Diyarbakır'ın merkez Kayapınar İlçesi'nde 2012 yılının Temmuz ayında eşcinsel olduğu için aile içi şiddete maruz kaldığından evden kaçan ve daha sonra iddiaya göre babası ve amcaları tarafından öldürülerek cesedi yol kenarına atılan R.Ç. davasına devam edildi. Diyarbakır 3'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar baba M.Ç. ile R.Ç.'nin amcaları Ş.Ç. ve M.A.Ç. katıldı. Duruşmaya ayrıca taraf avukatları, aile bireyleri, Diyarbakır'da bulunan LGBT örgütlerinin üyeleri ve bazı sivil toplum örgütü temsilcileri izleyici olarak katıldı. Duruşma öncesinde aile üyeleri ile LGBT bireyleri arasında adliye koridorunda kısa süreli gerginlik yaşandı. Polisin araya girmesi ile önlenen gerginlik sonrasında duruşmaya başlandı.<br /> <br /> <strong>Tanıklar duruşmada tanıklıktan vazgeçti</strong><br /> <br /> Duruşma R.Ç.'nin ailesinin oturduğu sitenin güvenlik görevlisinin tanık olarak dinlenmesi ile başladı. Güvenlik görevlisi Şeyhmus Polattağ'ın ifadesinin ardından mahkeme başkanı diğer tanıkların salona alınmasını istedi. Ancak R.Ç.'nin akrabası olan diğer 6 tanığın çağrılmalarına rağmen ifade vermeye gelmedikleri görüldü. Bunun üzerine söz alan sanık avukatı Sidar Demiroğlu, tanıkların tehdit edildikleri için tanıklık yapmadıklarını ve duruşma salonunun izleyici sıralarında oturduklarını söyledi. Demiroğlu, "Dinletmek istediğimiz tanıklar sabahtan beri adliye koridorundaydı. Gülten Ç. tarafından tehdit edildikleri için tanıklık yapmıyorlar. Tanıkların zorla getirilmelerini talep ediyoruz" dedi.<br /> <br /> Bunun üzerine mahkeme başkanı izleyici sıralarında oturan tanıkların isimlerini çağırdı. Tanıkların izleyici sıralarında oturduklarını gören mahkeme başkanı, durumu tutanaklara geçirdi. Mahkeme daha sonra iki celsedir çağrılan ancak duruşmaya gelmeyen tanıkların dinlenmesinden vazgeçilmesine karar verdi.<br /> <br /> <strong>R.Ç.'nin annesi: Bunlar bizi rezil etti</strong><br /> <br /> Duruşmada söz hakkı verilen R.Ç.'nin annesi Gülten Ç., salonda bulunan LGBT bireylerinin kendilerini rezil ettiğini öne sürerek, "Benim oğlum hiç bir derneğe üye değildir. Ben bunların davaya katılmalarını kabul etmiyorum. Ailem her yerde rencide edilmektedir. Ben eşimin oğlumun öldürülmesi olayın katıldığını bilsem duruşmaya katılmazdım" dedi.<br /> <br /> Daha sonra söz verilen sanıklar M.Ç., Ş.Ç. ve M.A.Ç ise R.Ç.'yi öldürmediklerini öne sürerek suçsuz olduklarını söylediler.<br /> <br /> <strong>Kadın savcıdan rekor ceza istemi</strong><br /> <br /> Mahkeme Başkanı, daha sonra esas hakkındaki mütalaasını açıklamak üzere Cumhuriyet Savcısı Seçil Akman'a söz verdi. Mütalaasında R.Ç.'nin öldürülmesi olayını ayrıntılı olarak anlatan savcı Akman, "Yapılan otopsi işleminde R.Ç.'nin baş kısmında giriş yarasına göre, atışın bitişik atış mesafesinden yapıldığı tespit edilmiştir" dedi. Sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde birlikte hareket ederek, kendilerini rezil ettiğini düşündükleri R.Ç.'yi öldürmeye karar verdiklerini belirten savcı Akman şunları söyledi:<br /> <br /> "Sanıkların değişik cinsel eğilimleri bulunan maktül R.Ç.'yi öldürmeye karar verdikleri, eylemlerini icra etmek için R.Ç.'yi her yerde aradıkları, suç tarihinde geceleyin maktülü Batikent Semti'nde bularak dövdükleri anlaşılmaktadır. Sanıkların maktülü döverek saklandığı yerden çıkarttıkları ve bir aracın bagajına koyarak, maktülün baş kısmına bitişik atış mesafesinden ateş ederek öldürdükleri anlaşılmıştır. Sanıklar, daha sonra maktülü Elazığ yolu üzerinde bulunan Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi yakınında arabadan atarak atılı suçu işledikleri tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır."<br /> <br /> Savcı Akman, R.Ç.'nin babası M.Ç.'nin 'Üstsoy veya altsoydan birine karşı tasarlayarak, kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası istedi. Savcı, R.Ç.'nin amcaları Ş.Ç. ve M.A.Ç.'nin de 'Tasarlayarak ve kasten öldürme' suçlarından ömür boyu hapis cezasıyla cezalandırılmalarını talep etti. Kısa bir ara veren mahkeme heyeti, tarafların son savunmalarını alıp dosyayı karara bağlamak üzere duruşmayı erteledi.<br /> <br /> <strong>LGBT'ler duruşmadan sonra açıklama yaptı.</strong><br /> <br /> Duruşmayı izleyen LGBT örgütleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri daha sonra bir basın açıklaması yaptı. Grup adına basın açıklamasını yapan Ozan Uğur şöyle konuştu:<br /> <br /> "Din ve genel ahlak adına işlenen bu cinayetlerin faillerine çoğu zaman gereken ceza verilmiyor. Nefrete dayalı bu cinayetlerde de adalet sistemi olması gerektiği gibi işlemiyor. Uygulamada çifte standardın hüküm sürdüğü adalet sisteminde bu dava ile nefret suçları yasası tekrar gündeme geldi. Biz artık bu coğrafyada nefret suçlarının gereken cezayı almasını istiyoruz. Eşcinsel namus cinayetinin faillerinin en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyoruz."<br /> <br /> <br /> <br /> <br />