinin Kırgızistan olduğunun tespit edildiğinden bahisle ek olarak tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergileri ile ile 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 234. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi uyarınca karara bağlanan para cezasına vaki itirazların reddine ilişkin işlemlerin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 181. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, ithalatta gümrük yükümlülüğünün, ithalat vergilerine tabi eşyanın serbest dolaşıma girişi için verilecek gümrük beyannamesinin tescil tarihinde başlayacağı belirtilmiş; 195. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, geçici bir anti-damping vergisi veya fark giderici vergi uygulandığı, (b) bendinde, kanunen alınması gereken vergi tutarının, bir bağlayıcı tarife ve menşe bilgisine istinaden belirlenen tutarlardan yüksek olduğu, (c) bendinde, vergi tutarının Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen seviyenin altında kaldığı hallerde, hesaplanan vergilerin Gümrük Vergileri Tahakkukunu İzleme Defterine kaydedilip özel durumunun defterde belirtileceği düzenlenmiş; 198. maddesinin 5911 sayılı Kanun'la eklenen 4. fıkrasında ise, 195. maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen durumlar hariç olmak üzere; eşyanın tercihli tarifesinin karşı ülke idareleri ile idari işbirliği çerçevesinde oluşturulduğu durumlarda, dolaşım belgesinin karşı ülke idaresince yanlışlıkla onaylandığı tespit edildiğinde, yükümlü, gümrük mevzuatının gerektirdiği yükümlülüklerin yerine getirilmesinde tüm özeni gösterdiğini ispat edebildiği takdirde, tercihli tarife uygulanması nedeniyle tahakkuk ettirilmeyen vergilerin sonradan istenmeyeceği hükme bağlanmıştır.
4458 sayılı Kanun'un 234. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde 15. maddede belirtilen Gümrük Tarifesini oluşturan unsurlarda veya vergilendirmeye esas olan sayı, baş, ağırlık gibi ölçülerinde aykırılık görüldüğü ve beyana göre hesaplanan ithalat vergileri ile muayene sonuçlarına göre alınması gereken ithalat vergileri arasındaki fark %5'i aştığı takdirde, ithalat vergilerinden ayrı olarak bu farkın üç katı para cezası alınacağı düzenlenmiştir.
Öte yandan, "Sınır Ticaretinin Düzenlenmesine" ilişkin 2016/8478 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 9. maddesinin 3. fıkrasında, ithalat işlemlerinde, eşyanın ilgili sınır ülkesinde üretildiğine veya imal edildiğine dair ithalatın yapılacağı ülkenin yetkili makamlarınca düzenlenen menşe şahadetnamesinin ilgili gümrüklerce aranacağı, üçüncü ülke menşeli ürünlerin bu Karar kapsamında ithalatına izin verilmeyeceği; 17. maddesinin 1. fıkrasında ise, gerçek dışı menşe belgesi ibraz edilerek ithal edildiği tespit olunan ürünler için eşyanın ithalinde ödenmesi öngörülen gümrük vergisi, eş etkili vergi, diğer vergi, mali ve ek mali yüklerin tamamının 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ilgililerden tahsil edileceği ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 234. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi uyarınca para cezasının uygulanacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
4458 sayılı Kanun'un 198. maddesinin yukarıda yer alan 4. fıkrası ile menşe ispat belgelerini yanlışlıkla onaylayan ihracatçı ülke gümrük idaresinin belgeyi yanlışlıkla onayladığını kabul etmiş olması durumunda tüm özeni gösterdiğini ispat edebilen yükümlünün sorumluluktan kurtulması mümkün kılınmıştır.
Kanun koyucu, bunun gerçekleşebilmesini, dolaşım belgelerini yanlışlıkla onaylayan ihracatçı ülke gümrük idaresinin, belgeyi yanlışlıkla onayladığını açık veya örtülü bir şekilde kabul etmiş olması, bir başka ifadeyle, belgelerin yanlış olarak onaylanmasına ihracatçı tarafından sunulan yanlış verilerin neden olmadığını, belgenin yanlışlıkla onaylanmasının kendi kusurundan kaynaklandığını açık veya örtülü bir şekilde beyan etmiş olması şartına bağlamıştır. Ayrıca, ihracatçı ülke gümrük idaresinin yanlış onaylamanın kendi kusurundan kaynaklandığını açık veya örtülü bir şekilde beyan etmiş olmasını yeterli görmeyerek, tüm özeni gösterdiğine ilişkin ispat yükünü de yükümlüye yüklemiştir. Dolayısıyla, Türkiye ile idari iş birliği anlaşması bulunan bir ülkeden tercihli tarife kapsamında ithal edilen eşyaya ait dolaşım belgesinin karşı ülke idaresince yanlışlıkla onaylandığının tespit edilmesi durumunda, yükümlünün, herhangi bir ihmalinin bulunmadığını ve gümrük mevzuatının gerektirdiği yükümlülüklerin yerine getirilmesinde tüm özeni gösterdiğini ispat edebilmesi şartıyla, tercihli tarife uygulanması nedeniyle alınmayan veya tahakkuk ettirilmeyen vergiler sonradan istenemez.
Olayda, davacı tarafından sınır ticareti kapsamında yapılan ithalatta sunulan gümrük beyannamesinde (616) kodu seçilerek ithal eşyasının İran menşeli olduğunun beyan edildiği, yapılan sonradan kontrolde menşe belgesinde eşyanın Kırgızistan menşeli olduğunun tespit edildiği ve bu suretle gerçeğe aykırı beyanname ile ithalat işleminin gerçekleştirildiği anlaşılmıştır. Sınır Ticaretinin Düzenlenmesine İlişkin 2016/8478 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca yapılacak ithalatlarda, eşyanın ilgili sınır ülkesinde üretildiğine veya imal edildiğine dair ithalatın yapılacağı ülkenin yetkili makamlarınca düzenlenen menşe şahadetnamesinin aranacağı ve üçüncü ülke menşeli ürünlerin bu karar kapsamında ithalatına izin verilemeyeceği kabul edilmiştir. Buna göre, sınır ticareti ithalat uygunluk belgesi ibraz eden davacı adına, eşyanın İran menşeli olması gerekirken yapılan kontroller neticesinde Kırgızistan menşeli olduğunun tespit edilmesi üzerine ek tahakkuk ve para cezası kararları alınmıştır. Ara kararı üzerine dosyaya sunulan beyanname eki belgelerden ... numaralı menşe belgesi de bu hususu doğrulamaktadır. Dolayısıyla, davada, menşe belgesine aykırı beyanda bulunulması söz konusu olduğundan, karşı ülke idaresince yanlışlıkla onaylanması durumunda değerlendirilebilecek nitelikteki 4458 sayılı Kanun'un 198. maddesinin 4. fıkrasının işbu uyuşmazlıkta uygulanma koşulları mevcut değildir.
Buna göre, üçüncü ülke menşeli ürünlerin sınır ticareti uygunluk belgesi ibraz edilerek tercihli tarife uygulamasından yararlanamayacağı açık olup, menşe belgesine aykırı beyanda bulunulması suretiyle alınmayan vergilerin tahsil edilmesi icap ettiğinden, aksi yolda verilen temyize konu kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, bozma kararı üzerine yeniden verilecek kararda, olayda 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 234. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde öngörülen ceza kesme koşullarının bulunup bulunmadığının ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.... Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:2... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 20/02/2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.