Dört polis tarafından darp edilen hukuk fakültesi öğrencisi, konuşma yetisini kısmen yitirdi!

Ankara'da bir hukuk fakültesi öğrencisi, kimlik soran polisler tarafından ağır şekilde darp edildi. Çenesi kırılan iki ameliyat geçiren genç konuşma yetisini kısmen yitirdi. İddiaya göre polisler ambulans çağırmasını engelledi. Tüm bunların üzerine hakkında şüpheli sıfatıyla dosya da hazırlandı. Savcı; dosyadaki çelişkilerin peşine düştü. 4 polis hakkında “işkence” suçlamasıyla 8 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. İddianamede; “işkenceye sıfır tolerans vurgusu” yapıldı.

BOŞA AKAN MUSLUĞU KAPATMAK İSTEDİ

Olay geçtiğimiz Ağustos ayında Ankara Adliyesi’ne 150 metre mesafede yaşandı. Hukuk Fakültesi öğrencisi O.K.’nın soruşturma dosyasına da giren beyanına göre; o gece eve gitmek üzere otobüs duraklarına yürürken, parkta boşa akan suyu kapatmak istedi. Tam da bu sırada yanına gelen polisler; ne yaptığını sordu. Genç adam polislere boşa akan suyu kapatmaya çalıştığını anlattı. Polisler genç adamın kimliğini aldı. Polisler; kimliği uzun bir süre sonra kendisine verilen gencin olay yerinden gitmesini istedi.

112’DEN YARDIM İSTEDİ

Geç, dilerse bulunduğu yerden gitmeyeceğini söyledi. Bu gelişme üzerine polisler; genç adama tepki göstererek, darp etmeye başladı. Polisler darp sonrası bir kez daha O.K.’ya olay yerinden gitmesini söyleyerek, yanından ayrıldı. Genç adam, 112 acil servisi arayarak, polisler tarafından dövüldüğünü durumun ağır olduğu ve acil ambulans istediğini söyledi.

TERS KELEPÇE TAKILARAK KARAKOLA GÖTÜRÜLDÜ

Telefon görüşmesini takip eden polisler tekrar genç adamın yanına geldi. Kimliğini aldılar. Genç adam bu kez de durumu kız arkadaşına anlatmak için telefon araması yaptı. Bu gelişme üzerine polisler genç adamı gözaltına aldı. O.K., durumun kritik olduğunu belirtip hastaneye gitmek istediğini belirtmesine rağmen polisler onu ters kelepçe tarak en yakın karakola götürdü. Genç adamın iddiasına göre polislerin şiddeti bu sırada da devam etti. Verilen adrese gelen 112 ekipleri genç adamı bulamayınca ona telefonla ulaştılar. O.K., karakolda olduğunu söyleyince oraya geldiler. İlk muayene sonrası “kritik bir durum yok” diyerek, karakoldan ayrıldılar. Genç adam bu sırada yine durumun ağır olduğunu ve hastaneye gitmek istediğini söyledi, ancak iddiasına göre polisler onu dinlemedi.

ÇENESİNİN KIRILDIĞI TESPİT EDİLDİ

Genç adam tekrar 112 ekiplerini aradı, ancak iddiaya göre, polisler telefonu olarak, “paramedik ekipleri geldi, bir şeyi yok” diyerek telefonu kapattı. Daha sonra polis memurları tutanak imzalatmak istedi, ancak genç adam imzalamadı. Gece ilerleyen saatlerde ise genç adam hastaneye götürüldü. Muayene eden doktor; “acilen beyin ve sinir cerrahisi bölümüne gitmeli” dedi. İkinci hastanede yapılan muayenede ise genç adamın çenesinin kırık olduğu tespit edildi. Vücudunun pek çok yerinde darp izine rastlandı.

KAKAROLDA KONUŞAMADI

Tedavinin ardından tekrar karakola götürülen genç adamın şüpheli sıfatı ile ifadesi alındı. Ancak maruz kaldığı şiddetin etkisiyle konuşamayan genç adam ifadesini yazarak verdi. Ancak bu ifadenin örneği kendisine verilmedi, darp raporları da elinden alındı. Durumu ailesine anlatan genç adam şikayetçi oldu.

SAVCI ÇELİŞKİLERİN PEŞİNE DÜŞTÜ

Polisler bir süre sonra O.K.’nin “polise mukavemet” suçlamasıyla şüpheli yapıldığı dosyası Ankara Adliyesi’ne gönderdi. Ancak soruşturma savcısı dosyadaki çelişkilerin peşine düştü. Genç adamı çağırıp ifadesini aldı. 112’den de konuşma dökümleri alındı. Kayıtlar; genç adamının beyanlarını doğruladı. Ayrıca Savcılık karakolun kamera kayıtlarının da olayın izini sürdü.

4 POLİS SANIK OLDU

Genç adamın darp raporunu da dikkate alan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmanın seyrini değiştirdi. Genç adam müşteki, polisler şüpheli oldu. Kendisi de daha önce 8 yıl polislik yapan soruşturma savcısı, 4 polis hakkında “işkence” suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. İddianame, Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. 4 Polis önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak.

“SİSTEMATİK İŞKENCE”

İddianamede Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’ın “işkence” konusundaki emsal kararlarına vurgu yapıldı. Anayasa’nın 17. Maddesinde tanımlanan “Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz, kimse insan hassasiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz” hükme atıf yapıldı.

İddianamede; “Müştekinin doktor raporlarındaki yaralanmasının niteliği ile ve tarif edilen yara bulgularının yerleri ile şüphelilerin müştekinin mevcut yaralanmasından ötürü ihtiyacı olan tedavisinin geciktirilmesi, diğer bir ifade edile acil tedaviye ihtiyacı olan müştekinin sağlık hizmetlerine erişiminin engellenmesi, müştekinin 112’yi arayıp yardım istemesine rağmen elleri ters kelepçelenerek, polis merkezine götürülmesi burada çene kemiği kırıldığı için konuşma yeteneği azalan ve kendini yeteri kadar ifade edemeyen müştekinin şüpheli sıfatı ile ifadesinin alınması şeklinde özetlenen şüphelilerin eylemlerinin sistematik bir şekilde ve belirli bir süreç içinde müştekinin bedensel ve ruhsal yönden acı çekmesine algılama ve irade yeteneğinin etkilenmesine ve aşağılanmasına yol açtığı için işkence suçunun oluştuğu anlaşılmıştır.”

Dört polis tarafından darp edilen hukuk fakültesi öğrencisi, konuşma yetisini kısmen yitirdi!

Can Atalay hakkında, Ankara Gar katliamını protesto ettiği için yargılandığı davada beraat kararı verildi

Yargıtay, Selçuk Kozağaçlı ve Barkın Timtik’in cezalarını onadı

'Martının kaptığı kulak' davasında karar

AİHM, bylock kullandığı için mahkum olan BM yargıcı Akay’ı haklı buldu

Zabıt katibinden 80 milyon lira 'dolandırıcılık' savunması: Tokat'tan yaprak, salça getirip sattım

Darp edilen hâkim tazminat davası açtı

Tarlasını savunan 75 yaşındaki Hatice Teyze'ye 5 yıla kadar hapis talebi

9 yıl müvekkilinin nafakasını alan avukata 'indirimli' ceza

MİT TIR'ları davasında Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül'e 5 yıl hapis

Avukat Feyza Altun’a 3 yıla kadar hapis istemi